Sayın Başkanım, Yeni bir seçim sürecini daha yeni bitirdiniz ve 20 yıldır Yönetimde olan Başaran Ulusoy yönetiminden görevi devraldığınız bu süreçle ilgili neler söylemek istersiniz? Bildiğiniz üzere 24-25 Şubat tarihlerinde Türsab'ın 23 .Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. Normalde bu seçimin 3 Aralık'ta yapılması gerekiyordu ama mesnetsiz bir şekilde bu seçim ertelendi. Sonuçta yine sandıkta bütün üyelerimiz serbest iradelerini ortaya koydu ve demokrasi kazandı. Bunun yanında Türsab kazanmış oldu. 20 yıldır seyahat acentaları birliği başında olan bir yönetimi ; Üretmeyen, Acentalarımızın menfaatini düşünmeyen, sektörümüzü düşünmeyen bir anlayışı Türsab'ın başından bertaraf etmiş olduk. Bu 15 yıllık bir mücadeleydi. Yıllar öncesinde bu kurumun amacı dışında faaliyetler içerisinde olduğunu hep anlattık ama bazı kişiler ve bazı menfaat grupları bu çarkın bu şekilde dönmesini istediler. Sonuçta Hak ve Hakikat yerini buldu ve üyelerimiz çok duyarlı davranarak 20 yıllık yanlış yönetilen bu sistemi bertaraf ettiler. Türsab'ta artık bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak .Tamamen kişilerin menfaatine olan bu çarklar sona erecek. Sektörümüzün menfaatine, acentalarımızın menfaatine, kamu menfaatine bir sistem oluşturacağız. Kesinlikle bundan sonra kişilerin menfaati söz konusu değil şeffaf bir yönetim anlayışı uygulayacağız. İnşallah üyelerimizin de desteğiyle bunu başaracağız.
Tabii Sayın Başkanım 20 yıldan beri yönetimde olan bir süreci ,Başkan Firuz Barbaros Bağlıkaya ile birliktelik sergileyerek sona erdirdiniz.Bundan sonra Türsab'ta neler olacak bu değişim ile ilgili neler söylemek istersiniz. Bunlarla ilgili bizlere birkaç ipucu verebilir misiniz? Öncelikle 1618 sayılı yasamız var, bu Türkiye seyahat acenteleri yasası bu yasanın değiştirilmesi ve revize edilmesi ile ilgili çalışmalarımız başlamıştır, hukuk servisimiz ve Türsab bünyesindeki avukatlarımızın birlikteliğiyle yeni bir kanun tasarısı hazırlayacağız, kendi kanunumuzun içeriğini hazırlayacağız. Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız ve Bakanlık bünyesindeki bürokratlarla değişiklikler özerine görüşeceğiz, Daha sonra da mecliste bu kanun değişikliğinin çıkmasını sağlamaya çalışacağız. Ayrıca Türsab bünyesinde çalışan üyelerimizin gelir kaynaklarını arttırıcı da çalışmalar yapacağız. Ülkemizin değişik bölgelerinde 39 adet Bölgesel yürütme kurulları var. Bu kurumlarımız maalesef kanunumuzda yer almamaktadır .Çoğu atama ile başkanlıklar ve yönetim kurulları oluşturulmuştur, bu sistemi de artık değiştirmek istiyoruz bölgesel yürütme kurullarında seçim zamanları tarif edilecek ,kesinlikle atama sistemi kaldırılacak ve tamamen demokratik bir yapıda tamamen özerk bir durumda olacaklar. Böylelikle daha başarılı projeler üretebilen ülkeye çok daha güzel projeler sunan arkadaşlarımızın yönetimlere gelmesini sağlamaya çalışacağız. Bugüne kadar Bölgesel Yürütme kurullarımız genel merkez seçimlerinde bir oy deposu olarak görülüyordu. seçimden seçime hatırlanıyorlardı ama seçimden sonra birçok konu unutuluyor ve kendi kaderlerine terk ediliyorlardı.
