Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Görünmeyenler! Söylenmeyenler…

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2024 19:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2024 19:17

Cumhurbaşkanı’nın seçim sonuçlarını detayları ile analiz ettiği, geri kalanların konuştuğu 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sonrasında Ankara ziyaretlerimizi bugün itibariyle tamamladım. Son 5 yılın en kapsamlı ziyaret, istişare ve tespit buluşmalarımda gördüklerime rağmen görünmeyenleri, duyduklarıma rağmen söylenmeyenleri sizlerle paylaşacağım…

Türkiye’nin genelinde yoğun bir değişim arzusu oluşmasına rağmen görmekteyiz ve duymaktayız ki; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tek kalmış durumda! Hem Beştepe hem AK Parti Genel Merkez içerikli en üst düzeyden başlayarak kapıdaki bekçiye kadar bir değişim olmaması halinde 2028 seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı olması kaçınılmaz bir gerçek.

Mevcut ekonomik şartlar ve olası küresel değişimler bize gösteriyor ki; Türkiye'nin 2050 yolculuğu, 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçları ile başlamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in “erken seçim çağrımız yok” çıkışı aslında ustalıkla dizayn edilmiş bir zafer yürüyüşüdür!

 

Cumhuriyet Halk Partisi'nin kazandığı seçim zaferlerini, Yeniden Refah Partisi'nin artan oy oranları ile birlikte değerlendirdiğimizde görmekteyiz ki; 2028 veyahut olası bir erken seçimde CHP ile Yeniden Refah Partisi güçlü bir koalisyon kurabilme gücüne sahip en yakın iki siyasi parti…

Peki, 22 yıldır Türkiye’yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi yerel seçimleri neden kaybetti? Ankara’da tüm detayları ile incelenen bu hususta öne çıkan saha tespitleri çok değerli. Öyle ki; Büyükşehir, İl ve İlçe Belediye Başkanlarının ağırlıklı olarak ifade ettikleri, “vatandaş ekonomik koşulları öncelikli kabul etti. Emekliler düşük maaş nedeniyle oy vermedi. Çalışanlar asgari ücreti yetersiz buldu. Kiracılar yüksek kiralar nedeniyle oy vermedi” ifadeleri oyların düşme sebepleri olarak değerlendirilirse bile yerel seçimlerde Belediye kaybetmenin ana nedeni olarak gösterilemez. Konya başta olmak üzere birçok belediyenin Cumhur İttifakında olduğunu değerlendirdiğimizde hem teşkilatlardan, hem bürokratlardan hem de vatandaşlardan gelen bazı şikayetlerin seçimlerin kaybedilmesinde daha etkin ve ortak sebepler olduğu net olarak görülüyor.

Öyle ki; özellikle AK Parti olmak ile birlikte Cumhur İttifakı siyasi partilerinin İl ve İlçe Başkanları ile Milletvekillerinin ve Ankara yöneticilerinin kimsenin telefonlarına çıkmamaları ve vatandaşa kibirli şekilde ukala hareketlerde bulunmaları ilk sırada gelen şikayetler arasında yer alıyor.

Gazetecilerin bile çoğu zaman ulaşamadığı yöneticilerin CİMER şikayetlerine de pozitif dönüş yapmamaları ve Belediyeler ile Parti’nin il ve ilçe yönetimlerinde, “bizim adamlar” yada “senin adamın benim adamım” şeklinde ekipler kurulması da öne çıkan diğer şikayetlerden olurken vatandaşa rağmen aday gösterildiği halde seçilemeyen adayların veya başkanların seçim zamanı kavgalı oldukları parti yöneticileri ile seçim sonrası süt liman sosyal medya paylaşımları da “acaba Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a parti içi bir operasyon mu çekildi” sorusunu Ankara’da sordurmuyor değil?

Peki, tüm bu gelişmeler ışığında Ankara’da neler oluyor? Ankara’da ekonomi adına hangi adımlar atılıyor?

