Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

'Yorumsuz' olaylar kenti İnegöl...

Yazının Giriş Tarihi: 02.01.2020 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.01.2020 00:02

Yılın ilk eleştiri yazısını yazmaktan elbette keyif almıyorum. Lakin, Ak Parti'den Milletvekilleri, Ak Parti Bursa İl Başkanı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ki ikinci defa çıkaran İnegöl'e 'yorumsuz' başlıklı sosyal medya mesajı hiç yakışmadı.

Türkiye'nin en gözde kentlerinden Bursa'nın doğa ve yaşam kentlerinden İnegöl'de son dönemde enterasan gelişmeler yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı ağırlayan bir kent olan İnegöl'de son dönemde İlçe Belediye Başkanı Alper Taban'ın çıkmazda olduğunun emarelerini görmekteyiz. Acaba İnegöl'mü kendisine büyük geliyor, yoksa sorunlar mı arttı? Veyahut Başkan Alper Taban; ekip ile kent ile kentin diğer dinamikleri ile doğru bir iletişim kanalı oluşturamıyor mu?

Yılın ilk günü sosyal medyada gezintiye çıktığım bir anda İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban'ın @alpertaban16 hesabından paylaşılan tweet ile adeta irkildim. Bir vatandaşın muhtemelen kendisine direkt yolladığı bir vidoyu 31 Aralık 2019 gün ve 20:06 itibariyle paylaşan Başkan Taban, İnegöl'de ne kadar çaresiz kaldığını 'yorumsuz' ibaresini ekleyerek paylaşmış. Video paylaşımında konuşan vatandaş, "Alanyurt Cumhuriyet Mahallesi'nde Alanyurt İlköğretim Okulu'nun orada kamelyaları ateşe vermişler. Böyle birşey olamaz ya! Belediye buraya bir sürü masraf etmiş, adamlar ateşe vermiş yakıyorlar. Tesadüfen geçerken gördüm" diyor. Şimdi olayın elbette vehameti büyük. Lakin, İnegöl'de dingonun ahırı değil! Emniyet birimleri, Zabıta ekipleri, Belediye'nin itfaiye birimleri var! Sayın Başkan neden böyle bir paylaşım yapma gereği duydu? Açıkçası İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın başkanlığı döneminde böyle bir manzara ve paylaşım ile ne karşılaştık ne de duyduk! Böyle bir paylaşımı İnegöl'ü yöneten Alper Taban'ın içerisine düştüğü boşluk olarak mı yorumlamalıyız yoksa İnegöl'ü kim yönetiyor sorusunu kendisine mi sormalıyız noktasında bende ikilemde kaldım. Açıkçası, Sayın Başkanında video çeken ya da çektirilen vatandaşında ilk önce ve hatta yapmaları gereken tek şey 155 ve 110 numaralı telefonları arayarak güvenlik ve itfaiye ekiplerine haber vermeleriydi. Anlaşılan o ki, İnegöl Belediye Zabıtası ve birimleri Alanyurt bölgesinde yılbaşı çalışmalarını erkenden keserek tatil moduna girmişler. Ve yine İnegöl Kaymakamı Şükrü Görücü'de 155 ve 110 nolu telefonları İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban'a halen daha öğretememiş...

Sevdiğim, değer verdiğim ve hatta seçim sürecinde ısrarla yanında durduğum İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban nasıl bu hallere geldi inanın bende bilmiyorum. Ama bu tablo ne İnegöl'e ne İnegöl'den çıkıp gelerek Bursa'yı yönetenlere hiç yakışmadı. Sayın Başkan'a yorumsuz kalmak değil gereğini yapmak ve yaptıktan sonra bir basın açıklaması ile kamuoyunu bilgilendirmek düşerdi. Demek ki, kulağımıza gelen İnegöl belediye hizmetlerinde yaşanan sıkıntıların doğruluk payı varmış. Allah, İnegöl'ün ve Başkan Alper Taban'ın yardımcısı olsun. İnşallah Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu konunun vehametini görürde İnegöl için somut bir adım atar...  Velhasılı bu bir eleştiri yazısı olsa bile aksine İnegöl'ün sahipsiz olmadığının da kanıtıdır.

Bursa neden beyaza bürünmedi?

Yılın yeni gününde eleştiriler ile başlayan yazıyı kar beyaz süslemek elbette imkansız. Madem eleştiriye başladık. İnegöl'den çıktığımız yolculuğa Karacabey'e kadar devam edelim. Bilindiği üzere Bursa'ya bu sene kar yağmadı. Sanayi yükünün aşırı ısıttığı Bursa'da, doğal dengenin bozulduğunu elbette görmezden gelmemeliyiz. Bacalara filtre uygulamasının ötesinde tabiat ve doğal yaşam alanlarını yeniden koruma altına alarak tedbirleri güçlendirmeli ve doğal dengeyi yeniden sağlamalıyız. Bursa'nın doğal yaşam alanları, su kaynakları ve herşeyden önemlisi hayati değerleri can çekişiyor. Bunun bilimsel açıklamasını uyuyupta güzelleşen Bursa Akademik Odaları'ndan bir gün alır mıyız? Şahsen bilmiyorum! Lakin, Bursa'nın haritalarını incelediğimizde bugün ile son 10, 20 ve 30 yılın orman ve su alanlarını çok net değerlendirebiliriz. Yine uydu fotoları ile bu değişimleri belgeleyebiliriz. Deprem kenti Bursa'nın hızla sel kenti olma yolunda ki eğilimini de görmezden gelmemeliyiz. Bursa Orman İl Müdürlüğü'nün güzellikler uykusunda güzelleşen mühendis ve müdürlerini de sahaya sürerek çeşitli araştırmaları yaptırabilir, dağ ve orman köylerinin sorunları ile ilgilenebiliriz!

Uludağ'da mahsur kalan iki dağcı için her yolu ve yöntemi hayata geçiren Bursa, inanıyorum ki kentin yeniden doğal yaşam formatına dönmesi içinde gerekli adımları atacaktır. Belki de yapılması gereken tek şey, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kabine üyelerine "orada bir kent var adı Bursa, gitmesem de görmesemde bu benim kentim" diyerek arkadaşlara bir hatırlatma yapmasıdır...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.