Şam süreci ve akabinde Esad'ın ailesi ile birlikte Rusya'ya sığınması sonrası gelişen olayları “Büyük Türkiye” mottosu üzerinden okuyanların cümlelerini “Büyük Ortadoğu Projesi” mottosu ile yitirmelerinin sebebi, kısır bilgi ve kısıtlı tarih bilgisinin meydana getirdiği bir sonuçtur.

İsrail, hiçbir dönem toprak bütünlüğü ile varlık sağlamış bir milletten oluşmadı. Öyle ki, Yahudi inancına sahip olanlara zulüm etmeyen tek millet, Türk Milleti olurken asla ve asla Türk Devletleri içerisinde Yahudi soykırımları yaşanmadı! Peki, neden Netanyahu yönetimindeki İsrail ısrarla Türkiye’nin önünü kesen ölümcül hamleler yapmakta ısrarcı davranıyor? Siyonizmin hükümdarı olan İsrail; aynı zamanda Yahudilerin devleti olduğuna göre Müslüman Türkler, siyonizmi bitirmek istediklerinde parasından başka hiçbir varlığı olmayan İsrail kendini nasıl savunacak? Daha da ötesi küresel barış ifadelerini güçlü kullanan Yahudiler, böyle bir süreçte neden Türkiye’nin yanında olmasınlar ki?

Kabul etmeliyiz ki; 15 Temmuz, 2018 krizi, pandemi ve 6 Şubat depremleri gibi çok güçlü boyutta ki krizlerin sürdüğü bir süreçte 10 yıldan fazladır süren Irak ve Suriye savaşları ile Ortadoğu ve Kafkasya göçlerinin büyük yükü omuzlarında olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelinen süreçte küresel bir Şah çekti diyebiliriz…

Sadece ülke içi muhalefete değil, aynı zamanda küresel aktörlere de Şah çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Cumhur İttifakının artık sonu geldi! Göreceğiz ki, önümüzdeki günlerde Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli kritik açıklamalar ile “Altay'dan Tuna’ya” çok büyük bir hareket mesajı verecektir. Yani artık Cumhur süreci bitmiş ve Türk Devletleri süreci resmen başlamıştır. Artık Türkiye’nin arkasına dönüp bakma vakti geçmiştir. Türkiye’nin yeni yol haritası ve rotası Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yüz yıl önce çizdiği “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir” mottosunun ötesine geçmiştir. Misakı Milli sınırlarına doğu ve güneydoğu bölgesinde ulaşan Türkiye’nin yeni rotası, Balkanlar öncelikli Avrupa olacaktır!

İşte burada Bursa, önemli bir mevzi ötesinde karargah konumunda diyebiliriz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çektiği küresel Şah, AK Parti'nin Bursa İl Kongresinde bir şahlanışa dönüşebilir. Evet, doğru algılıyorsunuz değerli okurlarım!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Bursa İl Kongresine tüm kurmayları ile birlikte katılabilir…

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'dan Avrupa'ya, çok güçlü katılımlı bir miting ile “İstikamet İstikbal üzeredir” diyebilir! AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan'ın yeniden aday gösterileceği kongrede yeni yönetim çok güçlü isimlerden seçiliyor. Davut Gürkan'ın hem ekonomik, hem demografik, hem de yaş, meslek ve kültürel dengeleri gözettiği güçlü bir kadro hazırlığı içinde olduğu gelen bilgiler arasında yer alıyor. AK Parti Bursa Kongresi için şehre gelmesi beklenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenleyeceği mitinge Bursa'daki mültecilerin yoğun katılımı bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da; “Halep Fatihi”, “Ortadoğu'nun Aslanı”, “Ümmetin Kılıcı” gibi sloganlar ile güçlü bir motivasyon rüzgarı yaşarsa hiç şaşırmam…