Prof. Dr. Cem Kılıç: “Kamuda Taşeron İşçi Tarih Oluyor”

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, kamuda taşeron işçinin tarih olduğunu söyledi.Taşeronun tanımını yapan Prof. Dr. Cem Kılıç, “Taşeron işçi bir iş yerinde asıl işin bir bölümünde teknolojik nedenlerle çalıştırılan...

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bursahaber.com/
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, kamuda taşeron işçinin tarih olduğunu söyledi.Taşeronun tanımını yapan Prof. Dr. Cem Kılıç, “Taşeron işçi bir iş yerinde asıl işin bir bölümünde teknolojik nedenlerle çalıştırılan veya yardımcı işi yapan kişilere denir. İş kanunu derki bir kişi yardımcı işçi olarak o iş yerinde ise sadece yardımcı işi yapabilir. Örneğin; kamu kuruluşu olan karayollarında asıl iş asfalt atmaktır, taşeron bir müteahhitin işçilerine asfalt attırırsanız o zaman asıl işi yaptırmış olursunuz, yardımcı işi ortadan kaldırırsınız. Kanuna göre işçi, taşeron işçi değil asıl işi yaptığı için devletin çalışanı olur ve kuruma idari para cezası uygulanır. Bundan korkulduğu için taşeron işçiler kadroya alınıyor” diye konuştu.“ÜCRET ARTIŞI DEVLET MEMURLARIYLA AYNI OLACAK, EMEKLİLİK HAKLARINDA DA DEĞİŞİKLİK YOK”Kamu sektöründe taşeronun tarih olacağını söyleyen Prof. Dr. Cem Kılıç, “Taşeron işçi kullanımı bundan sonra kamuda hiç kalmayacak diyebiliriz. Artık aracılara teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında hizmet verilmeyecek. Kadroya geçirilecek işçilerin emeklilik hakları aynı kalacak, mevcut koşulları da aynı kalacak işçi emeklisi olacaklar ancak ücret artışı bakımından işçilerle bir olmayacaklar. Devlet memurlarına uygulanan artışlar taşeron işçi kapsamında kadroya alınanlara da uygulanacak. Devlet yeni bir kadro tanımı yapıyor, 700 bin civarında insanın yeniden devlete kazandırılması için ‘Özel Sözleşmeli Personel’ denilen yeni bir statü ortaya koydu, 3 yılda bir sözleşme yenilecek” ifadelerini kullandı.“KADROLU OLAN İŞÇİNİN DE İŞ GÜVENCESİ YOKTUR”‘Özel Sözleşmeli Personel’ statüsünün, kişiler arasında çalışıp çalışmayanı ayırt etmek için getirildiğini dile getiren Prof. Dr. Cem Kılıç, “700 kişi kadroya alınacağı için devlet bunun sorumluluğu çerçevesinde bu yöntemi tercih etti. Unutmayalım ki kadrolu da olsa zaten iş kanununa tabi oldukları bu işçilerin iş sözleşmesi devlet tarafında fesih edilebilir. Yani kadrolu olan işçilerinde bir iş güvencesi bulunmamaktadır. Kadrodayım diyen kişi devlet memuru gibi iş güvencesine sahip değildir. Zaten 4857 sayılı Kanun çerçevesinde eğer kamu da o kişi çok kanuna aykırı durum sergiliyorsa hizmet sözleşmesini anında fesih edebilir. Keza özel sözleşmeli personel için de durum böyledir” dedi