Emine Örnek Eğitim Kurumları Kurucusu Emine Örnek, öğretmenliğe başlama serüveninden öğrencilerinin ve okulunun muazzam başarılarına kadar pek çok detayı paylaştı.
Kendi eğitim yolculuğunu anlatan Örnek, genç öğretmenlere kariyerlerine dair değerli tavsiyelerde bulundu. Örnek'in eğitimdeki iz bırakan öyküsü, öğrenci başarıları ve genç öğretmenlere yön veren öğütleriyle dolup taşıyor. Emine Örnek, Yozgat'ta bir köy okulundan Bursa'ya uzanan 16 yıllık eğitim serüvenini 1990 yılında Emine Örnek Dershanesi'yle başlattı. Öğretmenlik kariyerine başlamadan önce tayinini bekleyen Emine Hanım, köy okulunda edindiği deneyimlerle aile hasretini yaşarken, mücadele dolu bir öğretmenlik hikayesine adım atmıştı…
“Okuttuğum öğrencilerim şu an çocuklarını okulumda okutuyor. Hangi sınıfa girsem, ya annemi ya babamı okuttunuz diyorlar. Bu, beni mutlu ediyor" diyen Emine Örnek, öğrencilerinin hayatına uzun süre dokunma arzusuyla kendi dershanesini açtı. Çakırhamam'da başladığı bu serüven, Bursa'nın devlet okullarından gelen bir çok çocukla tanışıp onların hayatlarına etki etmesine vesile oldu. Emine Örnek, dershanede döneminde öğrencilere 45 saatten fazla matematik dersi verdiğini söyleyerek, öğrenmeyecek çocuk olmadığını vurguluyor. "Öğretmesini bilelim, göz teması kurmaktan vazgeçmeyelim. Anlamıyorlarsa bile, mutlaka anlatabileceğimiz bir yöntem bulabiliriz" dedi.
VELİLERE TAVSİYELER
Emine Örnek'in, 14 dönümle başlayıp 60 dönümlük büyük bir kampüse çıkardığı okuluyla birlikte hayata geçirdiği projelerde ilklerden biri drama dersiydi. Anasınıfında başlayan drama dersi, çocukların kendini ifade etme ve empati kurma yeteneklerini geliştirirken, diğer alanlarda da benzer başarılar elde ettiler. Satranç, bilgisayar dersleri ve folklor gibi farklı branşlarda öğrencilerine geniş bir perspektif sunan Emine Örnek, öğrencilerinin sadece akademik değil, aynı zamanda sanatsal ve sportif alanlarda da başarı elde etmelerine odaklanıyor. Özellikle öğrencilerini dijital dünyadan uzaklaştırmaya çalışan Emine Hanım, bilgisayar ve telefon kullanımını sınırlama konusunda velilere tavsiyelerde bulunuyor. "Çocuklarımız yazmayı unutmaya başladı, kelimeleri kısaltıyorlar. Biraz da onu kısıtlamalıyız. Evde kitap okuma alışkanlığı kazanıyorsa, çocuklarımızın evde anne-babası da okuyordur." dedi.
GENÇ ÖĞRETMENLERE ALTIN ÖĞÜTLER
Genç öğretmenlere kendi hayat hikayesini anlatarak ilham kaynağı olmaya çalışan Emine Örnek, öğretmenliği bir sevda işi olarak tanımlıyor. "Vazgeçmesinler, pes etmesinler. Bu işi seviyorlarsa zaten çok büyük haz duyuyorlar." diyen Emine Hanım, öğrencilerinin başarılarıyla öğretmenlerin yorgunluklarının giderildiğine vurgu yapıyor. Atatürk'ün "İleri daima ileri." sözünü öğretmenlere bir ilham kaynağı olarak sunan Emine Örnek, bilgi alışverişinin önemine ve öğretmen odalarının paylaşımı arttırdığına dikkat çekiyor.
Öğrencilerini sevmenin başarıya ulaşmanın anahtarı olduğuna inanıyor ve öğrencilerine sevgiyle yaklaşan ve onlara hayatlarının her alanında rehberlik eden Emine Örnek, genç öğretmenlere de aynı sevdayla yollarına devam etmeleri çağrısında bulunuyor. "Yerinde duran, geriye giden bir öğretmen, öğrencisine bir şey katan değil, eksik bırakan demektir." diyen Emine Hanım, öğretmenlik sevdasının vazgeçmeyecekleri bir yol olduğunu vurguluyor.
DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK
Örnek, son olarak şunları ekledi: "Rahmetli babam Hüseyin Demirel tüm evlatlarımı Türkiye Cumhuriyetine gönülden bağlı çocuklar olarak yetiştirdi. Bu sebeple ailedeki erkek çocukların isimleri Mustafa, Kemal, İsmet ve Cemal olarak koymuş. 2 dönem Milletvekilliği yapan kardeşim Kemal’den bahsetmeden geçemeyeceğim. Tüm yaşamı ülkesine hizmet ederek geçti. En büyük amacı kapanan köy okullarının tekrar açılması ve Bursa’ya tren gelmesiydi. Rahmetli olsa da o bizimle yaşıyor ve çalışmalarının tamamlanması için desteğimiz devam edecek."