Mesleği hekimlikti, asıl işinin insan sanatkarlığı olduğunu öğrenmem çok uzun sürmedi.
Mükemmel kişiliğinin mükemmel bir ruhla raksına defalarca tanık oldukça ‘bu adam fark yaratıyor’’diye düşünmeye başladım.
Hem düşünmeye başladım hem de etrafıma ‘’acaba başka kimler var ki böyle’’diyerek bakmaya,,,
Fark Yaratanlar böyle doğdu.
Bana ilhamı veren Sevgili Parkan Sanlıkol daha ilk etkinliği gerçekleştirmeden veda etti hayata.
Ama ben Fark Yaratanlar’ı bu yıl da dahil olmak üzere hep onunla organize ettim.
Her yıl üzerine koyarak emeklemekten yürümeye geçen Fark Yaratanların gittikçe gelenekselleşmesini izlemek daha doğrusu yaşamak öyle güzel ki..
Her zaman dediğim gibi burada amaç sadece ve sadece elini taşın altına koyabilenleri motive etmek ve onlara yaptıklarının havada kalmadığını, gönüllüklerinin bir başka gönül tarafından izlendiğini hissettirmek.
Bu organizasyonun hiçbir zaman enler ile birinci ikinci üçüncü gibi sıralamalarla işi olmadı, olmayacakta.
Zaten hiçbir kuruluşu kategorize etmeye yetkimiz de yok, haddimiz de…
Dediğimiz sadece şu;’’Sizi izliyoruz ve yaptıklarınız ile biz de kıvanıyoruz’’
Geçtiğimiz Cuma akşamı da aynı şeyi söyledik aslında.
Yine kayda değer ciddi aksaklıklar ve nahoşluklar olmadan tamamladık geceyi.
Ama itiraf edeyim salonu dolduran izleyiciler arasında herkesten çok keyif alan biri vardı.
O da bendim.
Bebeğimin artık yürüyor olması ve Bursa’nın değerli sivil toplum kuruluşlarından teveccüh görmesi elle tutulacak hal aldıkça eğer ömrüm varsa gelecek yıllarda da en bi keyifli izleyici yine ben olacağım.
Bir paragrafta perde arkası için yazmam gerek.
Bu yıl Fark Yaratanları sadece ricamı kırmayarak organize eden sevgili dostlarıma borçluyum.
Seçici Kurul Başkanımız Gülay Çelenk, seçici kurul üyelerimiz Ali Korkut, Müzeyyen Yıldırım, Gülen Deniz, Nagehan Dörtfidan Doğan, ve proje danışmanlarımız Canan Ekinci Yılmaz, Nesrin Ayar ve Necla Kaşık imzalı tablo onların eseri.
Bir de perde arkasında ki sevgili Yaşa Ayar var ki, çok çok yaşasın.
Hani bir iş ya da bir yemek yaparsınız da her şeyi tamdır ama bir eksiği olduğunu hissedersiniz.
Bir türlü içinize sinmez.
Bu yıl ki organizasyon içime sindi.
Çünkü dört yıllık hayalim gerçekleşti ve ödül töreni bitiminde hiçbir kuruluş salonu terk etmedi sahnede bekledi.
Neyi?
Aile fotoğrafını tabi ki.
Artık rahatlıkla söyleyebilirim ki Fark Yaratanlar rüştünü ispat etti.
Çağrıma kulak verip hayalimi gerçek kılanlar;
Şükranlarım sizedir…
Hayaldi; gerçek oldu.
Daim de olsun…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Hayaldi Gerçek Oldu Daim De Olsun…
Beş yıl önce tanıdım onu.
Mesleği hekimlikti, asıl işinin insan sanatkarlığı olduğunu öğrenmem çok uzun sürmedi.
Mükemmel kişiliğinin mükemmel bir ruhla raksına defalarca tanık oldukça ‘bu adam fark yaratıyor’’diye düşünmeye başladım.
Hem düşünmeye başladım hem de etrafıma ‘’acaba başka kimler var ki böyle’’diyerek bakmaya,,,
Fark Yaratanlar böyle doğdu.
Bana ilhamı veren Sevgili Parkan Sanlıkol daha ilk etkinliği gerçekleştirmeden veda etti hayata.
Ama ben Fark Yaratanlar’ı bu yıl da dahil olmak üzere hep onunla organize ettim.
Her yıl üzerine koyarak emeklemekten yürümeye geçen Fark Yaratanların gittikçe gelenekselleşmesini izlemek daha doğrusu yaşamak öyle güzel ki..
Her zaman dediğim gibi burada amaç sadece ve sadece elini taşın altına koyabilenleri motive etmek ve onlara yaptıklarının havada kalmadığını, gönüllüklerinin bir başka gönül tarafından izlendiğini hissettirmek.
Bu organizasyonun hiçbir zaman enler ile birinci ikinci üçüncü gibi sıralamalarla işi olmadı, olmayacakta.
Zaten hiçbir kuruluşu kategorize etmeye yetkimiz de yok, haddimiz de…
Dediğimiz sadece şu;’’Sizi izliyoruz ve yaptıklarınız ile biz de kıvanıyoruz’’
Geçtiğimiz Cuma akşamı da aynı şeyi söyledik aslında.
Yine kayda değer ciddi aksaklıklar ve nahoşluklar olmadan tamamladık geceyi.
Ama itiraf edeyim salonu dolduran izleyiciler arasında herkesten çok keyif alan biri vardı.
O da bendim.
Bebeğimin artık yürüyor olması ve Bursa’nın değerli sivil toplum kuruluşlarından teveccüh görmesi elle tutulacak hal aldıkça eğer ömrüm varsa gelecek yıllarda da en bi keyifli izleyici yine ben olacağım.
Bir paragrafta perde arkası için yazmam gerek.
Bu yıl Fark Yaratanları sadece ricamı kırmayarak organize eden sevgili dostlarıma borçluyum.
Seçici Kurul Başkanımız Gülay Çelenk, seçici kurul üyelerimiz Ali Korkut, Müzeyyen Yıldırım, Gülen Deniz, Nagehan Dörtfidan Doğan, ve proje danışmanlarımız Canan Ekinci Yılmaz, Nesrin Ayar ve Necla Kaşık imzalı tablo onların eseri.
Bir de perde arkasında ki sevgili Yaşa Ayar var ki, çok çok yaşasın.
Hani bir iş ya da bir yemek yaparsınız da her şeyi tamdır ama bir eksiği olduğunu hissedersiniz.
Bir türlü içinize sinmez.
Bu yıl ki organizasyon içime sindi.
Çünkü dört yıllık hayalim gerçekleşti ve ödül töreni bitiminde hiçbir kuruluş salonu terk etmedi sahnede bekledi.
Neyi?
Aile fotoğrafını tabi ki.
Artık rahatlıkla söyleyebilirim ki Fark Yaratanlar rüştünü ispat etti.
Çağrıma kulak verip hayalimi gerçek kılanlar;
Şükranlarım sizedir…
Hayaldi; gerçek oldu.
Daim de olsun…