Ayağa kalk, ey Türk! Kudretin, yeryüzünü titretiyor. Azametin ile kahrediyorsun tüm zalimleri. Sancağın yeryüzünde dalgalandıkça sadece gözleri korkmuyor, aynı anda bedenleri iliklerine kadar titriyor. Ayağa kalk, ey Türk! Kıyamet koptu, kopacak. Sur üflenmeden son bir defa vur Mehtere şanlı Mehteran… Duysun, yer gök! Gelen Türk, gelen Türkiye, gelen Türk Askeri. Haydi bir kere daha haykır ey yüce Mehmetçik, Ya Allah Ya Bismillah…

Ne diyordu bilge lider? 81, 82, 83 diye... Ve gülüyordu bazıları “Türkler yine hayal kurmaya başladı” diye! Ey güzel insan, ey yüce lider, haydi yine çık o Milletin kürsüsüne ve haykır. Öyle bir haykır ki, devrin aslanları inlerine çekilsin. Hadi yine şanlardır şu Aziz Milleti; “tarih coğrafyaya dar geldiğinde, 81 Düzce'den sonra 82 Kerkük, 83 Musul” diyerek…

Türkiye’nin ve Türk Milletinin tarih boyunca var olduğu coğrafyalara hayalleri bile erişemeyenler, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Türk Dünyasının Bilge Lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi o gün pek dikkate almamıştı! Bugün görüyoruz ki; Sayın Bahçeli, Devlet olmuş! Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmıyor Elhamdülillah…

Kabul etmeliyiz ki; Sayın Recep Tayyip Erdoğan ülkenin geldiği mevcut durum itibariyle hızla ve hatta derhal, AK Parti Genel Başkanlığından ayrılmak suretiyle Bağımsız olarak yani herhangi bir Siyasi Parti lideri olmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı olmalıdır! Türk Devletlerinin hep beraber şaha kalktığı, Kerkük ve Musul ötesinde Halep topraklarında Türk Bayrağı dalgalandığı bir dönemde Türkiye’yi partili bir Cumhurbaşkanı yönetmemelidir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tıpkı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi Türk Milletinin Cumhurbaşkanı olarak tarihe iz bırakmalıdır….

Irak, Suriye, İran derken Filistin'de şehit düşen mazlumlar ve masumlar için gözyaşı dökerken Halep'ten gelen haberler hem Millete hem Ümmete moral oldu. Türkiye kadar bir Türkiye’nin var olduğu bu güçlü coğrafyanın özüne dönmesi ve kendi kanından askerler ile özgürlük mücadelesi vermesi kaçınılmaz bir sonuç olarak tarihi kayıtlara yansıdı. Türkiye’ye rol kesmeye çalışan küresel güçlerin sezon finali yaşadıkları bir dönemde Elhamdülillah, Anadolu tüm imkansızlıklara rağmen ordusunun ve devletinin yanında…

Tüm gelişmeler ışığında; Türkiye kadar Türkiye’nin bütün olarak var olacağı yakın gelecekte, hem yerel hem genel seçimler yeniden yapılacak diyebiliriz. Türkiye’nin 102'nci yaşını kutlayacağı 2025 yılında, Çanakkale Şehitlerimiz ve Çanakkale Zaferi 110 yaşında olacak. İşte böyle kritik bir tarihte Türkiye’nin “Yeni Anayasa”, yeni şehirler ve değişen coğrafi koşullar ile artan demografik değerler neticesinde, hem parlamentosunda Milletvekili artışına hemde yerelde yeni bir şehirleşme yapılanmasına ihtiyaç olacaktır. Bu şekliyle 2025 yılı Mayıs ayında Bursa'ya gelecek olan Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis'in açıklamaları ışığında Türkiye için 2025 Kasım, 2026 Temmuz ayları aralığında olağan bir erken genel ve erken yerel seçim sürecinden bahsetmek mümkün diyebiliriz…