Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, önceki gün Oda Hizmet binasında büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Başkan İbrahim Burkay’ı göremeyince meraklandım; ‘Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ndeki (TOBB) toplantılar için’ Ankara’da olduğunu öğrendim.

‘Başkan Burkay ne yapıyorsa her zaman BTSO üyesi 57 bin üye için yapıyordur’ tezini savunanlar galiba haklı çıktı...

En yakınındaki 5 kişi ile istişare ediyor ve uyguluyor.

***

Meclis toplantısında ‘kapanış konuşmasını yapan’ BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş’un söyledikleri oldukça dikkat çekiciydi.

Kuş, Gazze’de insanlığın gözleri önünde yaşanan vahşetin sürdüğünü söyledi. İsrail’in ağır silahları kundaktaki bebekleri, masum çocukları, kadınları, gençleri ve yaşlıları hedef aldığını belirten İsmail Kuş, “İnsanlar açlıktan, susuzluktan, çaresizlikten ölüme terk ediliyor. Dünyaya gerçeği duyurmaya çalışan basın mensupları da bu zulmün hedefi oldu. Hayatını kaybeden her masum can, insanlığın ortak vicdanında kapanmaz bir yara açıyor. Adaletin, vicdanın ve insanlığın sesi er ya da geç bu karanlığı yenecek. Yaşam hakkı ellerinden alınan masum Gazzelileri ve görev başında hayatını kaybeden basın mensuplarını saygı ve rahmetle anıyorum” diye konuştu.
***
Yakın coğrafyadaki siyasi ve sosyal değişimlerin önümüzdeki dönemde riskler kadar yeni fırsatları da beraberinde getireceğine inandıklarını belirten İsmail Kuş, “13 yıl boyunca insanlığın en ağır trajedilerinden birine sahne olan Suriye’de bugün yeni bir dönemin kapıları aralandı. Güvenliğin tesis edilmesiyle birlikte Suriye’de yeniden yapılanma ve kalkınma süreci hız kazanacak. Bu noktada Bursa iş dünyamız için de önemli fırsatlar doğuyor. Firmalarımızı doğru şekilde eşleştirerek hem Bursa’da hem de Suriye’de ortak yatırım ve ticaret zemini oluşturmak istiyoruz” dedi.

***

Suriye’den kaçanlar arasında Bursa’da iş kuran, ticaret yapan, fabrika ya da atölye çalıştıran girişimci Araplar var. Anlayabildiğim kadarıyla Türk vatandaşı oldular ve vergi vermeye, BTSO üyesi olmaya başladılar.

Önümüzdeki dönemde bu iş insanları ile Türkler arasında çeşitli ortaklıklar da olacak ve Suriye’nin imarında görev alacaklar. Bursa’dan Suriye’ye giderek plastik pencere ve kapı fabrikası kuranlar olduğunu biliyorum. Çünkü ayakta kalan binalarda ne kapı kaldı ne de pencere. ASIL İŞ, GIDA...

Suriye’de konut, yol, okul, hastane, devlet binaları, stadyum, köprü ve sığınaklar inşa edilecek. Yakın gelecekte Karadenizli, Diyarbakırlı, Muşlu ve Bursalı müteahhitlere yeni iş alanları açılacak, yüzlerce mühendise ve kalfaya iş çıkacak demektir.

Bir ülke yeniden ayağa kaldırılacak, kolay iş değil...

Bu arada, ABD Başkanı Donald Trump’ın bir iş adamı olduğunu da unutmayalım. Onun da inşaat şirketi var ve önümüzü kesebilir. Zaten Gazze’de oteller, moteller, kumarhaneler, lüks konutlar ve eğlence merkezleri kurmak istiyor.

***
MERKEZ BANKASI BAŞKANI GELİYOR

BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur da son dönemde tüm dünyada artan siyasi hareketlilik ve ekonomik alanda yaşanan zorluklara hep birlikte tanıklık ettiklerini belirterek, “Finanstan istihdama kadar geniş bir alanda giderek derinleşen sorunlar, dünya ülkelerini olduğu gibi bizleri de etkilemektedir. İş dünyası olarak bu süreci yakından takip ediyor, zorluklarla karşılaşan ve rekabet gücünü kaybetme riski taşıyan sektörlerimiz için çözüm politikalarının daha güçlü biçimde hayata geçirilmesi adına girişimlerde bulunuyoruz. Bu doğrultuda önemli toplantılar gerçekleştiriyor, ekonomi yönetimi ile köprü vazifesi üstleniyoruz” dedi.

Ali Uğur, bu kapsamda 2 Eylül 2025 Salı günü Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ı BTSO üyeleriyle bir araya getireceklerini de sözlerine ekledi.

BTSO’dan MB Başkanı Karahan’a bir rapor sunmalarını bekliyorum. O raporda; işletmelerin ayakta kalabilmesi için gereken ‘ucuz ve uzun vadeli krediler’ ile ‘Ekonomide atılması gereken adımlar-faiz, enflasyon- bağlamında istekler ve beklentiler’ büyük bir olasılıkla ilk sırada yer bulacaktır.

Oysa; ‘YAPAY ZEKA ile YEŞİL DÖNÜŞÜM’, ‘Bursa’nın geleceğinde yer bulacak sektörlerin desteklenmesi’, ‘Döviz kurları gerçek rakamları’, ‘Üretim ekonomisi’ gibi hayati konularda alınacak önlemler ayrıntılı olarak anlatılmalıdır.

***

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, büyük bir olasılıkla fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun devam edeceğini açıklar ve Bursa iş dünyasından destek ister...

‘Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm’den sorumlu olduğu için kredi genişlemeleri, döviz kurları ve enflasyon beklentileri ana başlıklar olacaktır.

Karahan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada; Ağustos ayı itibarıyla 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisinin hanehalkı için yüzde 54,1'e, piyasa katılımcıları için yüzde 22,8'e ve reel sektör için de yüzde 37,7'ye gerilediğini anımsatacaktır.

BTSO, raporunda bu verilerden yararlanmalı, her Meclis’te yapılan ‘durum anketi’nin sonuçlarını bize değil ama sayın Karahan’a mutlaka anlatmalıdır.

***

Kur Korumalı Mevduat (KKM) için katılımcılara 60 milyar dolar faiz ödeyen Türkiye, artık halk için çalışan bir yapı görmek istiyor.

Serbest piyasa ekonomisi uygulanıyorsa kuralları vardır. Eğer ‘kontrollü ekonomi’ uygulanıyorsa kurum ve kurallar bambaşkadır.

BTSO, bu konuda da bir şeyler söyleyebilmelidir...