Bir şirkette çalışan satıcı şehir dışı turlarından birinde gittiği yerin çarşısında dolaşırken bir hasır şapka görür ve çok beğendiği içinde satın alır.
Muhasebeci gider pusulasını inceler; ‘’Bu şahsi harcama; giderlerine yazamazsın’’ diyerek hasır şapkanın üzerini çizer ve geri kalanları iş avansından düşer.
Satıcı bir süre sonra yine seyahate çıkar. Dönüşünde verdiği gider pusulasının rakamları değişse de özü aynıdır.
Muhasebeci hasır şapkaya yine itiraz eder ve bedelini ödemez. Sadece diğer kalemleri kabul eder.
Satıcı bu durur mu? Tabi ki bir başka gün yine bir iş seyahatine çıkar. Ancak döndüğünde durum farklıdır. Çünkü gider pusulasında yolun, yemeğin, otelin ve diğer iş giderlerinin rakamları vardır ama hasır şapka yoktur.
Muhasebeci zafer kazanmış edasıyla koltuğuna yaslanır ellerini başının ardında kenetler ve alaycı bir ifade ile ‘’Nasıl öğrettim ama sana özel harcamalarını şirkete ödetemeyeceğini. Hani nerede hasır şapka, yok değil mi?’’ der.
Ancak satıcının yanıtı da kısa ve öz olur;
‘’Var. Var olmasına var da sen görmüyorsun’’
Elektrik faturalarında halk dağıtım bedeline gıcık oluyor diye, bu bedeli faturaya yazmama kararı aldılar iyi mi?
Dikkat lütfen yansıtmamak değil, yazmamak.
Gözü görmeyince gönlü katlanır sayın halkımızın, zaten bir süre sonra da unutur giderler diye düşündüler zaar.
Ne güzel şarkıydı o; Sus sus sus kimler duymasın…
Bir yanlışın doğrusu başka bir yanlış olamaz derler ama diyenler bu cinleri tanımamışlar.
Çok merak ediyorum acaba halkın sinirini bozmadan sadece onun çıkarını ve refahını hedefleyen bir hizmet icat edilebilecek mi?
Milyonları rahatlatacak, aptal yerine koyulmadığını hissettirecek, alırken akla karayı seçmeyeceği, oh be çok şükür bizi de düşünen varmış dedirtecek bir hizmet yani?
Elektrik satın alıyorsunuz, fatura tüketilenin en az iki katı
Akaryakıt satın alıyorsunuz, dünyanın en pahalısı
Su satın alıyorsunuz faturada sudan sebepler
Şehir hastanesi yapıldı gidelim diyorsunuz, en yakını şehre 30 kilometre
Bir araç alıyorsunuz, iki araç parasına geliyor
Hizmet satın alıyorsunuz, hizmeti bulamak için hizmetkar oluyorsunuz
Velhasıl bir tane ne alıyorsanız iki tane bedeli ödüyorsunuz.
Aldığınız da almak istediğiniz mi o da belli değil.
Sorunlara anlık çareler bulmaya çalışmak ve onları ortadan kaldırmaktan ziyade üstlerini örtme çabası.
Satır aralarına gizlenen, süslü cümlelerle bezenip gerçek mahiyeti saklanan, yoruma çok açık açıklamalarla kafa karıştıran öyle çok unsur ile karşılaşıyoruz ki, artık önemsemiyoruz bile.
Sadece ödüyoruz.
Yemekten içmekten kültürden kısa kısa çoğunlukla da tut ki yedim diyerek…
Ödeyemeyenlerimiz icra dairelerine taksit yaptırıyor,öyle ödüyor.
Ödemeden ölmece yok yani.
İnsan sormadan edemiyor doğrusu?
Hata bizde mi?
Hasır şapkaları saklayanlarda mı?
Yanıtı da siz veriverin artık;
Ama şapkayı saklamadan….
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Hasır şapka
Satıcı Eğitimlerinde sıklıkla anlatırım;
Bir şirkette çalışan satıcı şehir dışı turlarından birinde gittiği yerin çarşısında dolaşırken bir hasır şapka görür ve çok beğendiği içinde satın alır.
