Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar’ı; düşünen, planlayan, araştıran, uygulayan ve geri dönüşleri raporlayan hatta yeni gelişmeleri uzmanlarla değerlendiren bir kişi olarak tanıdım.

Yapabileceklerinin farkında olan Küçükkayalar, daha iyi, daha güzel, daha yeşil ve daha yaşanabilir bir Bursa için atılması gereken adımları biliyor ve anlatıyor. O anlattıkça dinleyen herkesin yüzünde bir tebessüm oluşuyor, umut yelken açıyor.

***

Kültürpark’taki BUSİAD Evi Bahçesi’nde düzenlenen ‘yüksek katılımlı’ “Yaza Merhaba” buluşmasında konuşan BUSİAD Başkanı Küçükkayalar, “Oldukça karamsar bir tablonun içindeyiz uzun zamandır. Ona rağmen umudu ve yapılabilecekleri işaret etmeye çalışıyoruz. Çözemeyeceğimiz konulara kafa yorsak da oralara takılmadan biz ne yapabilirize odaklanıyoruz” sözleriyle üyelerine yeni bir yol haritası gösterdi.

Dünya’nın sıkıntılı, sorunlu ve maalesef kanlı bir hale geldiğine vurgu yapan Küçükkayalar, yaşanan süreci; ‘Arap baharı, sonra Suriye, ardından Türkiye’deki hain kalkışma, Ukrayna-Rusya Savaşı, İsrail’in Gazze’deki katliamları ve son olarak yine İsrail eliyle dünyayı ateşe atan İran saldırısı’ olarak özetledi.

Ardından oldukça kalabalık olan davetlilere dönerek; “Tablo çok karanlık farkındayız. Biz ne yapacağız? Karalar bağlayıp kaderine ağlayanlar gibi bir tutum mu sergileyeceğiz, yoksa ne yapabileceğimize kafa mı yoracağız? Tabii ki ikinci yolu seçmeliyiz. Her zaman yapılabilecek bir şey vardır. Ve BUSİAD Ailesi olarak onlara kafa yormaya devam etmeliyiz. Bizler, değiştirebileceklerimiz için çabalıyoruz. Değiştiremeyeceklerimizi gözlemliyoruz. İkisi arasındaki farkı da anlayıp, enerjimizi, ruhumuzu, aklımızı heba etmemenin yolunu bulmaya uğraşıyoruz” diye seslendi.

Pek çoğumuzun içine düştüğü karamsarlık, işte o an yerini umuda bıraktı...

***

‘Her değişimin illa makro ölçekte olmasının şart olmadığını, mikro ölçekteki değişimlerin de zamanla iyi örnekler oluşturup büyük değişimlere yol açabileceğini’ hatırlatan Küçükkayalar’ın hayata bakışı; ‘değişim kendimizden ve kurumlarımızdan başlar. Yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm için uzun yıllardır çalışıyoruz. Bunların başarılması halinde gönlümüzde yatan büyük değişimin hem kentimiz hem de ülkemiz açısından daha kolay olacak’ sözlerinde saklı.

***

Küçükkayalar’ın sarfettiği her tümce ders niteliğinde... Etkili ve yetkili olanlar başta olmak üzere herkese çağrısı var; “Daha önce sanayinin dönüşümüne başkentlik eden Bursa’mızın yeşil, dijital ve toplumsal dönüşüm için çok uygun olduğunu görüyoruz. Değiştirebileceğimiz şeyler var ve bunun için uğraşıyoruz. Gelin önce hep beraber, Bursa’nın yaşanır bir kent olması için çalışalım. Gökte füzeler uçarken konsantre olmak zor biliyorum ama başka çaremiz de yok. Değişmek böylesine zorlu zamanlarda daha da mümkün olabilir...”

