Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Geçim mi? Seçim mi?

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2024 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2024 00:10

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in söylemden öteye geçemediği, “geçim mi? seçim mi?” sorusu hem iktidar hem muhalefet açısından kritik bir öneme sahip. Sokaklarda görüyoruz ki, geçinemeyen vatandaş seçim istiyor ama seçimde oy verecek alternatif parti ve lider bulamıyor! İşte bu büyük boşluk CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yolunu tıkarken, Kemal Kılıçdaroğlu’na yeniden CHP Genel Başkanı olma yolunu açıyor…

Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki yerel yöneticiler ile partililer arasındaki derin kavga iktidarın elini güçlendiren en büyük koz diyebiliriz. Türkiye’nin genelinde ortaya çıkan siyasi belirsizlik ve ekonomik daralma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elini kolunu bağlıyor. İktidar Milletvekilleri sahalarda boy göstermezken, çoğu Milletvekili telefonlara bile çıkmaktan aciz kalıyor. Elbette benzer bir durum bürokratlar ile muhalefet içinde geçerli diyebiliriz. Vatandaş, yeni yüzler ve ulaşabileceği seçilmişler istiyor. Uzun süreden beri değişime aç olan iktidar kanadında, yaşanan derin koltuk savaşı yeni siyasi partilerin doğmasına neden oldu. Birkaç defa Başbakanlık koltuğuna oturmuş olan Ahmet Davutoğlu’nun iktidara yaklaşma yönündeki açıklamaları ve terörist başı Öcalan'a özgürlük söylemleri de geçimin imkansızlaştığını ve seçimin yaklaştığını bize gösteriyor…

Elbette tek bulgu geçim değil! AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ın yaptığı son açıklama gündeme bomba gibi düştü. Elitaş; "erken seçim değil, öne alınmış seçim olabilir. Olması gereken zaman bana göre Ekim-Kasım aylarıdır. 2028 seçimlerinin bana göre 2027 Kasım ayında yapılması benim için uygun zamandır" ifadelerine yer verdi. Muhalefetin kitle eylemlerini hızlandırması, Suriye süreci, terörist başı ile müzakereler, Avrupa Birliği söylemleri, faiz indirimleri, asgari ücreti az tutarak iş dünyasına yeşil ışık yakmalar, muhalefetin elindeki yerel yönetimlere yönelik artan iktidar muhalefeti gibi gelişmeleri de erken seçim hamleleri olarak okumak zorundayız. Bu şekli ile erken seçim tarihini 2025 yılı Kasım ayı veya 2026 yılı Mart ayı olarak işaret etmemiz şaşırtıcı olmayacaktır kanaatindeyim.

Değişim yüzde kaç olur?

Elbette siyaset içerisindeki değişim oranını belirlerken, Milletvekili listelerindeki değişim oranını belirlemek zorundayız. Muhalefet kanadında Milletvekili listelerinin yüzde 30 oranında değişmesi ön görülürken, bu oran iktidar kanadında yüzde 70 oranına yükseliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi, olağanüstü erken seçimlerde Bursa'dan kaç Milletvekili alır? İşte bu sorunun cevabını yine CHP Genel Başkanı belirliyor. Geçtiğimiz son genel seçimlerde yüzyılın hatasını yapan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP ile iktidar çıktılarını buluşturarak CHP'nin sadece Bursa'dan alacağı artı 3-4 Milletvekilinin önünü kesti. Ve yine CHP rozeti ile seçimlere girenler seçim sonrası kendi partilerine gittikleri için vatandaşın CHP'ye olan güveni düştü. Beraberinde yerel yöneticiler ile şehir arasındaki uygulama sorunları ciddi bir güvensizlik ortaya koyarken, CHP içerisindeki sessiz kavgayı da görmezden gelemeyiz. AK Parti'nin uzun yıllardır yürüttüğü hatalı halkla iletişim Milletvekili sayısının ciddi oranda düşmesine neden olabilir! Tabi ki, yüzde 70 oranında sokakta karşılığı bulunan Milletvekili adayı ile seçime gidilirse bu oran ciddi oranda iktidar lehine değişim gösterecektir. Elbette AK Parti tarafından gerçekleştirilen son kongrelere baktığımızda özellikle Bursa'da, CHP ve İYİ Parti'ye yönelik vatandaş söylemleri daha fazla olsa bile sandıkta eğilim o yönde değil diyebilirim. Bu durumda olası bir erken seçimde Bursa'da; AK Parti 9, CHP 8, YRP 1, MHP 2, İYİ Parti 1 Milletvekili çıkarmakla Türkiye Büyük Millet Meclisinde Bursa, 21 Milletvekili ile temsil edilir diyebiliriz.

Toplumsal beklentiler neler?

Hem iktidarın hem de muhalefetin önündeki en büyük sorun, toplumsal beklentiler diyebiliriz. Ekonomik sorunlar ile ilgili muhalefet hikaye anlatmayı bırakmalı ve iktidar da hayal satmaktan vazgeçmeli önerisinde bulunabilirim…

Kamu çalışanlarının iktidara dönük güveni her geçen gün azalırken, muhalefetin maaş politikaları konusunda yeterli çözümü üreteceğine güven yok. Polis ve Asker iktidardan beklentilerini on yıllardır alamadı! Deneyimli emniyet personellerinin erken yaşta emekli edilmesi kurumsal tecrübeyi aşağı çekerken, aynı zamanda toplumsal sorunların büyümesinin de önünü açıyor. Hastaneler ve sağlık sistemi ile eğitim iktidara en fazla eksi yazan alanlar olmaya devam ediyor. Yerel sorunları çözülemeyen vatandaşlar, hükümetin yanlış yatırım ve politikalarından rahatsız. Muhalefetin söylem ötesine geçmediği toplum beklentileri konusunda CHP, yerel yönetim zaferlerini doğru ve güçlü bir erken seçim propagandasına çeviremedi.

Tüm ekonomik ve sosyal koşulları değerlendirdiğimizde; mevcut durumlar vatandaşın değişime sıcak bakmasına neden olurken özellikle 25-45 yaş arası gençler mutlak iktidar değişiminden yana görüş belirtiyor. Ancak bu oranın sandığa eşdeğer oranda yansıyacağını düşünmüyorum.

Değerli okurlarım, 2024 yılına veda ederken 2025 yılının ülkemize, şehrimize, topluma ve sizlere sağlıklı, bereketli ve huzurlu günler getirmesini diliyorum. Sağlıcakla kalın. Allah'a emanet olun…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.