 

Türkiye’nin emeklilik yaşı gerçeği ve emekliler ile çalışanların maaş sorunları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında en üst düzeyde tartışılırken, Prof. Dr. Vedat Işıkhan idaresindeki Bakanlık kadrosu sorunun uzun yıllar boyunca süreklilik arz eden tüm külfiyetleri ile çözümüne dair çok kapsamlı bir çalışmada sona gelmiş durumda. Bakan Vedat Işıkhan’ın hem kurumun uhdesindeki sorumluluk alanlarına dair geniş bir çözüm aritmetiği oluşturduğu hemde taşra da uzun zamandır başarıları ile göz dolduran isimleri Ankara’da değerlendirmeye yönelik vizyonu, takdire şayan bir dönüşüm başlangıcı diyebiliriz.

İş dünyasının Ankara’da gizli saklı kalmış yerli ve milli dev patronlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan güvenleri ötesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üretimi ve üreticiyi destekleyici çözümleri acilen hayata geçirmesine ilişkin çağrılarını Türkiye’nin bekası gereği ifade etmekte fayda görüyorum.

Türkiye’nin siyaseten yeniden dizaynı sürecinde İstanbul ve Ankara kadar önemli diğer illerden bazıları Konya, İzmir, Muş, Trabzon, Edirne, Çorum, Artvin, Diyarbakır, Van, Bursa, Mersin ve Adıyaman diyebiliriz.

Sokakta konuşulan, şehirlerin gündemine oturan çok kapsamlı ve derinlemesine bir kabine reformunu Ankara ziyaretlerim neticesinde ön görmediğimi ifade edebilirim. Buna karşın hiç beklenmeyen bazı Bakanlıklarda, çok üst düzey ve geniş kapsamlı değişimler gerçekleşeceğini şimdiden belirtebiliriz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefetin 5’li çete olarak dillendirdiği çok uluslu ticari yapılar ile yollarını ayırması çağrısının güçlü olduğu Ankara’da, TOBB üyeleri; kamu ve yerel yatırımlara ilişkin her türlü ihale ile iş ve ticaret süreçlerinin yerelden ulusala daha adil dağıtımında ısrarcı bir süreç yürütüyor. Bu şekli ile değerlendirdiğimizde; muhafazakar iş dünyası için Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, sağ seçmenin gelecekti yeni lideri olma yolunda güç kazanıyor diyebiliriz.

Konya ekibinin güç kazandığı Ankara’da, Mehmet Özhaseki başta olmak üzere AK Parti Teşkilat Başkanı ve üst yönetimin baştan aşağıya yenilenmesi ile birlikte Cumhurbaşkanlığında tam değişim herkesin ortak beklenti ve çağrısı diyebiliriz.

Ankara’da bir diğer gelişme ise küskünler operasyonu diyebiliriz. Görevden alınmaları veya etkili makamlardan el çektirilmeleri sonrasında AK Parti’nin ciddi anlamda hem genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde oy kaybettiği düşünülen bazı isimlere yeni kabine ve MYK süreçlerinde kritik görevler verilmesi bekleniyor. Bursa adına bu çerçevede öne çıkan isimlerin başında Recep Altepe geliyor. Aslında bu durum Bursa’da siyaset açısından on yıllardır iktidar cephesinde yetişmiş güçlü siyasiler olmadığının da bir kanıtı diyebiliriz.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Milliyetçi kesim adına şuan sağlıklı bir analiz yapmak mümkün değil. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, yerel seçimlerden sonra teşkilatın ve toplumun beklediği değişim sürecini başlatmadı! Ve yine İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in istifa süreci ile bu süreçte Milliyetçi cephede yaşananlar, var olan kafa karışıklığını net şekilde ortaya koyuyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin değişimden ziyade dönüşüm sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş en güçlü aktör olurken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın güç kazandığı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ise moddan düştüğü gerçekliğini yarınlar adına belirtmekte fayda var.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.