Bursa’nın, hemen her çağda öne çıkan bir kent olduğu bilinciyle hareket etmemiz halinde Türkiye’ye örnek olabileceği fikrine gönülden katılıyorum. Hemen hiç bir ayrıntıyı atlamadan, titizlikle sürdürülecek, bilgiye dayalı bir süreç sonunda Bursa’ya dair hayallerimizi 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’na da işleyebiliriz. Bursa Anayasası olarak tanımladığımız çalışma, kentin 100 yıllık geleceğini kurtaracaktır. Kentsel yenilenme yerine ‘kentsel dönüşüm’ü de ancak böyle başarabiliriz.

BTSO’nun ‘Şehir Fonu’ da mutlaka işe yarayacaktır. Gençlerin kente sahip çıkmasını sağlayacak yeni girişimlerin ‘ortak akıl’la belirlenmesi gerek ve şarttır.

***

ÇALIŞKAN YÖNETİM

BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar’ın konuşmasında çarpıcı ifadeler de vardı. Atılan adımlar, bana göre oldukça büyük...

1-Gelecekteki etkinliklere yönelik iki strateji toplantısı yaptıklarını, çalışma alanlarını belirlediklerini, çalışma takviminin hazır olduğunu;

2-Yönetim kurulu toplantılarına katılan Genç BUSİAD üyelerinden oldukça umutlu olduklarını;

3-Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarını Bursa üniversitelerinin dışına taşıdıklarını, Sabancı Üniversitesi ile bir AB Projesi olan Doğrudan Dijital Üretim Platformu’nda (DİMAP) paydaş olduklarını;

4-Bu dönem paydaşlıklarını yerel yönetimler ve firmalarla da taçlandırdıklarını, Gürsu Belediyesi ile “Verimlilik Hackhaton’u” yaptıklarını, Nilüfer Belediyesi ile “Nilüfer ve

Sanayi” sempozyumu ve Metanoya Kuluçka Merkezi kurma çalışmalarına devam ettiklerini;

5-BEBKA Teknik Destek Programı kapsamında Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi, Doruk Hastaneleri ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi TEKMER paydaşlığında yürütülen “Cerrahi Bilimlerde Karmaşık Gerçeklik ile İleri Teknolojiler Eğitimi”ni başlattıklarını;

6-Geçen yıl tamamladıkları AB projesi olarak Coşkunöz Eğitim Vakfı ile Bursa

Teknik Üniversitesi liderliğinde ve BUSİAD ile BUİKAD paydaşlığında “Xreation Of

Future” etkinliği ile sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik konusunda çalışma yaptıklarını öğrendik.

Bu arada; Yeşil Bursa Çalışma Grubu ile 1/100.000’lik Bursa Çevre Düzeni Planı’na

katkı koyduklarını da unutmayalım. Nilüfer Çayı’nın temiz akması için en azından farkındalık yaratmak amacıyla gayret gösterdiklerini de belirtmeliyim.

BUSİAD Enerji Grubu, yeni kaynaklarla dünyayı tüketmeden enerji çözümlerine yoğunlaşırken, sürdürülebilirlik de yine ilgi alanlarında. Eğitim, yenilikçilik, dijital dönüşüm ise artık içselleştirilen faaliyetlerden.

NOT: Geçen yıl ilki gerçekleştirilen ‘Bakım Okulu’na bu yıl da devam edecekler. Bu arada ‘İnsan Kaynaklarının (İK) kodları’ çalışması bu yıl ‘liderlik okulu’na evrilecek.

NOT 2- ‘Yaza Merhaba’ etkinliğinde; Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Erdem Saker ve eşini, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Saldız’ı, BTSO’yu temsilen Erol Dağlıoğlu’nu, BUİKAD Başkanı Şeyda Şençayır’ı, TÜMKAD Başkanı Ülfet Öztürk’ü, BUİKAD eski Başkanı Av. Oya Eroğlu’nu, NOSAB Başkanı Erol Gülmez’i, iş insanları; Yalçın Ağaoğlu, Yakup Altınöz, Gürsel Durmuş, Meral Altuntaş, Burak Aras, Orhan Güler ve Ferhan Şahin’i gördüm ve konuştum. Bu arada Yalçın Ağaoğlu ve Burak Aras’ın doğum günleri olduğu anons edildi.

‘Red and Black’ müzik grubu da geceye sesleriyle renk kattı.