Yürüyorum sokaklar da diyerek önce aklıma sonra dilime takılan Sevenler Anlar şarkısını mırıldanıyorum. Şarkı 1979 yılında Müslüm Gürses'in çıkardığı Umutsuz hayat albümünde mevcut, pek bilinmese de dinleyenin tiryakisi olacağı bir şarkı. İşte bu şarkının dilimize takılma sebebi uzun zaman sonra kent meydanına çıkıp eczaneden ilaç almak biraz da yürüme isteğinizin olmasıydı.
Kent meydanına geldiğimde bilinen kalabalıktan eser yok,, her taraf tenhalaşmış lokantalar sandalyeleri masaların üstüne ters koyup servis yapmadıklarını ifa ediyor. Kahvehaneler kapalı, bulursanız bir çay ocağında çay içme şansını yakalayabilir siniz .
Kent meydanından ayrılıp Ulucami Heykel, Setbaşı istikametine gideceğim, kapanan bir çok dükkanın aksine eksik olmayan tek şey dilenciler.
Ulucami in karşısından yürürken iri yapılı ve çarşaflı bir kadın elini açarak bana doğru uzattı ve ardından
-Allah rızası için bir yardım.!
-Yok ne abla görüyorsun her şey berbat para yok
-Canın sağolsun
-Abla sen de para vardır bana bi kredi açsana.!
-Vereyim lafımı olur aslan gibi adamsın.!
-Eyvallah
Diyerek yürümeye devam ediyorum, kalsam dilenci abla şartları konuşmaya hazır gibi alımlı bakıyor, gülümseyerek bir baş selamı veriyorum.
Heykeli geçip Setbaşına geliyorum yürüyen insanlarda acil bir telaş. ATM perde kuyruk kimi para yatırıyor kimi para çekiyor. Görseniz yüzlerinde ki ciddiyetle bakarak herhalde dünya ekonomisini bu insanlar yönetiyor diyeceksiniz.
Yeşil Bursa nın ünlü Setbaşı caddesinde ki o eski aşıklardan eser yok her yeri bir kasvet kaplamış adeta. Simit sarayının aralığından içeri girip solda ki çay ocağında beni görür görmez gülümseyerek selam veren emektar Mehmet abi "başkan çay vereyim mi" diyor. " Ver tabi ki Mehmet abi ver ,"
1977 yılında 9 yaşımda geldiğim o cennet mekan Yeşil Bursa'dan eser kalmamış olsa da 43 senedir yaşadığımız ve daha ne kadar yasayacağımızı yalnızca Allah'ın bildiği bu ömür merdivenin de yürüyoruz işte. Çayı içerken aklımdan yine Müslüm Gürses'in harika şarkısı geçiyor hafızama kayıtlı olduğu için ezberden dinliyorum
SEVENLER ANLAR
Yürüyorum sokaklarda
Kimi geliyor kimi gidiyor
Görüyorum insanları
Kimi ağlıyor kimi gülüyor.
Çaresiz insanlar, ümitsiz insanlar
Benim şarkımdan ancak
Sevenler anlar, çekenler anlar
Yaşarken her gün ölenler anlar.
Kayboldular tüm dostlarım
Yapa yalnız kaldım gönül
İnandığım dostlarımdan
Ne yaralar aldım gönül.
Ve ezberden konuma göre dinlediğim şarkı ile birlikte virüsün getirdiklerini de düşünmeden edemiyorum. Bir virüs dünyayı hallaç pamuğu gibi attı, teknolojisi ile övünen insanoğlu nün gerçekte ne kadar aciz olduğunu hatırlattı.
Dünyayı tehdit eden milyar dolarlık ağır ve kimyasal silahların ne kadar gereksiz olduğunu. AR-GE kere verilen milyonlarca dolarlık bütçelerin nasıl yanlış yönde kullanıldığını görmüş olduk.
Silahlara ayrılan devasa bütçelerin yüzde biri ile dünyada açından kalmaz, veya gelişmiş zengin ülkelerde zayıflamaya harcanan paralar ihtiyaç sahibi ülkelere ve insanlara harcansa yine aç ve açıkta insan kalmaz. Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkeler de darbe yaptırıp sözde demokrasi götürme yalanı ile o ülkenin madenlerini ve petrollerinin gasp etmek hangi vicdana sığar.
