Deniz Dalgıç, 1969 İstanbul doğumlu. Bulgaristan’dan anayurda göç etmiş bir aileye mensup.

Bursa Anadolu Lisesi’ni (BAL) bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu.

Mezuniyet sonrası California Santa Clara Üniversitesi’nde Yüksek Lisans ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde doktorasını başarıyla tamamladı.

Babasıyla birlikte yönettikleri Yonca İnşaat’ın yanı sıra, TED Bursa Koleji’nde ’Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi’ olarak iş yaşamına devam ediyor.

Evli ve iki erkek çocuk sahibi olan Dalgıç, iyi derecede İngilizce biliyor. (Yani hem yazıyor hem de konuşuyor. Gerekirse çeviri de yapıyor.) Lise yıllarında gönül verdiği basketbolda profesyonelliğe Efes Pilsen’de adım atan ve çok sayıda madalyası olan dinamik bir orta yaşlı. Çeşitli şampiyonluklar yaşamış 55 yaşında, deniz aşığı profesyonel bir dalgıçla karşı karşıyayız. Halen yorumcu ve oyuncu olarak basketbola olan katkısını sürdürüyor.

CHP Mudanya Belediye Başkan adayı olduğu akşam Ankara’daydı ve ilk arayanlardan biriydim. Merakla bekleyenlerin sayısı çok fazla olduğu için gazeteci arkadaş grubumuza ‘CHP Seçim Ofisi’ne dosyasını vermiş’ diye yazmıştım. Hayallerinden biri olan başkanlığa doğru adım adım yaklaşıyor artık. İstanbul ve Bursa’dan oluşturduğu ekibi ile Mudanya’da her kesime ve herkese ulaşıyor, yapabileceklerini anlatıyor. Halkın gözünü boyamak için olmayacak duaya amin demiyor. Finansmanı olmayan proje açıklamıyor ve gerçekleri konuşuyor.

Bu arada elinde belediye ile ilgili net rakamlar olmadığını da belirteyim. İstemiş ama ulaşamamış.  

Geçtiğimiz gün Montania Otel’de gazeteciler, köşe yazarları, televizyon yorumcuları, sosyal medya ve  fenomenleri ile biraraya geldi sayın Dalgıç. İlgi büyüktü ve 100 davetli vardı. 8 gazeteci ve köşe yazarı ise yer bulamadı ve kendileriyle yakından ilgilenilmediği için Bursa’ya döndü. Oysa otelin deniz kenarındaki bahçesinde koltuklar ve masalar vardı, oraya servis açılabilirdi. Sonradan da ‘sadece kahvaltı için gelenlerin’ erken ayrıldığı dakikalarda içeriye davet edilebilirlerdi. Aksayan organizasyon onları üzdü ve gittiler.

Onlar arasında ben de vardım. Deniz Dalgıç için oralara kadar gitmişken beklemeyi yeğledim. Erken ayrılanların yerine oturarak 3 soruyu ve yanıtları not aldım. Sonra da ayakta sohbet etme fırsatı yakaladım. Topluma umut aşılamak için gecesine gündüzüne katan bir başkan adayını dinlemeden ayrılmak istemedim.

Soydaş kimliği de ayrıca çok önemliydi.

Kendi anlatımlarından pasajlar aldım; “Ben kendimi bildim bileli ailemiz, Atatürkçü, Cumhuriyetçi bir aile. Biz aile olarak Atatürk’ün kurduğu TED’in (Türk Eğitim Derneği) Bursa’daki okulunu yönetmenin gururunu yaşıyoruz.” Sentez gücü olan bir aday.

1923 ruhunu taşıyorlar ve gençleri eğitiyorlar.

CHP’nin 6 oku ne anlatıyorsa hepsine harfiyen uyan bir yaklaşım içinde olduğunu söyleyebilirim.

Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinden yana tavır koyacağını, bilgiden yana olacağını, akıl süzgecinden geçmeyen kararlara imza atmayacağını söyleyebilirim.

Hedefi olan bir insan. Yanında çalışanlarda liyakat arayacağını hemen belirtmeliyim. Yok Veli Ağbaba’nın adamı, yok Nurhayat Altaca Kayışoğlu gönderdi, yok Orhan Sarıbal rica etti” gibi klişelere kapalı olacaktır.

İş dünyasından geldiği ve basketbol oynadığı için takım oyununa uygun hareketler göreceğiz ileride. Çünkü bir maç, sadece bir kişinin olağanüstü çabasıyla belki kazanılır ama herkesin katkı koyduğu ve belli bir düzen içinde olan takımlar her zaman öne çıkarlar. Galatasaray gibi bir iyi bir kötü olmazlar. 3-2 yendiğin takımdan 4 gol yemezsin!

Deniz Dalgıç’ın hayata bakışı da dikkatimi çekti; Dalgıç;

“Hayatım boyunca ailemde hep çalışmayı gördüm. Allah’a şükür bugün paraya pula ihtiyacımız yok. Biz bu yolculuğa çıkarken iyi çalıştık. İyi bir ekibimiz var. Karşımıza çıkacak her türlü olumsuzluğa karşı hazırlıklıydık” dedi.

Ciddi bir deprem riski taşıyan Mudanya’ya başkan olmak aslında ‘ateşten gömlek giymek gibi.’ 1999 öncesi inşa edilen konut stoku taranacak, gerekirse dönüşüm yapılacak, belediye binası yerinde yeniden inşa edilecek, 2 yıl başka yerlerde görev ifa edilecek, devlet güçsüz gösterilmeyecek, Hayri Türkyılmaz’ın bıraktığı çıta daha da yukarıya taşınacak, para bulunacak, imara açılacak yerler belirlenecek, yanlış uygulamalar bulunup hukuk yoluyla mücadele edilecek. Halk da mutlu olacak!

Zor ama imkansız değil. Ha gayret!