PİRAMİD PSİKOLOJİK HİZMETLER DOĞUMDAN ÖLÜME İNSAN PSİKOLOJİ

MİHENK TAŞI TECRÜBE

Piramid Psikolojik Hizmetler kurumunun ana prensibinin alanda edinilen tecrübe ışında danışanlara ayna tutma tutmak olduğunun altınız çizen uzman psikologlarımızı kısaca tanıyalım.

Uzman Psikolog Zeynep Akgül İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu bir klinik psikoloji uzmanı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden emekli olan Akgül, meslek yaşamında klinik sorumluluğu ve hastane baş psilogluğu gibi yetkin makamlarda görev yaptı. Halen Uludağ Üniversitesi'nde Sağlık Psikolojisi ve Görüşme Teknikleri dersleri veren Akgül, 2016 yılından bu yana kurucusu olduğu  Piramid Psikolojik Hizmetler bünyesinde hizmet vermekte.

Piramid Psikolojik Hizmetler'in diğer kurucu ortağı Uzman Psikolog Ayşegül Sabuncu ise Ege Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunu. Klinik psikoloji uzmanlığı bulunan Sabuncu,özel sektörde insan kaynakları, personel seçimi ve rehabilitasyon hizmetleri konusunda çalışmalarının yanı sıra Bursa Askeri Hastanesinde de görev yapmıştır.Bu tecrübelerinin ışığında ruhsal sağlık sorunlarına desteğin bilgi, beceri ve tecrübe olmadan oluşmasının mümkün olmadığının altını çizen Sabuncu, Piramit Psikolojik Hizmetler olarak mihenk taşlarının tecrübe olduğunu söyleyerek teoriyi destekleyen en önemli özelliğin tecrübe olduğunu ifade etti.

AYNA OLMAYA ÇALIŞIYORUZ

Psikoloji bilim olmasına rağmen bu bilimi işlemek adeta bir sanattır. Sanat uygulama konusunda devreye girer; şöyle düşünelim psikolog kocaman bir alet çantasına sahiptir, çantanın içerisinde bilim dalına ait tüm argümanlar teorik bilgiler ve yöntemler mevcuttur. Danışan kişiye bu çanta içinden en uygun olan harmanlama ile müdahale etmek işin sanat kısmıdır. Aynı teorilerle aynı etkiyi sağlayamamak da psikologun tecrübesi ve metodu ile alakalıdır.

Biz Piramid Psikolojik Hizmetler olarak hastamızın ruhuna temas edebilmek adına öncelikle danışanımızı dinliyoruz, anlamaya çalışıyoruz ve onlara ayna olmaya çalışıyoruz. Tuttuğumuz ayna ile bireyin kendisini anlamasını sağlıyor güçlü ve zayıf noktalarını ortaya çıkarıyoruz.

TOPLUM OLARAK BİLİNÇLENDİK

Psikoloji son derece geniş bir alan. Kişi çoğu zaman psikolojik buhranının farkında olmayabiliyor. Genelde son raddeye gelince fark ettiği psikolojik soruna da çözüm bulmak son derece zor oluyor. Bu yüzden psikolojik danışmanlık hizmetine talep için son aşamayı beklememek gerekmekte. Çünkü psikolojik unsurlar doğumdan başlayarak çocukluk ve ergenlik döneminde devam eden, yetişkinlik döneminde gelişen ve yaşlılık döneminde bile devam eden niteliktedir. Düne bakarak bugünü ve geleceği şekillendirme girişimleri  son dönemde tüm gelir düzeyi ve statüdeki vatandaşlar tarafından daha olumlu bakılmaya başladı. Tüm sosyokültürel sınıflardan danışanların artması ve bilinçlenme oranının yükselmesi son derece önemli. Biz de toplum olarak psikolojiye bakış açısı olarak son dönemde pozitif bir gelişme gösterdik. Bireyler artık mahalle baskısından daha az etkilenerek daha rahat biçimde psikologların kapısını çalıyor.

EŞİM BENİ ANLAMIYOR

Aile seanslarımızda en çok muhatap olduğumuz sorun eşlerin birbirlerini anlama konusunda çatışmaları oluyor. Sorun ekonomik, akraba bağları, çocuk ya da cinsellik olsa bile şikayet 'Eşim beni anlamıyor.' şeklinde oluyor. Bunun da temel nedeni eşler arasında iletişimin sağlanamamış olması. Bitmeyen beklentiler sorunlara gebe olsa da eşlerin sorunsuz ilişki beklemesi asıl büyük hata olarak karşımıza çıkıyor. İlişkiler sorunlarla beraber de bozulmadan devam edebilir; sadece kişilerin birbirini anlamaya çalışması gerekmektedir.

