Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

23 Nisan Mahallesi’nin beyefendi adayı

Yazının Giriş Tarihi: 25.01.2019 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.01.2019 00:05

Dünkü yazımda yeni nesil muhtar adaylarını anlatmıştım.

Yani, genç muhtar adaylarını.

Bu yazı da bir beyefendi muhtar adayına dair.

23 Nisan Mahallesi Bursa’nın çiçeği burnun da yerleşim yerlerinden biri.

Dolayısı ile yapılanma ve yerleşim pek çok semte oranla daha planlı.

Ancak planlı olması eksikleri yok anlamına gelmiyor elbette.

Önemli olan bu eksikleri giderebilecek kadar kararlı ve dirayetli bir elin el vermesi.

Hani bir insanı ilk gördüğümüzde yıllar öncesinden tanışıyormuşsunuz da bir türlü görüşemiyormuşsunuz hissine kapılırız ya bazen.

Hani konuştukça, ortak değer yargılarına sahip olduğumuzu anlayıp önce arkadaş sonra da dost oluruz ya;

İşte yukarıda sözünü ettiğim o eli ilk sıktığımda aynen bunları hissettim.

23 Nisan Mahallesi Muhtar Adayı Sayın Mehmet Paçacı’nın elini sıkarken yani.

Sayın Paçacının muhtarlık öyküsü, bir önceki yerel seçimde aza olması ile başlamış ve bir yıla yakın süredir de 23 Nisan Mahallesi’nin vekil muhtarlığı ile sürüyor.

Dolayısı ile mahallenin tüm gereksinim ve sorunlarına hakim.

Hakimden öte mahallesin tüm gereksinimlerini adeta kodlamış ve önem sırasına göre sıralayarak çözüm üretmek için mazbatasını almayı bekliyor sadece.

Mehmet paçacı klasik politikacıdan ziyade teknokrat bir kişilik sergiliyor. Yapacaklarını popülist ve hamasi yaklaşımlarla değil teknik verileri değerlendirerek çıkardığı sonuçlar üzerinden gerçekleştirmeyi planlıyor.

Bu da bence onun en büyük artılarından biri. Artık seçmenin algısında ki hizmet lafla değil icraatla olanı çünkü.

Herkes neyin ne olduğunun ve ne yapılırsa sonuca etkileyeceğini, kolektif kazanım sağlayacağını kestirebiliyor.

O yüzden diyorum ki, adaylıkta vaat dönemi bitti icraat dönemi başladı. Ahali lafla peynir gemisinin yürümediğini anladı.

Mehmet Paçacı muhtar seçildiği takdirde neler yapacaklarını anlatırken de bu düsturdan asla vazgeçmiyor.

Her cümlesine son derece zarif bir o kadarda kararlı sözcüklerle başlayan aday, vekil muhtarlık yaparak aslında işin en zor kısmını tamamlamış, yani stajını bitirmiş artık işlevini asaleten sürdürmeye hazırlanıyor.

23 Nisan Mahallesi öyle büyük yatırım, sosyal ve alt yapı sorunları olan bir yerleşim merkezi değil. Yirmi küsur bin kişinin yaşadığı gelir düzeyi pek çok mahalleye oranla yüksek, muhtarlıktan beklentileri de bu yapıları ile doğru orantıda bir mahalle.

O yüzden Sayın Paçacının da projeleri bu beklentileri karşılamak üzere hazırlanmış son derece gerçekçi ve uygulanabilir nitelikteler.

Örneğin mahallenin arsa tahsisi olduğu halde belirli yasal sorunlar neticesinde tıkanmış ve acil çözüm bekleyen bir okul sorunu var.

Hatta yanlış hatırlamıyorsam bir hayırseverin bağışladığı okul arazisi bile var ama okul yok.

Mehmet beyin de önceliği bu okul işte.

Şimdilerde emekli olduğu mesleğinin de kendisine kattığı bilgi, birikim ve deneyim ile de bunu nasıl başarabileceğini düşünmüş bile;

Artık iş uygulamaya kalmış.

Aslına bakılırsa muhtarlık son derece zor bir uğraş. Zor çünkü özünde insanları memnun etmek var. Tabi insanlarında mutluluk öncelemeleri.

Biri için hayati sayılan sorun diğeri için keyfe keder olabiliyor. Bir diğeri için ise teferruat.

Muhtar tüm bu algılamaları bir potada eritmek ve kimseyi kırmadan ama projelerini de ertelemeden çalışmak zorunda.

İnsanlar seçtikleri muhtarlara genellikle belediye başkanı muamelesi yaparak her türlü olumsuzluktan dolayı onları sorumlu tutukları için muhtarın işi iki kere zor.

Muhtarlık artık yerleşim belgesi, nüfus cüzdan sureti vs gibi sadece resmi belgelerin tanzim edildiği bir kurum olmaktan ziyade çözümün ilk basamağı olarak görülüyor.

Ki; insanlar da bu görüşlerinde haklılar. Çünkü yerleşim merkezleri evrimleştikçe çözüm gerektiren sorunlarda aynı ivmeye tabi oluyorlar.

Mehmet Paçacı’nın 23 Nisan Mahallesine dair diğer projelerini de içerisinde spor alanları, yürüyüş yolları, artık kent içerisinde giderek hasret kaldığımız yeşil alanlar ve çocuk parkı, olmazsa olmazların arasına giren kapalı pazar yeri oluşturuyor.

Projeler tamam da, benim takıldığım konu biraz farklı.

Burada izninizle yazının başında Mehmet Paçacıyı tanımlarken kullandığım ve yazının başlığı yaptığım’’ beyefendi’’ sözcüğüne dönmek istiyorum.

Etik kuralların, efendiliğin, zerafetin kısacası Çelebiliğin hoyratça dışlanarak yaşamımızdan süratle çıktığı bu ortamda beyefendi olmak daha da ötesi beyefendi kalmak çok önemli.

Bir Malezya atasözü diyor ki; Baltayla nakış işlenmez.

Ben söyleşimizde Mehmet beyin nakış nasıl işlenir bildiğinden emin oldum.

Dilerim ki, beyefendilik kazansın…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.