Siyasi arenada son yılların en iyi büyüme ivmesini Cumhuriyet Halk Partisi yaşadı. Her ne kadar Bursa'da beklenen başarıyı İYİ partiye verilen gereksiz tavizler nedeniyle yakalayamamış olsa bile, CHP yeni süreçte saha da güçlü bir parti konumuna yükseldi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kentle iletişimini güçlendirmesi iki genel başkan yardımcısı ile Bursa’nın Ankara'da temsil edilmesi önemli değerler. Elbette Gemlik Belediyesinin alınması ve Mustafakemalpaşa ile Karacabey'de alınan ciddi oyları da hiçe saymamak lazım.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bursa'da güçlenmesinde bazı bileşenler çok önemli. Bunlardan ilki İl Başkanı Hüseyin Akkuş diyebiliriz. Akkuş, hem seçim döneminde hem de sonrası süreçlerde örgüt içi ve dışı kavgadan kaçındı. Akkuş'un bürokrasi ve siyasetin diğer erkleri ile olan pozitif diyalogları partinin kentte güçlenmesinin yolunu açtı. Diğer bir etken ise, Mustafa Bozbey unsuru. Bozbey'in kentte aldığı tarihi oy CHP'nin Bursa’daki taban siyasetinin yeniden şekillenmesinde önemli bir etken oldu. Özellikle HDP'den uzak duran muhafazakar seçmen, CHP içerisinde yer bulan meclis üyelerine ciddi destek oldu. Yine Doğu ve Güneydoğu oylarının hatırı sayılır oranda CHP saflarına geçtiğini ifade etmekte fayda var.

CHP, muhalefet değil çözüm üretiyor..

Kaz dağları hususunda gelinen muhalefet birleşimini dikkate aldığımızda Bursa'nın muhafazakar ve demokrat ruhu CHP'ye yansıdı diyebiliriz. Milletvekilleri Erkan Aydın ve Lale Karabıyık ile demokrat bir çizgiye yükselen CHP, aynı zamanda halkçı parti kavramını güçlendirdi. Milletvekili Orhan Sarıbal'ın ılımlı ve diyalog merkezli yeni siyaset sürecini de takdir etmek lazım.

Devrimci çizgisini yeniden sendikalaştıran CHP, sosyal demokrat bir parti konumuna yükseldi. Her ne kadar eskilerin direnç gösterdiği içi boş başkaldırı söylemleri örgütü etkiliyor olsa bile, genç nesil CHP için yeni bir iktidar fırsatı. Son dönem aşırı İmam Hatip merkezli ve tek tip eğitim içerikli sert çıkışlar yakalayan Ak Parti’nin yeni söylemlere ihtiyacı var. CHP, eleştiren değil çözüm üreten parlamento açıklamaları ve kavga siyasetinden uzak tavırları ile iktidar ve ortağı MHP'yi gergin siyasete mahkum ediyor.

Parti meclisi çok güçlü…

Kemal Kılıçdaroğlu, hem mütevazı çıkışları hem de Bursa'da yürüttüğü köylü, kentli, esnaf, işçi, işveren temasları ile Bursalıların kalbini kazandı. Cumhuriyet Halk Partisinin ana sorunu halkla ilişkiler ve basın. Israrla sert üslup kullanan, Ak Parti gibi kendinden olmayanı iteleyen, farklı bakış açılarını görmek istemeyen, eleştiriye kapalı belediyecilik ile CHP kan kaybediyor. Cumhuriyet ve Halk kelimelerini buluşturan ise, Kılıçdaroğlu'nun başarılı bir şekilde sahaya sürdüğü parti meclisi üyeleri diyebiliriz.

Örgüt içerisinde ağırlığının kesilmeye çalışıldığını gözlemlediğimiz parti meclisi üyeleri; son dönemde yerel, ulusal ve uluslararası arenada CHP'ye güç kattı. Ortak akıl, sinerji, farklı kutuplarla pozitif iletişim konularında başarılı etkileşimlere imza atan parti meclisi, CHP için hem taze kan üretiyor hem de sağlam bir iskelet vazifesi görüyor.

Kısacası, CHP bu akılcı yönetimini belediyelerinin borçlarını azaltarak ve halkın ana sorunlarına köklü ve maliyeti düşük çözümler üreten yerel belediyeciliği ekleyerek sürdürürse, ilk seçimlerde iktidar ile kafa kafaya kalabilir. Kim bilir belki de iktidar olabilir.