Şam düşerken, Bursa'nın Yıldırım İlçesi Sinandede Camiinde Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Davut Gürkan'ın ardında sabah namazını eda ediyorduk. Karanlığın şafak ile buluşmasına dakikalar kala dilimizde dualar ve gönlümüzde umutlar ile Yüce Allah'ın huzurunda olmanın verdiği huşu ile oturduk Gönül Çorbasının başına. Bir tarafta umutlar, diğer tarafta dualar ve Şam'ın düştüğü haberini ilk olarak AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan'dan duyduk. Türkiye’nin kadim medeniyet gücünün tecelli ettiği bir vakitte şafak sökmek üzereydi…

Devlet, varlığında kıymeti tam anlamıyla bilinmeyen yokluğunda ise acısı ömür boyu geçmeyen varlıktır. Evet, devlet çok değerli bir varlıktır. Ama evlat değildir! Devlet, evlat olmadığı gibi uğruna nice değerli evlatlar feda edilen en değerli hazinedir. Öyle ki, devlet gibi bir hazinenin değerini günümüzde Suriye, Irak, Libya, Afganistan, Pakistan, Filistin ve daha nice örnek coğrafyalarda yaşanan savaşlar, acılar ve zulümlere bakarak daha iyi anlayabiliriz. Devleti anlatmak ne kadar zor ise devletsizliği anlatmakta o denli zordur. Cenabı Allah bizleri devletsiz, devletimizi de milletsiz bırakmasın inşallah. Amin…

Türkiye’nin zor günleri bitti diyemeyiz elbette. Lakin zoru başaran her ülke gibi Türkiye’nin de yeni ve daha zor hedefleri olduğunu ikrar etmek mecburiyetindeyiz. AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Emevi Camii imamı olur mu bilmem ama yönettiği şehirde halkların dilinden anlayan biri olduğunu önceki sabah bir kere daha anladık. Demek ki, halk ile hemhal olmak ve ardında kendine güvenen insanlar bulmak için bazen mihrap en doğru adres oluyor. Günümüzün mihrabı da Türkiye’dir. Çağımızın İmamı ise, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan…

Devlet kültürünü en güçlü yaşayan ve izlerini barındıran şehirlerin başında gelir Bursa! Muradiye Külliyesini ziyaret ettiğinizde varlığı ile huzur bulacağınız Mehmet Lütfi Taşçı hocayı bulursunuz. Kendisi her ne kadar Emevi Camii imamlığına gönüllü olsa bile gönlümüzde onu Muş, Çanakkale veyahut Amasya Müftüsü görmek yatar. Elbette takdir Ankara'nın…

Bursa gibi devletli bir şehrin artık devlet idaresinde güçlü evlatları olması mecburidir! Türkiye’nin yüzünü bilmem ama görmekteyiz ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzü Balkanlara ve Batı'ya dönmüştür. Yavuz Sultan Selim Han misali ardını sağlama alan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzü bu sabah itibariyle Avrupa'ya döndü diyebiliriz. Bunu çok fazla uzak olmayan bir tarihte hep beraber yaşayarak göreceğiz. Daha önce sosyal medyalarım da ifade ettiğim gibi Şam sonrası Batı ülkelerinden Türkiye’ye katılmak isteyenleri göreceğiz. Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek ve daha fazlası “Avrupa Türk Devletleri Teşkilatı” için 2025 ortasında somut adımlar atarak sınır, ekonomi, eğitim, kültür ve askeri işbirliği anlaşmaları için ilk hamleleri hayata geçirecekler. Türkler, önce Kıtalar da birleşecek daha sonra Kıtaları birleştireceklerdir…

Bana ısrarla erken seçim olmadığını, kabinenin değişmeyeceğini ifade eden Bursa, Ankara, İzmir ve İstanbul hattındaki dostlarıma seslenmek istiyorum! Evet, siz Recep Tayyip Erdoğan olsaydınız haklı olarak değişimden korktuğunuz için bu hamleleri gerçekleştirmezdiniz. Lakin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tüm hayatında değişmeyen tek yol arkadaşı, kıymetli eşi Sayın Emine Erdoğan hanımefendi olmuştur. Bu da bize göstermektedir ki; Sayın Erdoğan, Anadolu töresi gereği sistemin çekirdeğini güçlü tutarken, ekip büyüttüğü Çınar daha güçlü olsun diye belli vakitlerde her daim dalları budamak ile birlikte o çınar ağacından yeni fidanlar üreterek yeni ormanlar meydana getirmeyi başarmış hünerli bir bahçıvandır…

Sözün özüne gelecek olursak eğer kim bilir belki de 15 yıl önce ifade ettiğim şekli ile terörist başı Öcalan İmralı'dan çıkarılarak Suriye'de kurulacak yeni yapının başına getirilecektir! Hasılı almadan vermek sadece Allah'a aittir. Cenabı Allah; devletimizi ve milletimizi, dinimiz ve dilimiz ile birlikte var eylesin inşallah. Amin…