Tayfun Talipoğlu: Ekrem Dumanlı’nın evinde gazetecilikten başka ne bulacaklar

Gazeteciler, dizi senaristleri ve polislere yönelik operasyona tepkiler devam ediyor. Ankara Adliyesi önünde toplanan binlerce vatandaş operasyonları protesto etti. Gazeteci, yazar ve yapımcı Tayfun Talipoğlu, operasyona tepki ve meslektaşlarına destek için Ankara Adliyesi’ne geldi.

Talipoğlu, açıklamasında, “Ne kadar arama yaparlarsa yapsınlar. Ekrem Dumanlı’nın evinde ne bulacaklar yani, gazetecilik dışında. Ya da Sayın Karaca’nın orada ne bulacaklar. Bu, sadece bir gözdağı.” dedi.

Bugün, 17-25 Aralık'ı uyutturmak için bu operasyonların yapıldığını söyleyen Talipoğlu, "Fakat hükümete çok teşekkür etmek gerekiyor. Çünkü insanları bir araya getirdiler. Çünkü insanlar, zulüm karşısında bir araya gelirler. Her zaman şunu söylüyorum; ben buraya bu desteğe geliyorsam eğer, hiçbir zaman hiçbir yerde, sadece gazeteciler değil, insanların düşünceleri yüzünden, gözaltına alınması, baskı görmesine karşı olduğum için böyledir. Bugün Yeni Şafak için de böyle olsa, başka hükümet bunu yapsa aynı tepkiyi inanın veririm. Bunu anlamayan insanlar var. Çünkü ülkeyi o kadar çok böldüler ki ben biliyorsunuz Anadolu geziyorum, şu anda gerçi gezmemi engellediler ama yine de gezmeye devam ediyorum. Bu ülke hiç bu kadar bölünmedi arkadaşlar biliyor musunuz. Torun, dede, çocuk o paralelci, bu bilmem neci.” diye konuştu.

"TAYYİP ERDOĞAN ‘PARALELİ’ ABDULLAH ÖCALAN’DAN ÖĞRENDİ"

Bugün enteresan bir şey olduğuna işaret eden Talipoğlu, "Televizyonları açıyorsunuz, paralele baskın diye. Kim koydu bu ismi, hükümet koydu. Hükümetten daha önce ilk kullanan da aslında çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’dı, paralel bir devlet olduğunu ülkede. Sonra sayın Recep Tayyip Erdoğan oradan öğrendi. Paralel devlet deyimini kullandı, öyle gidiyor. Bugün Ekrem Dumanlı güzel bir şey söyledi; ‘O zaman herkes birbirine bir isim taksın paralel diye’. Bu ülkede doğrudan yana oluyorsanız her zaman problem yaşıyorsunuz. Ben bir dönem bu ülkede komünist diye kaymakam yapılmadım. O zaman da haksızlığa karşıydım, bu atamalara karşıydım, şimdi de eş, dost, çoluk, çocuk eşit şartlarda yarışsınlar." düşüncesini paylaştı.

"HIRSIZIN, KATİLİN SAĞCISI SOLCUSU OLMAZ"

Tayfun Talipoğlu, söyle devam etti: "Arkadaşlar doğrunun sağcısı, solcusu olmaz. Nasıl hırsızın, katilin sağcısı solcusu olmayacağı gibi. Hırsız hırsızdır, katil katildir. Benim hırsızım, benim katilim iyidir noktasına gelirseniz, bu ülkeyi bir daha göremezsiniz. Kim akıl veriyorsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza, dün çıktı dedi ki bunları yapacağız. Hemen bugün harekete geçtiler. Bu danışmanlar, ben olsam anında değiştiririm. Çünkü hiç kimse bu kadar birleştirmemişti bu kadar kitleyi. Zulme uğrayanlar mutlaka birleşirler. Geçmişi bir kenara bırakacağız, karşımızda tek adamlığa giden bir yol var. Bu yolu herkesin gördüğüne eminim. AK Parti’nin içinde insanların olduğuna da eminim. Bırakın yaşam biçimine müdahaleyi, yediğimiz yemeğe kadar karışıyorlar. Oynayacağımız reklam filminden, çalışacağımız kanala kadar müdahale var. Konuk çağrılacağımız kanala kadar var. Ben ilk defa bugün demiyorum. Beni sosyal medyada izleyenler bilirler. Bana yazıyorlar ki niye Samanyolu’nda çıkıyorsun, niye cemaatin televizyonunda çıkıyorsun diye. Bunu yazanlara diyorum ki “Nerde özgür konuşuyorsam orada konuşurum. Ne kadar araştırma yaparlarsa yapsınlar."

"EKREM DUMANLI’NIN EVİNDE GAZETECİLİKTEN BAŞKA NE BULACAKLAR"

"Ne kadar arama yaparlarsa yapsınlar. Ekrem Dumanlı’nın evinde ne bulacaklar yani, gazetecilik dışında." diyen Talipoğlu, "Ya da Sayın Karaca’nın orada ne bulacaklar. Bu, sadece bir gözdağı. Yalnız şunu da bilsinler ki bugünkü hakimler, bugün oraya giden arkadaşlar, yarın aynı şeyler oraya gelecek. Dikkat edin bir nefret söylemi var. Bu nefret söyleminden beslenince de ülke bu hale geliyor. Bugün bakıyorum Oktay Ekşi Zaman Gazetesi’ne gitti. Bundan güzel bir hareket olabilir mi. Ve dedi ki hiç düşüncelerinize katılmam ama basına karşı yapılan bu baskıya karşıyım. Oktay abiden de bu beklenirdi." dedi.

"CUMHURBAŞKANI OPERASYON YAPACAĞIZ DİYOR BAŞBAKAN'DA SES YOK"

Talipoğlu, operasyona tepkisini, “Öyle bir hale getirdiler ki ülkeyi insanlar birbirine kin ve nefretle bakıyorlar. Ben yurt dışına gittiğimde beni karşılamaya gelenler kim diye bakmıyordum. Efendim cemaatin okulundan gelmiş çocuklar benimle konuşuyor. Ama bu ülkenin cumhurbaşkanı çıkar, bu çocuklarla konuşmayın derse eğer, orada 800 lira maaşla emek veren insanları vatan haini ilan etmeye kalkarsa, benim gibi hiç alakası olmayan bir adam bile der ki kardeşim, hiç olmazsa bırakın da orada bayrak dalgalandırıyor. Yoksa beni cemaatin okullarıyla ne alakam var yani. Eğer birilerini suçlayacaksanız, bunu mantıki temellere dayandırmanız lazım. Artık her noktaya nüfuz eden bir adam var. Her şeye nüfuz eden bir hükümet var. Adalet Bakanı, Fuatavni’nin operasyonlardan haberi varken, diyor ki bir dedikoducunun lafıyla hareket ediyorsunuz. Bu laftan 4 saat sonra operasyon başlıyor. Bakanın haberi yok. Böyle bir ülke olabilir mi. Sürekli olarak Cumhurbaşkanı yarın bunu yapacağız diyor. Başbakan'da ses yok. Yav sen operasyonun başı mısın demiyor adam yani. Şunu söyleyeceğim herkesi tutuklayabilirsiniz. Bütün Türkiye’yi tutuklayabilirsiniz. Herkesi alabilirsiniz, onu alabilirsiniz bunu alabilirsiniz. Ama sonuçta bir gerçek var, 17-25 Aralık'ta yargıdan kaçılmıştır. Belki birileri yedi sülalelerine yetecek kadar paraları olmuştur ama yedi sülalelerinin kafaları önden kalkmayacaktır arkadaşlar.” cümleleriyle dile getirdi.