Birleşmiş Milletler (BM) 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü özel etkinlikleri için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi ve BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X’in hak ve özgürlük mücadelelerine ışık tutan ve miraslarını yaşatmayı amaçlayan "Yankılar" sergisinin açılışını yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 29.03.2025 14:16
Haber Güncellenme Tarihi: 29.03.2025 14:22
Kaynak:
İHA
Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak "Moda ve Tekstilde Sıfır Atığa Doğru" temasıyla kutlanan 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliği"nde BM Genel Kurulunda konuşmasını yaptıktan sonra yine BM Genel Merkezi’nde düzenlenen
"Yankılar" sergisi açılış programına katıldı.
Programa Erdoğan’ın yanı sıra BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, Malcolm X Memorial Foundation Başkanı Malcolm X’in kızı İlyasah Shabazz ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Leyla Şahin Usta ve serginin küratörü Yasemin Darbaz Karaca da konuşmacı olarak katıldı.
Açılış programında hitap eden Erdoğan, katılımcılara hoş geldiniz diyerek, dünya tarihinde insan hakları konusunda derin izler bırakmış iki büyük insan olan Şule Yüksel Şenler ve Malcolm X vesilesi ile bir araya geldiklerini belirtti.
"Bundan yaklaşık beş sene önce, Şule Yüksel Şenler’in, birinci ölüm yıldönümü anmasında, bir teklifte bulunmuştum. Şule Yüksel Şenler’in, Malcolm X gibi insan hakları konusunda, evrensel bir sembol oluşunun altını çizmiştim. Mirasının uluslararası platforma taşınmasının önemini dile getirmiştim. Şimdi bu iki büyük şahsiyetin, Malcolm X’in doğum gününün 100. sene-i devriyesinde, bir araya gelmesinden, büyük bir mutluluk duyuyorum." dedi.
Dünyada hoşgörü ortamının gittikçe zayıfladığına ve nefret atmosferinin teşvik edildiğine dikkat çeken Erdoğan, evrensel barış mesajlarıyla ve hoşgörüyle örülü anlatıların çoğalmasına her zamankinden çok ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık gibi nefret suçlarının sistematik hale gelmesi, barışın ve güvenliğin önündeki en büyük tehdittir. İnsanlığın bu hatalara tekraren düşmemesi için tarihsel belleğimizi canlı tutmalı ve geçmişten dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda Şule Yüksel Şenler’in mücadelesi, ötekileştirmenin, ağır toplumsal maliyetini anlamak açısından zamansız bir referans noktasıdır."
"O, (Şule Yüksel Şenler) İslam coğrafyasında doğmuş, güçlü bir kadın lider ve büyük bir rol modeldir."
Şenler’in İslam coğrafyasında doğmuş güçlü bir kadın lider ve büyük bir rol modeli olduğunu anlatan Erdoğan, tek tip modernite ideolojisinin olduğu, inanç ve dini sembollerin kamusal hayattan dışlandığı 60’lar ve 70’ler Türkiye’sinde, onun şehirli ve eğitimli dindar kadınlar için yeni bir anlatı kurduğunu aktardı.
Erdoğan, Şenler’in çok yönlü kişiliğiyle bir Müslümanın nasıl entelektüel olabildiğini gösterdiğini, kitapları ve Anadolu’da verdiği konferanslarla bir nesli yeniden inşa ettiğini ve kadın-erkek tüm Müslümanların saf dışı bırakıldıkları kamusal alanda yer alabilmeleri için güçlü bir toplumsal diyalog başlattığını söyledi. "Onda gördüğüm cesaret ve liderlik ruhu, bugün benim için hâlâ, doğru yönü gösteren, bir hayat pusulasıdır."
Gençliğinde yer aldığı sivil toplum faaliyetleri vesilesiyle Şenler ile tanışma ve çalışmalarına şahitlik etme fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz onda; inancı, sabrı, azmi, sebatı ve insan sevgisini, yeniden öğrendik. Bir insanın, büyük bir davayı omuzlayarak, nasıl, bir abideye dönüşebildiğini gördük. Onda gördüğüm cesaret ve liderlik ruhu, bugün benim için hâlâ, doğru yönü gösteren, bir hayat pusulasıdır. O nedenle, vefatının hemen ardından, Şule Yüksel Şenler Vakfını kurduk. Geride bıraktığı mirası, kadınları güçlendirme, gençlerin eğitimi ve sivil toplum hizmetleri gibi projelerle yaşatıyoruz."
