Sonra da içlerinde ki kinden morarmış suratlarıyla soruyorlar;
Biz kimiz biliyonuz mu ?
Hayır bilmiyoz;
Bilmekte istemiyoz.
Tanıyıp bildiklerimiz çok mu farklılar?
Verdikleri her demeçte birbirlerine hakarete varan son derece ağır cümlelerle yükleniyorlar ve bu söylemleri kamuoyunda ki olumsulukları tetikler mi tetiklemez mi hiç düşünmüyorlar.
Biz çok yorulduk artık.
Sürekli öznesiz ithamlardan
Bir türlü düşmeyen adrenalinden
Kardeşlik türkülerine hasret kalıp savaş naralarından
Eminim ki binlerce yıllık tarihimizde Atalarımız mucizeler üstüne mucizeler yaratırlarken bile bizim yorulduğumuz kadar yorulmamışlardır.
Bir de hepimizin kimyasını bozan korona belası da var ki başımızda hepsinin üzerine
tüy dikiyor meret.
Aslında bu gün bu yazının tam tersini yazacaktım adını da Entübe koyacaktım.
Entübeden kastım da bu salgın günlerinde bize emekleri ile soluk veren,iyiliklerinin rüzgarlarının nefeslerimizi açtığı sağlıkçı,gönüllü ve görevlilerin can siparene çalışmalarından yerel örnekler olacaktı.
Yani onları solunum cihazına benzetecektim.
Eskilerin deyimi ile Teşbih-i mufassal yapacaktım.
Ama önce şu medya da ve sanal alemde neler oluyor diye bir bakayım dedim;
Demez olaydım.
Her ikisi alev alev yanıyordu.
Biraz klasik olacak ama;
Biz birbirimize karşı bu kadar nefreti ne ara biriktirdik?
Türlü sorunlar ve olaylar hakkında herkesin haklı olduğu bir anı tarih yazmamış bizim bu konuda ki beyhude ısrarımızın nedeni ne?
Her konuda herkes haklıyım diyorsa bu en çok haksızlıkların işine gelir ki bunu bu güne dek çoktan öğrenmemiz lazımdı.
Öyle günlerden geçiyoruz ki yok geçmiyoruz öyle günlerin içinde sıkıştık kaldık ki
dertler, tasalar, sıkıntılar sayılabilirlikten çıkmışlar art arda resmi geçit yapıyorlar.
Ama herkes ölümüne masum.
Karşısında olduğuna karar verdikleri ise idamlık suçlu.
Bu karşılıklı atar giderin tehdit ve kinin sürdürebilirliği yok.
Ne demiş atalar ‘Keskin sirke küpüne zarar’
Hepimiz aynı küpteyiz…
Bir çatlarsa artık kimseler yapıştıramaz…
Bence şöyle bir durup
N’luyoz yahu diye sormamızın zamanı çoktan geldi de geçiyor.
Sahi n’luyoz yahu?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
N’luyoz Yahu?
Birileri,bazıları,onlar,bunlar,şunlar,
Vururuz…
Yakarız…
Boğarız…
Ezeriz…
Çiğneriz…
Size buraları dar ederiz…
Mealinden yazılar yazıyorlar,videolar çekiyorlar,televizyonlara çıkıyorlar,twitler atıyorlar,paylaşımlar yapıyorlar.
Sonra da içlerinde ki kinden morarmış suratlarıyla soruyorlar;
Biz kimiz biliyonuz mu ?
Hayır bilmiyoz;
Bilmekte istemiyoz.
Tanıyıp bildiklerimiz çok mu farklılar?
Verdikleri her demeçte birbirlerine hakarete varan son derece ağır cümlelerle yükleniyorlar ve bu söylemleri kamuoyunda ki olumsulukları tetikler mi tetiklemez mi hiç düşünmüyorlar.
Biz çok yorulduk artık.
Sürekli öznesiz ithamlardan
Bir türlü düşmeyen adrenalinden
Kardeşlik türkülerine hasret kalıp savaş naralarından
Bitmek tükenmek bilmeyen senlerden benlerden sizlerden bizlerden
Ne Ramazan arası var ne bayram ne seyran.
Ara vermeksizin,biteviye bir kavga hali…
Sinir sistemi dayansa yürek dayanmaz.
Eminim ki binlerce yıllık tarihimizde Atalarımız mucizeler üstüne mucizeler yaratırlarken bile bizim yorulduğumuz kadar yorulmamışlardır.
Bir de hepimizin kimyasını bozan korona belası da var ki başımızda hepsinin üzerine
tüy dikiyor meret.
Aslında bu gün bu yazının tam tersini yazacaktım adını da Entübe koyacaktım.
Entübeden kastım da bu salgın günlerinde bize emekleri ile soluk veren,iyiliklerinin rüzgarlarının nefeslerimizi açtığı sağlıkçı,gönüllü ve görevlilerin can siparene çalışmalarından yerel örnekler olacaktı.
Yani onları solunum cihazına benzetecektim.
Eskilerin deyimi ile Teşbih-i mufassal yapacaktım.
Ama önce şu medya da ve sanal alemde neler oluyor diye bir bakayım dedim;
Demez olaydım.
Her ikisi alev alev yanıyordu.
Biraz klasik olacak ama;
Biz birbirimize karşı bu kadar nefreti ne ara biriktirdik?
Türlü sorunlar ve olaylar hakkında herkesin haklı olduğu bir anı tarih yazmamış bizim bu konuda ki beyhude ısrarımızın nedeni ne?
Her konuda herkes haklıyım diyorsa bu en çok haksızlıkların işine gelir ki bunu bu güne dek çoktan öğrenmemiz lazımdı.
Öyle günlerden geçiyoruz ki yok geçmiyoruz öyle günlerin içinde sıkıştık kaldık ki
dertler, tasalar, sıkıntılar sayılabilirlikten çıkmışlar art arda resmi geçit yapıyorlar.
Ama herkes ölümüne masum.
Karşısında olduğuna karar verdikleri ise idamlık suçlu.
Bu karşılıklı atar giderin tehdit ve kinin sürdürebilirliği yok.
Ne demiş atalar ‘Keskin sirke küpüne zarar’
Hepimiz aynı küpteyiz…
Bir çatlarsa artık kimseler yapıştıramaz…
Bence şöyle bir durup
N’luyoz yahu diye sormamızın zamanı çoktan geldi de geçiyor.
Sahi n’luyoz yahu?