
İlk bakışta istikrar ve düzen gibi görünen bu yaşam biçimi, aslında tehlikeli bir sıradanlık hissine dönüşerek insan sağlığını tehdit edebiliyor.
Peki sıradanlık nedir? Psikologlara göre sıradanlık, bireyin yaşantısında yenilik hissinin kaybolduğu, günlük aktivitelerin anlamını yitirdiği ve hayatın bir döngüye hapsolduğu bir ruh halini tanımlıyor. Bu durum, motivasyon eksikliği, ilgi kaybı, içsel boşluk hissi ve zamanla depresyon gibi daha ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor.
Uzman Psikologların konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda;
“İnsan beyni öğrenmeye ve keşfetmeye programlıdır. Sürekli tekrar eden bir yaşam, bu doğal dürtüyü köreltir. Sonuçta birey kendini değersiz, amaçsız ve mutsuz hissetmeye başlar. Bu da hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı olumsuz etkiler.” deniliyor
Araştırmalar da bu görüşü destekliyor. 2023 yılında yapılan bir çalışmada, uzun süre aynı rutini sürdüren bireylerin stres düzeylerinin arttığı ve yaşam doyumlarının azaldığı tespit edildi. Aynı zamanda bu bireylerde uyku problemleri, kronik yorgunluk ve bağışıklık sistemi zayıflığı gibi fiziksel sorunların da daha sık görüldüğü belirtildi.
Psikolojik etkilerin yanı sıra sıradanlık, yaratıcılığı da törpülüyor. Özellikle yaratıcı işlerde çalışan bireyler için monotonluk ciddi bir verim düşüşüne neden olabiliyor. Yenilikten uzak bir yaşam, insanın üretkenliğini sınırlarken, hayata dair hevesini de zamanla söndürüyor.
Peki sıradanlığın etkisinden kurtulmak için ne yapılmalı?
Uzmanlara göre çözüm, küçük değişimlerle başlıyor. Farklı bir yürüyüş rotası seçmek, yeni bir hobi edinmek, spontane kararlar almak ya da sosyal çevreyi çeşitlendirmek bile büyük fark yaratabiliyor. En önemlisi ise, bireyin kendini ve hayatını sorgulama cesaretini göstermesi.