Malcolm X'in, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çok sevilen bir şahsiyettir.
Emine Erdoğan, 2025 yılında hâlâ nefret suçlarıyla insanların hayattan koparıldığının altını çizerek, "Gerçekten üzülerek ifade ediyorum ki, bu elim hadiselerin bazıları, insanların empatisini kazanırken, bazıları gündem bile olmuyor. Oysa, vicdani bakış bir bütündür, başlıklara ayrılamaz. Ama ne yazık ki insanlık, ırk, dil, din, etnisite gibi detaylarda boğuluyor. Bu noktada, Malcolm X’in örnekliğinin, insanlığın içine düştüğü üstünlük tuzaklarını bozmamızda yol gösterici olduğunu düşünüyorum." dedi.
Malcolm X'in, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çok sevilen bir şahsiyet olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "O, bir ırkın onuru için savaşmış ve cesaretin zirvelerinde kanat çırpmış, müstesna bir ruhtur. Meşhur bir sözünde dediği gibi, 'bütün uyuyanları uyandırmaya, tek bir uyanık yeter.' Gerçekten de döneminin ve sonraki nice neslin uyanışına, vesile olmuştur. Dik duruşu, açık sözlülüğü ve fikirleri, inanıyorum ki ilelebet yol gösterici olacaktır." "Filistin, insanlığın önünde kaybedilmiş bir sınav olarak duruyor"
Erdoğan, Şenler ve Malcolm X gibi şahsiyetlerin cesaret ve liderliğine bugün hiç olmadığı kadar ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Bakınız Filistin, insanlığın önünde, kaybedilmiş bir sınav olarak duruyor. Hem Malcolm X, hem Şule Yüksel Şenler, bugün yaşasa, eminim Filistin’de işlenen insanlık suçlarına karşı en yüksek sesle tavır koyanların başında yer alırlardı. Maalesef aksine, dünyanın gözlerimizin önünde cereyan eden katliamlar karşısında, yüzünü pervasızca öte yana çevirdiğini görüyoruz." dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Emine Erdoğan, BM'de "Yankılar Sergisi"ni açtı
Birleşmiş Milletler (BM) 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü özel etkinlikleri için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi ve BM Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan, Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X’in hak ve özgürlük mücadelelerine ışık tutan ve miraslarını yaşatmayı amaçlayan "Yankılar" sergisinin açılışını yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) Sıfır Atık Yüksek Düzeyli Şahsiyetler Danışma Kurulu Başkanı olarak "Moda ve Tekstilde Sıfır Atığa Doğru" temasıyla kutlanan 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü Özel Etkinliği"nde BM Genel Kurulunda konuşmasını yaptıktan sonra yine BM Genel Merkezi’nde düzenlenen
"Yankılar" sergisi açılış programına katıldı.
Programa Erdoğan’ın yanı sıra BM Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, Malcolm X Memorial Foundation Başkanı Malcolm X’in kızı İlyasah Shabazz ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Leyla Şahin Usta ve serginin küratörü Yasemin Darbaz Karaca da konuşmacı olarak katıldı.
Açılış programında hitap eden Erdoğan, katılımcılara hoş geldiniz diyerek, dünya tarihinde insan hakları konusunda derin izler bırakmış iki büyük insan olan Şule Yüksel Şenler ve Malcolm X vesilesi ile bir araya geldiklerini belirtti.
"Bundan yaklaşık beş sene önce, Şule Yüksel Şenler’in, birinci ölüm yıldönümü anmasında, bir teklifte bulunmuştum. Şule Yüksel Şenler’in, Malcolm X gibi insan hakları konusunda, evrensel bir sembol oluşunun altını çizmiştim. Mirasının uluslararası platforma taşınmasının önemini dile getirmiştim. Şimdi bu iki büyük şahsiyetin, Malcolm X’in doğum gününün 100. sene-i devriyesinde, bir araya gelmesinden, büyük bir mutluluk duyuyorum." dedi.