İlişkilerde denge kavramı son derece önemlidir. Kişi kendine de eşine de dengeli zaman ayırmalı terazinin iki kefesini de dengede tutmaya gayret etmelidir. Eşler biz olma bilinci ile tavırlarını şekillendirdiği takdirde anlaşılmama düşüncesi söz konusu olmayacak, olayların sorun teşkil etme durumu adeta ortadan kalkacaktır. Empatiyi göz ardı etmeden gerçekleştirilecek ilişkilerin de hem ömrü hem mutluluk katsayısı artacaktır.

ERGENLİK YAŞI 25-30'LARA ÇIKTI

Ergenlik kavramı geçmiş dönemlerde 12-18 yaş arası dilimi tanımlarken artık bu kavramın kapsamı da son derece genişledi. Günümüzde 9 yaşında başlayan ergenlik mefhumu bireyin ekonomik özgürlüğünü eline alma zamanına kadar geçen süreyi kapsamakta. Yani ergenlik dönemi neredeyse 25-30 yaşa kadar yükselmektedir. Kavram bu şekilde genişleyince önemi de bu genişlemeye paralel biçimde artmıştır.

Bu minvalde ergenlik sorunları da başta aile ile ergen arasındaki iletişim kopuklukları, bireylerin birbirlerini anlamaması, ergene gelecek kaygısı enjekte eden bilinçsiz ebeveynler ve ailesine yük olmayı zul saymayan ergenler olarak geniş bir yelpazeye açılmış ve toplumda yaralar açmıştır. Biz de merkezimizde konjonktürün oluşturduğu bu geniş sorunu çözme adına duygusal durumu kontrol altına almayı sağlayarak tüm bilişsel ve davranışsal tekniklerle yaraları hızlı biçimde onarmaya  gayret ediyoruz.

SINIR SORUMLULUKTUR

Sınır kavramı daima kulağa olumsuz gelirken sınırsızlığın sanki çözüm olacağı fikri bireyde ön kabul niteliğindedir. Ruhsal hastalıklarda genel olarak sınır dejenere olması söz konusudur.Sınır benim kendimi ifade edip senin ihtiyaçlarına karşılık verme biçimimdir. Cildimiz vücudumuzun sınırıdır ve negatif diyemeyiz. Oturduğumuz binaların duvarları da sınırdır ve soğuğu engeller; kötü olabilir mi?

Sınır sorumluluk duygusunun aşılanması için olmazsa olmaz bir kavramdır. Sınır kavramı göz ardı edilmemeli ve sınırsız bir hayat tahayyülü ortadan kaldırılmalıdır. Bireysel ve toplumsal sınırlar bilinmeli aileler aileliğinin, evlatlar evlatlığının sınırlarını bilmeli, duygusal problemlerin aşılamaz boyutlara ulaşmasını engellemelidir. Kısaca sınır demek sorumluluk demektir; sorumluluğunu yani bireyin  sınırını çizmesi zaruridir.

HERKESİ MERKEZİMİZE BEKLİYORUZ

İnsan gelişimi ile ilgili her türlü ihtiyacı karşılama konusunda iddialı olan kurumumuz bireyden yola çıkarak normal ve anormali belirliyor kişilerin ruhsal yapısına teması hedefliyor.Sanayileşen toplumların ve teknolojinin gelişmesinin tezahürü olarak yalnızlaşan bireye çözümler sunmayı, yakın mesafelere rağmen uzaklaşan bireylerin aralarındaki köprüyü oluşturmayı hedefliyoruz. 25 yılı aşkın tecrübemiz ile bu zamana kadar muhatap olduğumuz bireylerden de yola çıkarak bilimsel verilere dayanarak nitelikli sonuçlar için elimizden geleni yapıyoruz. Kısaca kapılarımızın herkese sonsuza kadar açık olduğunun altını çiziyor ve herkesi merkezimize bekliyoruz.

İletişim :

FSM BLV. VARINCA BLV 220 SİTESİ

B BLOK KAT:4 DAİRE  8

NİLÜFER

Tlf: 0 530 263 83 00 /0 224 502 07 04

Haber ve Fotograf : SERCAN SELÇUK