
Bursaspor’un teknik direktörü Adem Çağlayan, Nesine TV YouTube kanalında soruları yanıtladı. Başarılı teknik adam, yeşil beyazlı takımın başına geçme sürecinden, zorlu şampiyonluk mücadelesine, oyuncularla olan ilişkilerinden taktiksel tercihine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Sezona Kastamonuspor’da başlayan Adem Çağlayan, takımın lider durumda olduğu bir dönemde ayrılık kararı aldıklarını belirterek, birçok takımdan teklif aldıklarını ancak dinlenmeyi tercih ettiklerini söyledi. Bursaspor’dan gelen gece yarısı telefonuyla planların değiştiğini belirten Çağlayan, “Ekibimle uzun bir görüşme yaptık ve Bursaspor’a ‘evet’ dedik. Çünkü bu camia büyüktü ve yeni bir heyecan gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
“TEK HEDEF 7 MAÇTA 7 GALİBİYETTİ”
Takımın başına geldiği gün itibariyle yalnızca kalan yedi maça odaklandıklarını söyleyen Çağlayan, “Başka hiçbir şeye konsantre olmadık. İlk 6 maçı kazandık, iki maç kala şampiyonluğu garantiledik” dedi.
Çağlayan, teknik adamlık kariyerinde her zaman zor şartlarda göreve başladığını vurguladı. “Ankaraspor’da ilk maçımıza 4 gün içinde çıktık, transfer sürecinde yoktuk. Adana FK’da 3. Lig’e indik, 14 puanla devreye girdik. Mersin’de zor bir psikoloji vardı. Bursaspor da bu zincirin devamı” diyen Çağlayan, “Burada da 5 puanlık fark vardı ama biz bu riski almak istedik” açıklamasını yaptı.
“OYUNCULARIN MORALİ DÜŞÜKTÜ”
Göreve geldiklerinde oyuncuların moralinin düşük olduğunu söyleyen Çağlayan, “Negatif bir hava hâkimdi. Oyuncuları inandırmamız gerekiyordu. Kalitelerinin farkına varmaları ve bir şampiyon gibi oynamaları gerekiyordu” dedi. Oyuncularla birebir görüşmeler yaptıklarını, sürekli taktik antrenmanlarla takımı oyuna adapte ettiklerini belirtti.
“ÜÇLÜ SAVUNMA BİZİM İÇİN RİSK DEĞİL, BİR FELSEFE”
Göreve geldiği ilk günden itibaren üçlü savunma ile sahaya çıkan Adem Çağlayan, bu tercihinin nedenlerini de anlattı: “Bu sistemi daha önce daha kısıtlı kadrolarla başarıyla uyguladık. Üçlü savunmanın risk olmadığını biliyoruz. Asıl hedefimiz, coşkulu, önde oynayan, üretken bir futbol anlayışını sahaya yansıtmaktı. Dörtlü sistemi sadece ihtiyaç halinde kullandık. Bizim için rakamlar değil, sahaya koyduğumuz futbol felsefesi önemli.”