Dünyada hoşgörü ortamının gittikçe zayıfladığına ve nefret atmosferinin teşvik edildiğine dikkat çeken Erdoğan, evrensel barış mesajlarıyla ve hoşgörüyle örülü anlatıların çoğalmasına her zamankinden çok ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "İslamofobi, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık gibi nefret suçlarının sistematik hale gelmesi, barışın ve güvenliğin önündeki en büyük tehdittir. İnsanlığın bu hatalara tekraren düşmemesi için tarihsel belleğimizi canlı tutmalı ve geçmişten dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda Şule Yüksel Şenler’in mücadelesi, ötekileştirmenin, ağır toplumsal maliyetini anlamak açısından zamansız bir referans noktasıdır."
"O, (Şule Yüksel Şenler) İslam coğrafyasında doğmuş, güçlü bir kadın lider ve büyük bir rol modeldir."
Şenler’in İslam coğrafyasında doğmuş güçlü bir kadın lider ve büyük bir rol modeli olduğunu anlatan Erdoğan, tek tip modernite ideolojisinin olduğu, inanç ve dini sembollerin kamusal hayattan dışlandığı 60’lar ve 70’ler Türkiye’sinde, onun şehirli ve eğitimli dindar kadınlar için yeni bir anlatı kurduğunu aktardı.
Erdoğan, Şenler’in çok yönlü kişiliğiyle bir Müslümanın nasıl entelektüel olabildiğini gösterdiğini, kitapları ve Anadolu’da verdiği konferanslarla bir nesli yeniden inşa ettiğini ve kadın-erkek tüm Müslümanların saf dışı bırakıldıkları kamusal alanda yer alabilmeleri için güçlü bir toplumsal diyalog başlattığını söyledi. "Onda gördüğüm cesaret ve liderlik ruhu, bugün benim için hâlâ, doğru yönü gösteren, bir hayat pusulasıdır."
Gençliğinde yer aldığı sivil toplum faaliyetleri vesilesiyle Şenler ile tanışma ve çalışmalarına şahitlik etme fırsatı bulduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz onda; inancı, sabrı, azmi, sebatı ve insan sevgisini, yeniden öğrendik. Bir insanın, büyük bir davayı omuzlayarak, nasıl, bir abideye dönüşebildiğini gördük. Onda gördüğüm cesaret ve liderlik ruhu, bugün benim için hâlâ, doğru yönü gösteren, bir hayat pusulasıdır. O nedenle, vefatının hemen ardından, Şule Yüksel Şenler Vakfını kurduk. Geride bıraktığı mirası, kadınları güçlendirme, gençlerin eğitimi ve sivil toplum hizmetleri gibi projelerle yaşatıyoruz."
Malcolm X'in, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çok sevilen bir şahsiyettir.
Emine Erdoğan, 2025 yılında hâlâ nefret suçlarıyla insanların hayattan koparıldığının altını çizerek, "Gerçekten üzülerek ifade ediyorum ki, bu elim hadiselerin bazıları, insanların empatisini kazanırken, bazıları gündem bile olmuyor. Oysa, vicdani bakış bir bütündür, başlıklara ayrılamaz. Ama ne yazık ki insanlık, ırk, dil, din, etnisite gibi detaylarda boğuluyor. Bu noktada, Malcolm X’in örnekliğinin, insanlığın içine düştüğü üstünlük tuzaklarını bozmamızda yol gösterici olduğunu düşünüyorum." dedi.
Malcolm X'in, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de çok sevilen bir şahsiyet olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "O, bir ırkın onuru için savaşmış ve cesaretin zirvelerinde kanat çırpmış, müstesna bir ruhtur. Meşhur bir sözünde dediği gibi, 'bütün uyuyanları uyandırmaya, tek bir uyanık yeter.' Gerçekten de döneminin ve sonraki nice neslin uyanışına, vesile olmuştur. Dik duruşu, açık sözlülüğü ve fikirleri, inanıyorum ki ilelebet yol gösterici olacaktır."
"Filistin, insanlığın önünde kaybedilmiş bir sınav olarak duruyor"
Erdoğan, Şenler ve Malcolm X gibi şahsiyetlerin cesaret ve liderliğine bugün hiç olmadığı kadar ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Bakınız Filistin, insanlığın önünde, kaybedilmiş bir sınav olarak duruyor. Hem Malcolm X, hem Şule Yüksel Şenler, bugün yaşasa, eminim Filistin’de işlenen insanlık suçlarına karşı en yüksek sesle tavır koyanların başında yer alırlardı. Maalesef aksine, dünyanın gözlerimizin önünde cereyan eden katliamlar karşısında, yüzünü pervasızca öte yana çevirdiğini görüyoruz." dedi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler