Geçtiğimiz cuma sabahı tüm Dünya ve İslam alemini derinden etkileyen çok üzücü bir haber ile güne başladık.

Cuma namazı saatinde Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde El Nur ve Line Wood isimli 200 kişinin bulunduğu iki camiye yapılan terörist saldırı anında 49 kişinin hayatini kaybettiği, 48 kişinin de yaralandığı olayı planlayıp uygulayan 28 yaşındaki Tarrant, saldırı anını 17 dakika boyunca Facebook üzerinden canlı yayınladı . Cani, 49 kişinin ölümüne neden olarak Yeni Zelanda tarihinin en büyük terör eylemini gerçekleştirmiş. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, olayda üç Türk vatandaşının yaralandığını ancak bu kişilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığını söyledi.

Yeni Zelanda'daki teröristin geçmişte bir süre Türkiye'de bulunduğu belirlendi. Saldırganın Türkiye'de iken İstanbul dışına çıkıp çıkmadığı, kimlerle irtibata geçtiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın programlarına paralel hareket edip etmediği ve telefon kayıtları tek tek mercek altına alındı.

Saldırganın Türkiye’de kaldığı süre içinde nerelere gittiği ayrıca kimlerle irtibata geçtiği büyük bir titizlikle inceleniyor.

Yeni Zelanda'daki katilinin Türkiye'de kaldığı süre içerisinde telefon hattı,

 o telefon hattının Türkiye çapında ve İstanbul'da nerelerde hareket edip, etmediğiyle ilgili hızlı bir şekilde istihbari çalışmalar başlatılmış durumda.

Diğer taraftan katilin 43 günlük bir Türkiye serüveni var. 43 gün ülkemizde nerede kaldı? İstanbul dışına çıktı mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o tarihlerdeki programlarında, katilin kullandığı hattın şebekesinin dahil olup, olmadığı yönünde Roming sisteminden eşleştirmeleri yapılıyor. Bütün bunlarda yoğunlaşılıyor.

Katilin Türkiye üzerinden Asya Avrupa’da üçüncü ülkelere gittiği tespiti de gelen bilgiler arasında.

Türkiye' ye tehtid

Yeni Zelanda'da 2 ayrı camide cuma namazı kılmak için bir araya gelen Müslümanlara karşı gerçekleştirilen saldırının ardından şoke eden ayrıntılar ortaya çıktı. Katliamcının kendi YouTube sayfasından 70 sayfalık bir manifesto yayınlandığı ortaya çıktı.

Saldırganın 70 sayfalık bir bildiri yayımladığı, Bu manifestoda Türklerle ilgili bir kısım da yer alıyor ve burada;"Topraklarınızda barış içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz'ın Doğu yakasında... Ama Boğaz'ın Batı yakasında herhangi bir yerde yaşamayı dener, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz ve hamamböceği gibi topraklarımızdan atacağız.

Konstantinopolis'e (İstanbul'a) gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya, minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak" ifadeleri yer alıyor. 

 Katliamcının Yeni Zelanda'da camiye yaptığı saldırıyı 2 yıl önce planladığı belirtilirken saldırı manifestoda Türkleri ve Başkan Erdoğan'ı da tehdit etti.

Başkan Erdoğan yaptığı açıklamada; "Ülkemizi ve şahsımı da hedef alan katilin temsil ettiği anlayışın Batı toplumlarını bir kanser gibi hızla ele geçirmeye başladığı açıktır." dedi.

Papa terör saldırısı için "anlamsız şiddet eylemleri" tanımını yaptı

Papa Franciscus'un Christchurch'teki iki camide yaşanan "anlamsız şiddet eylemlerinin" neden olduğu yaralanma ve can kayıplarından dolayı büyük üzüntü duyduğu, tüm Yeni Zelanda halkı ve özellikle Müslüman toplumu ile dayanışma içinde olduğu ifade edildi.

Papa Franciscus'un daha önce ABD, Somali, Filipinler, Mısır ve Belçika gibi ülkelerde gerçekleştirilen ve sivillerin hayatlarını kaybettiği saldırılar için "terör saldırısı" ifadelerini kullanırken, Yeni Zelanda'daki camilere yönelik saldırılara "anlamsız şiddet eylemleri" demesi dikkati çekti…