2017-2018’de başlayan 2020’den itibaren giderek derinleşen fakirlik, satın alma gücündeki büyük düşüş, servet transferi ve orta direk dediğimiz kesimin tamamen olmasa da büyük oranda ortadan kaybolmasıyla birlikte yaşanan çaresizlik, geniş halk kesimlerinde moral bırakmadı.
Üzerine ‘Abdullah Öcalan Meclis’e (TBMM) gelsin DEM Grup Toplantısında konuşsun’ sözleri de ortalığa saçılınca ‘burnundan soluyanların’ sayısı hızla arttı.
Beklemeye alışanlar, beklentilerinin yerine gelmediğini gördüler...
Gündem ne kadar değiştirilmeye çalışılırsa çalışılsın ayın ilk 10 gününde cebinde para kalmayan ve kredi kartları patlayan Türk halkının gerçeklerine bakmak zorundayız.
***
2018 yılı ‘tek adam rejiminin başlangıcı.’
O tarihten itibaren ’geçim sıkıntısı’ yaşayan ailelerin sayısı patladı. Yoksullaştırma politikasının sonucunda hanelerin yüzde 77’si geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. 4.4 milyon hane, 17 milyon kişi ‘sosyal yardımla’ hayata bağlandı. Derin yoksulluk haritası biraz daha genişledi...
***
Servet transferine hız verildi. 2021’de yürürlüğe giren değerli konut vergisi en güzel örnek. 2021 sonrası malum konut fiyatları uçtu. Buna rağmen, 2025’in ilk yarısında değerli konut vergisi tahsilatı 57 milyon 158 bin lirada kaldı. Bir tane lüks konut almaya bile yetmiyor. Toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 0.0011.
***
Ağustosta açlık sınırı, asgari ücretin yüzde 22.7 üzerinde. Yoksulluk sınırı ise asgari ücretin yüzde 300 üzerinde. Ücretler önemli oranda eritiliyor. Açlık sınırı 27 bin 111 TL, yoksulluk sınırı 88 bin 310 TL. Ortalama emekli sandığı aylığı, 23 bin 750 TL. Ortalama memur maaşı 56 bin 775 TL.
***
Türkiye, Avrupa’da milli gelirine oranla emeklilerine en az maaş ödemesi yapan iki ülkeden biri. Bizden kötü sadece İrlanda var. Türkiye’nin oranı yüzde 5.20 iken AB’de ortalama oran yüzde 12.2. Emekliler AKP iktidarı ile fakirlik sınırında yaşıyor.
***
Son bir yılda, AB üyesi ülkelerde enerji fiyatları yüzde 1.7 gerilerken; Türkiye’de yüzde 41.89 arttı. Enerji bedelleri çok yükseldi...
***
İşsizlik... Verilere göre işsizlik oranı uzun süredir geriliyor. Ancak bu düşüş kimseyi aldatmasın. Çünkü azalma, iş bulamadığı için iş aramaktan vazgeçip işgücü piyasasından çıkan kişilerden kaynaklanıyor. Mayıs 2024’ten beri 577 bin kişi işgücü piyasasını terk etti. İş bulma umudunu kaybeden yüz binlerce kişi artık iş aramıyor. İstihdam verilerine bakıldığında, 2024 Mayıs’ından beri istihdamda gerileme görülüyor. Mayıs 2024’te yaklaşık 33 milyon olan istihdam, 2025 Temmuz ayında 32.6 milyona geriledi. Bu, 2024 Mayıs’a kıyasla 400 bin kişilik bir düşüş anlamına geliyor. Gerçek işsizlik atıl işgücü oranı geçtiğimiz ay tarihi zirvesini görmüştü. Bu ay 3.1 puan gerileyerek yüzde 29.6 oldu. Artık ev erkekleri de var!
***
Bu tablo, Türkiye’de derinleşen bir toplumsal yıkım manzarasını gözler önüne seriyor. İşsizlik sorunu gençlerde ve kadınlarda daha ağır. Özellikle genç kadınlarda işsizlik yüzde 21.7 ile çarpıcı derecede yüksek. Genel işsizlikte de benzer bir tablo var. Erkeklerde yüzde 6.5 iken kadınlarda bu oran yüzde 10.9. Kadınlar işgücü piyasasından sistematik olarak dışlanıyor.
***
İşsizlik temmuzda yüzde 0.4 gerileyerek yüzde 8’e ve geniş tanımlıda 3.1 puan gerileyerek yüzde 29.6’ya geriledi fakat detaya baktığımızda işgücü 146 bin kişi geriledi. Yani, çalışabilir yaşta fakat çalışmıyor. İşgücüne dahil olmayanların sayısı 2021’den beri en yüksek seviyeye çıktı.