Sokağa çıkma kısıtlamasında uzun süre evde kaldık biraz da virüsten korunma niyetiyle dışarı çıkmadık ve bol bol düşünmeye zamanımız oldu düşündükçe daha da mutsuz oluyoruz. Bu hengame de dilim de ve aklımda Müslüm Gürses'in şarkısı Sevenler Anlar geçerken sesleniyorum. Mehmet abi bir çay daha ver,"
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İsmet KOYUNCU
Yürüyorum sokaklarda
Yürüyorum sokaklar da diyerek önce aklıma sonra dilime takılan Sevenler Anlar şarkısını mırıldanıyorum. Şarkı 1979 yılında Müslüm Gürses'in çıkardığı Umutsuz hayat albümünde mevcut, pek bilinmese de dinleyenin tiryakisi olacağı bir şarkı. İşte bu şarkının dilimize takılma sebebi uzun zaman sonra kent meydanına çıkıp eczaneden ilaç almak biraz da yürüme isteğinizin olmasıydı.
Kent meydanına geldiğimde bilinen kalabalıktan eser yok,, her taraf tenhalaşmış lokantalar sandalyeleri masaların üstüne ters koyup servis yapmadıklarını ifa ediyor. Kahvehaneler kapalı, bulursanız bir çay ocağında çay içme şansını yakalayabilir siniz .
Kent meydanından ayrılıp Ulucami Heykel, Setbaşı istikametine gideceğim, kapanan bir çok dükkanın aksine eksik olmayan tek şey dilenciler.
Ulucami in karşısından yürürken iri yapılı ve çarşaflı bir kadın elini açarak bana doğru uzattı ve ardından
-Allah rızası için bir yardım.!
-Yok ne abla görüyorsun her şey berbat para yok
-Canın sağolsun
-Abla sen de para vardır bana bi kredi açsana.!
-Vereyim lafımı olur aslan gibi adamsın.!
-Eyvallah
Diyerek yürümeye devam ediyorum, kalsam dilenci abla şartları konuşmaya hazır gibi alımlı bakıyor, gülümseyerek bir baş selamı veriyorum.
Heykeli geçip Setbaşına geliyorum yürüyen insanlarda acil bir telaş. ATM perde kuyruk kimi para yatırıyor kimi para çekiyor. Görseniz yüzlerinde ki ciddiyetle bakarak herhalde dünya ekonomisini bu insanlar yönetiyor diyeceksiniz.
Yeşil Bursa nın ünlü Setbaşı caddesinde ki o eski aşıklardan eser yok her yeri bir kasvet kaplamış adeta. Simit sarayının aralığından içeri girip solda ki çay ocağında beni görür görmez gülümseyerek selam veren emektar Mehmet abi "başkan çay vereyim mi" diyor. " Ver tabi ki Mehmet abi ver ,"
1977 yılında 9 yaşımda geldiğim o cennet mekan Yeşil Bursa'dan eser kalmamış olsa da 43 senedir yaşadığımız ve daha ne kadar yasayacağımızı yalnızca Allah'ın bildiği bu ömür merdivenin de yürüyoruz işte. Çayı içerken aklımdan yine Müslüm Gürses'in harika şarkısı geçiyor hafızama kayıtlı olduğu için ezberden dinliyorum
SEVENLER ANLAR
Yürüyorum sokaklarda
Kimi geliyor kimi gidiyor
Görüyorum insanları
Kimi ağlıyor kimi gülüyor.
Çaresiz insanlar, ümitsiz insanlar
Benim şarkımdan ancak
Sevenler anlar, çekenler anlar
Yaşarken her gün ölenler anlar.
Kayboldular tüm dostlarım
Yapa yalnız kaldım gönül
İnandığım dostlarımdan
Ne yaralar aldım gönül.
Ve ezberden konuma göre dinlediğim şarkı ile birlikte virüsün getirdiklerini de düşünmeden edemiyorum. Bir virüs dünyayı hallaç pamuğu gibi attı, teknolojisi ile övünen insanoğlu nün gerçekte ne kadar aciz olduğunu hatırlattı.
Dünyayı tehdit eden milyar dolarlık ağır ve kimyasal silahların ne kadar gereksiz olduğunu. AR-GE kere verilen milyonlarca dolarlık bütçelerin nasıl yanlış yönde kullanıldığını görmüş olduk.
Silahlara ayrılan devasa bütçelerin yüzde biri ile dünyada açından kalmaz, veya gelişmiş zengin ülkelerde zayıflamaya harcanan paralar ihtiyaç sahibi ülkelere ve insanlara harcansa yine aç ve açıkta insan kalmaz. Gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkeler de darbe yaptırıp sözde demokrasi götürme yalanı ile o ülkenin madenlerini ve petrollerinin gasp etmek hangi vicdana sığar.
Sokağa çıkma kısıtlamasında uzun süre evde kaldık biraz da virüsten korunma niyetiyle dışarı çıkmadık ve bol bol düşünmeye zamanımız oldu düşündükçe daha da mutsuz oluyoruz. Bu hengame de dilim de ve aklımda Müslüm Gürses'in şarkısı Sevenler Anlar geçerken sesleniyorum. Mehmet abi bir çay daha ver,"