Tur bitiminde raporunun giderler bölümünü de
Yol: 750 Lira / Yemek: 300 Lira / Otel: 250 Lira / Hasır şapka: 20 Lira yazarak doldurur ve muhasebeciye verir.
Muhasebeci gider pusulasını inceler; ‘’Bu şahsi harcama; giderlerine yazamazsın’’ diyerek hasır şapkanın üzerini çizer ve geri kalanları iş avansından düşer.
Satıcı bir süre sonra yine seyahate çıkar. Dönüşünde verdiği gider pusulasının rakamları değişse de özü aynıdır.
Yol: 600 Lira / Yemek: 250 Lira / Otel: 200 Lira / Hasır şapka: 20 Lira.
Muhasebeci hasır şapkaya yine itiraz eder ve bedelini ödemez. Sadece diğer kalemleri kabul eder.
Satıcı bu durur mu? Tabi ki bir başka gün yine bir iş seyahatine çıkar. Ancak döndüğünde durum farklıdır. Çünkü gider pusulasında yolun, yemeğin, otelin ve diğer iş giderlerinin rakamları vardır ama hasır şapka yoktur.
Muhasebeci zafer kazanmış edasıyla koltuğuna yaslanır ellerini başının ardında kenetler ve alaycı bir ifade ile ‘’Nasıl öğrettim ama sana özel harcamalarını şirkete ödetemeyeceğini. Hani nerede hasır şapka, yok değil mi?’’ der.
Ancak satıcının yanıtı da kısa ve öz olur;
‘’Var. Var olmasına var da sen görmüyorsun’’
Elektrik faturalarında halk dağıtım bedeline gıcık oluyor diye, bu bedeli faturaya yazmama kararı aldılar iyi mi?
Dikkat lütfen yansıtmamak değil, yazmamak.
Gözü görmeyince gönlü katlanır sayın halkımızın, zaten bir süre sonra da unutur giderler diye düşündüler zaar.
Ne güzel şarkıydı o; Sus sus sus kimler duymasın…
Bir yanlışın doğrusu başka bir yanlış olamaz derler ama diyenler bu cinleri tanımamışlar.
Çok merak ediyorum acaba halkın sinirini bozmadan sadece onun çıkarını ve refahını hedefleyen bir hizmet icat edilebilecek mi?
Milyonları rahatlatacak, aptal yerine koyulmadığını hissettirecek, alırken akla karayı seçmeyeceği, oh be çok şükür bizi de düşünen varmış dedirtecek bir hizmet yani?
Elektrik satın alıyorsunuz, fatura tüketilenin en az iki katı
Akaryakıt satın alıyorsunuz, dünyanın en pahalısı
Su satın alıyorsunuz faturada sudan sebepler
Şehir hastanesi yapıldı gidelim diyorsunuz, en yakını şehre 30 kilometre
Bir araç alıyorsunuz, iki araç parasına geliyor
Hizmet satın alıyorsunuz, hizmeti bulamak için hizmetkar oluyorsunuz
Velhasıl bir tane ne alıyorsanız iki tane bedeli ödüyorsunuz.
Aldığınız da almak istediğiniz mi o da belli değil.
İtiraz mı ettiniz?
Çıkarıveriyorlar ödeme kalemlerini faturadan Hasır Şapkayı göremiyorsunuz.
Sanırım bizim yaşadığımız en büyük sıkıntı da bu;
Sorunlara anlık çareler bulmaya çalışmak ve onları ortadan kaldırmaktan ziyade üstlerini örtme çabası.
Satır aralarına gizlenen, süslü cümlelerle bezenip gerçek mahiyeti saklanan, yoruma çok açık açıklamalarla kafa karıştıran öyle çok unsur ile karşılaşıyoruz ki, artık önemsemiyoruz bile.
Sadece ödüyoruz.
Yemekten içmekten kültürden kısa kısa çoğunlukla da tut ki yedim diyerek…
Ödeyemeyenlerimiz icra dairelerine taksit yaptırıyor,öyle ödüyor.
Ödemeden ölmece yok yani.
İnsan sormadan edemiyor doğrusu?
Hata bizde mi?
Hasır şapkaları saklayanlarda mı?
Yanıtı da siz veriverin artık;
Ama şapkayı saklamadan….