***
Asgari ücret ile açlık sınırı makası da açılıyor. TÜRK-İŞ’e göre, açlık sınırı 27 bin 111 lira oldu. İtiraz yükselmezse, asgari ücrete taş çatlasa 2026 başında yüzde 19 (Merkez Bankası’nın 2026 enflasyon tahmini üst sınırı) zam yapılacak. Böyle olursa asgari ücret 2026 başında 26 bin 300 liraya çıkacak. Bugünkü açlık sınırının bile çok altında... Şimdiden bir şeyler yapılmalı.
***
EKİLMEYEN ARAZİLER, GİTTİ GİDER
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uzun süredir tartışma konusu olan toprak düzenlemesi ise topluma tam olarak anlatılamadı...
Uygulama kapsamında, Türkiye’de atıl durumda kalan tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. İki yıl ekim yapılmadığı tespit edilen araziler, devlet tarafından kiralanabilecek.Antalya, Konya ve Kayseri başta olmak üzere bazı illerde kullanılmayan araziler tespit edildi.
Tarlasını kiralamak isteyenler, Tarım Arazileri Değerleme ve Edindirme Bilgi Sistemi veya il müdürlükleri üzerinden başvuru yapabilecek. Birden fazla başvuru olması durumunda en yüksek teklifi veren öncelik kazanacak. Teklif eşitliği halinde ise tarımsal potansiyeli yüksek veya bitişik işletmelere öncelik tanınacak.
Araziler muhtarlıklarda ve il müdürlüğü sitelerinde 7 gün boyunca ilan edilecek, sözleşmeler sezonluk olacak. Tarım dışı kullanım tespit edilirse sözleşme feshedilecek ve kira gelirleri doğrudan arazi sahiplerine aktarılacak. Sahibi vefat etmiş ve miras paylaşımı yapılmamış araziler için kira bedeli kamu bankasında açılacak hesaba yatırılacak.
Uygulamada, iki yıl boyunca ekim yapılmayan arazilerin kiralanması için arazi sahibinin rızası aranmayacak. Karar yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait olacak.
Araziyi kiralayanların ahır, depo, ev, kulübe, araç-gereç parkı, traktör, pulluk, kazma, kürek ve elektrik için güneş enerjisi gibi yatırımları milyonlarca lirayı bulacak. Yer sahibine ‘Öde sende kalsın’ dedikleri gün ‘çarşı karışacaktır...’
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Can TOPAKTAŞ
Arazim var diye övünme oy verdim diye dövünme
Bugün biraz gerilere, 7-8 yıl önceye gidelim...
2017-2018’de başlayan 2020’den itibaren giderek derinleşen fakirlik, satın alma gücündeki büyük düşüş, servet transferi ve orta direk dediğimiz kesimin tamamen olmasa da büyük oranda ortadan kaybolmasıyla birlikte yaşanan çaresizlik, geniş halk kesimlerinde moral bırakmadı.
Üzerine ‘Abdullah Öcalan Meclis’e (TBMM) gelsin DEM Grup Toplantısında konuşsun’ sözleri de ortalığa saçılınca ‘burnundan soluyanların’ sayısı hızla arttı.
Beklemeye alışanlar, beklentilerinin yerine gelmediğini gördüler...
Gündem ne kadar değiştirilmeye çalışılırsa çalışılsın ayın ilk 10 gününde cebinde para kalmayan ve kredi kartları patlayan Türk halkının gerçeklerine bakmak zorundayız.
***
2018 yılı ‘tek adam rejiminin başlangıcı.’
O tarihten itibaren ’geçim sıkıntısı’ yaşayan ailelerin sayısı patladı. Yoksullaştırma politikasının sonucunda hanelerin yüzde 77’si geçim sıkıntısı yaşamaya başladı. 4.4 milyon hane, 17 milyon kişi ‘sosyal yardımla’ hayata bağlandı. Derin yoksulluk haritası biraz daha genişledi...
***
Servet transferine hız verildi. 2021’de yürürlüğe giren değerli konut vergisi en güzel örnek. 2021 sonrası malum konut fiyatları uçtu. Buna rağmen, 2025’in ilk yarısında değerli konut vergisi tahsilatı 57 milyon 158 bin lirada kaldı. Bir tane lüks konut almaya bile yetmiyor. Toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 0.0011.
***
Ağustosta açlık sınırı, asgari ücretin yüzde 22.7 üzerinde. Yoksulluk sınırı ise asgari ücretin yüzde 300 üzerinde. Ücretler önemli oranda eritiliyor. Açlık sınırı 27 bin 111 TL, yoksulluk sınırı 88 bin 310 TL. Ortalama emekli sandığı aylığı, 23 bin 750 TL. Ortalama memur maaşı 56 bin 775 TL.