Yeni Turizm belgeleri ile ilgili birçok soru geldi hafta başından beri , Başkanım. Bunlarla ilgili bir tasarrufunuz olacak mı? Eski yönetim maalesef işini gücünü bırakmış, Belge ticareti yapmıştır ve 10 binin üzerinde Seyahat Acentası kurulmuştur. Seyahat acentesinin sayısı şu an çok çok fazla diyebiliriz. Dolayısıyla acenta enflasyonu yaşanıyor ülkemiz de. Bunun da altında yatan neden yeni acenta belgesi verilirken oradan alabileceği 40 bin lira onlar için çok önem arz ediyor olmasıydı. Yıllarca Genel merkeze para gelsin de ne şekilde gelirse gelsin şeklinde hareket edilmiştir. Ve dolayısıyla Acente açacak arkadaşlar da kriter aranmamış faaliyet gösterecekleri alanlarla ilgili kriterler konulmadığı gibi , o bölgenin acenta ihtiyacı olup olmadığı konusunda da ,ya da acentaların para kazanıp kazanmama ile ilgili de herhangi bir şey yapılmamıştır. Her talep eden kişiye yeterlilik belgelerine bakılmaksızın ,yerlerinin uygun olup olmaması da önemli değil ,resmen belge satılmıştır, belge ticareti yapılmıştır. Dolayısıyla önemli olan nicelik değil niteliktir. Bundan sonra her yerde acente açılmayacak, böyle yaparsak diğer acente sahiplerine büyük haksızlık yapmış oluyoruz. Hemen onun yanında bir yer açıldığı zaman diğerlerine rakip olmaları kaçınılmazdır. Dolayısıyla bir pasta 3 kişilikse,bunu 30 kişiyle bölemeyiz, 30 kişiye bölersek hepsi birden mağdur olur. Genel merkezin zengin olması yada parasal güce sahip olması hiç önemli değil ,önemli olan acentalarımızın zengin olması acentalarımızın gelir ve kaynaklarının artması pastasının büyümesidir. Doğru olan da budur . Oradaki üç beş kişiyi zengin yapacağız diye oradaki gelir kaynakları ile zevki sefa içerisinde yaşayacağız diye ,o paralarla insanlara akçeli işler yapacağız diye asla bu göreve gelmedik .Artık bizim dönemimizde kesinlikle böyle şeyler olmayacak inşallah Allah nasip ederse birliğimizi tamamen amacına göre faaliyet gösteren ve asli görevlerini yerine getiren bir Türsab yapacağız. Bizden sonra gelecek kişiler borçsuz, harçsız, mükemmel bir Türsab teslim alacaklar.
Öncelikle Türkiye'nin Dünya Turizminden , sonrasında da Bursa'mızın ülke turizminden aldıkları paylarla ilgili neler söylemek istersiniz başkanım. Bütün dünya ülkelerinde uluslararası tatil amaçlı her yıl 1 milyar 200 milyon insan tatile çıkmakta, bu insanların ülkemizi 2017 rakamlarına göre 32 milyonu yabancı turist olarak ziyaret etmişler. Bu da 1 milyar 200 milyon insanın yüzde 2,5'u demektir. Aslında bu çok küçük bir rakam. En azından ülkemize 2023 planlamalarına göre 50 milyon turist gelmesi gerekiyor. 50 milyon bile aslında çok yeterli bir rakam değil.Turizm destinasyonu açısından ülkemiz dünyadaki en avantajlı bölgesi olmasına rağmen maalesef yeterli seviyede turist hala çekemiyoruz. Dünyada rekabet edebileceğimiz aslında tek sektör turizmdir. Bizim sanayide gelişmiş ülkelerle rekabet etme şansımız yok ama mükemmel konaklama tesislerimiz, altyapımız, hizmet anlayışımız, kültürümüz, her karış toprağında açık alan müzesi olan ,aynı zamanda dünyanın en zengin Turizm ürünlerine sahip bir ülkeyiz. Turizm ürünlerinin ,öz kaynaklarının pazarlanması yasayla belirtildiği gibi Türkiye Seyahat Acentalarının asli görevidir ve kuruluş amaçlarından bir tanesidir. Turizmin dünyaya tanıtılması ve pazarlaması asli görevlerimizden biridir .Ama daha önce de söylemiş olduğum gibi 20 yıldan beri asli görevlerimizden tamamen ayrıldığımızdan ve başka işlerle uğraştığımızdan maalesef bu durumla karşı karşıya kalınmış ve gerekli hizmetler yapılamamıştır. Ama biz diyoruz ki ,"zararın neresinden dönülürse kardır". Bundan sonra biz bu ürünleri en iyi şekilde pazarlamak ve satmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz . Seyahat acentalarımız ve üyelerimizle birlikte bu yola baş koyduk diyebiliriz. Çünkü biz bu sektörden geçiniyoruz ,bu sektörden geçimimizi sağlıyoruz , Dolayısıyla O kadar Seyahat acentesinin bu sektöre bir vefa borcu vardır .Bu ülkeye bir vefa borcu vardır Bu özkaynaklar olmasa yabancı turistleri getirip tatillerini burada geçirmelerini sağlayamayacağımızdan , dolayısıyla para da kazanamayız. Bugün Bursa'nın Uludağ'ının, ormanlarının, akarsularının, envai çeşit meyveleri ve ören yerlerinin sayesinde biz para kazanıyoruz. Bu topraklar çok değerli bu ılıman iklim hiçbir yerde yok.Bursa'nın iklimi kadar insan sağlığına elverişli güzel elverişli bir iklim yok .Uzak doğunun en gelişmiş Turizm destinasyonlarına bakın, bir haftadan fazla kalamazsınız çok stabil ,her zaman 35 derece, her zaman rutubet, Yüzde 80-90'lara varan bir nem oranı var.Ülkemizde Ağustos ayında bile Bursa'mızda 4 mevsimi yaşıyoruz, bu tabii ki çok önemli diyerek sözlerini tamamladı.
Haber ve fotoğraf : ÖZKAN YILDIRIM