Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Zenginlerin dört özelliği…

Yazının Giriş Tarihi: 20.12.2020 00:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.12.2020 00:03

Başlığı okuyunca nasıl da merak ettiniz değil mi?

Haksız da değilsiniz aslında.

Zenginin parası züğürdün çenesini yormakla kalmaz, özellikleri de merakını celbeder.

En azından ‘’Olmaz ya, ama denk gelir olur da bir gün ben de parayı bulursam,zenginlere dair bu dört özelliği bileyim de sosyete dünyasına girdiğimde bir pot kırmayayım’’diye içinizden geçirebilirsiniz.

Burada da haklısınız.

Zenginlik denilince akla derhal para,altın,zümrüt,pırlanta hisse senedi, arsa, arazi,otomobil,yat,ev,daire,villa ve bilumum tapu senedi geldiği için başka şeylerin de zenginliği ve yoksulluğu olabileceğini pek aklına getirmez insan.

Onların nominal karşılıkları olmadığı için,ciddiye alıyormuş gibi görünür ama zenginlik denilince aklı yine satın alma gücü olan zenginliğe kayar gider.

Sanırım başlık görevini yaptı; İlginizi uyandırdı.

Şimdi tam sırası o zaman;

Yazıyorum zenginlerin dört özelliğini; buyurun…

1.Özellik: Zengin düşünceli insanların maddi hedefi büyük, fakir düşünceli insanlarınsa maddi hedefi küçük olurmuş.

 2. Özellik: Zengin düşünceli insanlar fırsatlara ve çözüm yollarına odaklanırken, fakir düşünceli insanlarsa sorunlara ve engellere odaklanırlarmış.

 3. Özellik:Zengin düşünceli insanlar başarmanın ne kadar zor olduğunu bildiklerinden başarılı insanlara hep saygı duyar ve onların kazandıkları başarılara sevinirlerken,fakir düşünceli insanlar ise, hep diğer insanların başarılarını kıskanırlar ve onlara çamur atarak başarılarını küçümserlermiş.

 4. Özellik : Zengin düşünceli insanlar hep yeni şeyler öğrenerek kendilerini geliştirmeye çalışır ve bildikleri ile hiçbir zaman yetinmezler,fakir düşünceli insanlar ise, her şeyi bildiklerini düşünürlermiş.

Üzgünüm;

Belki okumayı umduğunuz zengine dair özellikler değil bunlar.

Ama amacım kesinlikle sizi şaşırtmak ve hayal kırıklığı yaratmak değil.

Hele ‘’Yaaa işte böyle okuturum yazımı,n’ber?’’hinliğine bürünmek  hiç değil.

Bu zenginlikte düşünce zenginliği zaten,cüzdan zenginliği değil.

Zenginliği cüzdana,banka hesap numarasına,kuyumcuya,yatırıma kilitleyip sahip oldukları zenginliklerin farkında olmayanlara bir anımsatma yaptım sadece hepsi o.

Şimdi bir de birlikte göz atalım mı zenginliğin dört özelliğine?

Birinci madde de,büyük hedeflere,ikinci madde de,fırsatlara ve çözüm yollarına odaklanmaya,üçüncü madde de başarmanın zorluğunu bilip başarılı insanlara saygı duymaya,son madde de yeni şeyler öğrenek sürekli gelişime ve bildikleri ile yetinmemeye…

İçinizden ‘’Tıpkı benim gibi’’ dediyseniz siz zaten zenginsiniz demektir.

Ha bu zenginliği bankaya yatıramazsınız,borsaya da.

Hepsini verip yerine döviz de alamazsınız.

Borçlarınızın karşılığında param yok ama benim bu hasletlerim var deseniz,alacaklınızı ikna etme şansınız da hiç yok.

Ama kendinizi ikna etme şansınız Karun’un hazinesi gibi sonsuz.

Yukarıda ki bir ton lafı sözü buraya getirmek için ettim.

İnanınız ki,insanın başarı kriterlerini belirleyen,onu hayata karşı dirençli kılan en önemli gücü kendini ikna edebilme yeteneğidir.

Dir diyerek iddialı yazıyorum, çünkü bunu kendime hiç acımadan uyguladım ve sonuçları karşısında hiç ummadığım,asla yapamam dediğim onlarca süreci üzerlerinden teker teker atlayarak geçtim.

Eğer ölçüt para ise başarılı olmadım. Belki de başarılı olmayı da pek istemedim,ama öyle bir insan zenginliğim oldu ki…

Elbette sayıları üçü beşi geçmese de aralarından bazılarını olmaları gerektiği yerlerde bıraktım.

Onu da bu zenginliğimin fitresi saydım.

Demem o ki;

Bu zenginlik denilen şeyin öyle bir kesin ölçütü yok.

Bakın etrafınızda ki,paralı fakirlere;

Alın dünyalıklarını ellerinden sadece iskeletleri kalır.

İnsanın neyi yapabileceğini neyi yapamayacağını sadece kendisinin belirleyebileceğini düşünenlerdenim.

Elbette her başarı pek çok faktörün bir araya gelmesine de muhtaçtır ancak,bu faktörlerin Voltran’ı oluşturduğunu fark etmekte sadece kişinin algı yeteneğine bağlıdır.

Hani derler ya ‘’Hiç bir başarı tesadüf’’değil değildir diye;

Düşünsel zenginlikte tesadüfen gelişmez.

Belki de insanın hayatı boyunca en çok yatırım yapması gereken bir unsurdur da.

Olay baktığını görmek,gördüğünü anlamak,anladığını yorumlamaktan ibaret olsa da,bunu becerebilenlerin sayılarının azlığı düşünce zengini insanların kıymetinin kanıtıdır.

Malum doğada ne ne kadar az ise,o kadar kıymetlidir.

Ulusça yaşadığımız olumsuz ne varsa yukarıda ki üçlemenin bir türlü becerilememesinden kaynaklanmaktadır.

Son tahlilde düşünce yoksulluğundan.

Uzun lafın kısası;

Zenginlik denilen şeyin,düşünsel zenginlik karşısında ki o zavallı yoksulluğudur.

Şimdi buna züğürt tesellisi diyenlerde çıkacaktır.

Çıksınlar;

Teselli meselli, hiç olmazsa içinde günah yok…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.