***
Türkiye, Avrupa’da milli gelirine oranla emeklilerine en az maaş ödemesi yapan iki ülkeden biri. Bizden kötü sadece İrlanda var. Türkiye’nin oranı yüzde 5.20 iken AB’de ortalama oran yüzde 12.2. Emekliler AKP iktidarı ile fakirlik sınırında yaşıyor.
***
Son bir yılda, AB üyesi ülkelerde enerji fiyatları yüzde 1.7 gerilerken; Türkiye’de yüzde 41.89 arttı. Enerji bedelleri çok yükseldi...
***
İşsizlik... Verilere göre işsizlik oranı uzun süredir geriliyor. Ancak bu düşüş kimseyi aldatmasın. Çünkü azalma, iş bulamadığı için iş aramaktan vazgeçip işgücü piyasasından çıkan kişilerden kaynaklanıyor. Mayıs 2024’ten beri 577 bin kişi işgücü piyasasını terk etti. İş bulma umudunu kaybeden yüz binlerce kişi artık iş aramıyor. İstihdam verilerine bakıldığında, 2024 Mayıs’ından beri istihdamda gerileme görülüyor. Mayıs 2024’te yaklaşık 33 milyon olan istihdam, 2025 Temmuz ayında 32.6 milyona geriledi. Bu, 2024 Mayıs’a kıyasla 400 bin kişilik bir düşüş anlamına geliyor. Gerçek işsizlik atıl işgücü oranı geçtiğimiz ay tarihi zirvesini görmüştü. Bu ay 3.1 puan gerileyerek yüzde 29.6 oldu. Artık ev erkekleri de var!
***
Bu tablo, Türkiye’de derinleşen bir toplumsal yıkım manzarasını gözler önüne seriyor. İşsizlik sorunu gençlerde ve kadınlarda daha ağır. Özellikle genç kadınlarda işsizlik yüzde 21.7 ile çarpıcı derecede yüksek. Genel işsizlikte de benzer bir tablo var. Erkeklerde yüzde 6.5 iken kadınlarda bu oran yüzde 10.9. Kadınlar işgücü piyasasından sistematik olarak dışlanıyor.
***
İşsizlik temmuzda yüzde 0.4 gerileyerek yüzde 8’e ve geniş tanımlıda 3.1 puan gerileyerek yüzde 29.6’ya geriledi fakat detaya baktığımızda işgücü 146 bin kişi geriledi. Yani, çalışabilir yaşta fakat çalışmıyor. İşgücüne dahil olmayanların sayısı 2021’den beri en yüksek seviyeye çıktı.
***
Asgari ücret ile açlık sınırı makası da açılıyor. TÜRK-İŞ’e göre, açlık sınırı 27 bin 111 lira oldu. İtiraz yükselmezse, asgari ücrete taş çatlasa 2026 başında yüzde 19 (Merkez Bankası’nın 2026 enflasyon tahmini üst sınırı) zam yapılacak. Böyle olursa asgari ücret 2026 başında 26 bin 300 liraya çıkacak. Bugünkü açlık sınırının bile çok altında... Şimdiden bir şeyler yapılmalı.
***
EKİLMEYEN ARAZİLER, GİTTİ GİDER
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uzun süredir tartışma konusu olan toprak düzenlemesi ise topluma tam olarak anlatılamadı...
Uygulama kapsamında, Türkiye’de atıl durumda kalan tarım arazilerinin ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. İki yıl ekim yapılmadığı tespit edilen araziler, devlet tarafından kiralanabilecek. Antalya, Konya ve Kayseri başta olmak üzere bazı illerde kullanılmayan araziler tespit edildi.
Tarlasını kiralamak isteyenler, Tarım Arazileri Değerleme ve Edindirme Bilgi Sistemi veya il müdürlükleri üzerinden başvuru yapabilecek. Birden fazla başvuru olması durumunda en yüksek teklifi veren öncelik kazanacak. Teklif eşitliği halinde ise tarımsal potansiyeli yüksek veya bitişik işletmelere öncelik tanınacak.
Araziler muhtarlıklarda ve il müdürlüğü sitelerinde 7 gün boyunca ilan edilecek, sözleşmeler sezonluk olacak. Tarım dışı kullanım tespit edilirse sözleşme feshedilecek ve kira gelirleri doğrudan arazi sahiplerine aktarılacak. Sahibi vefat etmiş ve miras paylaşımı yapılmamış araziler için kira bedeli kamu bankasında açılacak hesaba yatırılacak.
Uygulamada, iki yıl boyunca ekim yapılmayan arazilerin kiralanması için arazi sahibinin rızası aranmayacak. Karar yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait olacak.
Araziyi kiralayanların ahır, depo, ev, kulübe, araç-gereç parkı, traktör, pulluk, kazma, kürek ve elektrik için güneş enerjisi gibi yatırımları milyonlarca lirayı bulacak. Yer sahibine ‘Öde sende kalsın’ dedikleri gün ‘çarşı karışacaktır...’