Bahar iyice yüzünü gösterdi. Hava ara ara soğuk yapsa da yaz belli artık. Yeni günler, yeni umutlar…

İyimser başladık da maalesef pandemi çok izin vermiyor yeni umutlara.

Sağlık yönetimi, toplumsal beklentiler, aşı meselesi, kısıtlamalar ve benzeri konular elbette çok çok önemli. Ekonomi yönüyle de durum aynı…

Kısa Çalışma Ödeneğinden, işten çıkartma yasağına, hammadde tedarikindeki sıkıntılardan enflasyon ve döviz kurlarına kadar ekonomi yönetimi cephesindeki konular da çok önemli.

Belki beylik bir söz olacak ama, bireyler olarak ‘sorunun kaynağı değil, çözümün bir parçası olmak’ yaklaşımıyla hareket edebilsek, yani üzerimize düşen yapabilsek sanki bu dönemi daha az sıkıntıyla atlatabileceğiz…

Mesela maske-mesafe-hijyen ve kurallara uyarak başlayabiliriz.

* * *

Bugün inşaat maliyet endeksi ile işgücü istatistikleri açıklanacak.

Müteahhitler, ihracata giden inşaat malzemesinin yurt içinde karaborsaya düşmüş olmasından, mobilyacı sunta ve mdf bulamamaktan şikayet ederken, işsizlik oranı neredeyse enflasyon ile yarışıyor.

Yarın da şubat ayına ilişkin sanayi üretim endeksi ile perakende satış endeksi ve ciro endeksleri açıklanacak.

Sanayi kesiminde çarklar dönüyor ama tedarik zincirindeki sıkıntı hammadde temininde sanayiciyi zorluyor.

Dünya genelinde yaşanan sıkıntılara çözüm odaklı bakıp kendimize özgü hasletlerle hareket edebilmenin tam zamanı galiba…

* * *

Yukarıda, bugün-yarın derken ramazan ayına değinmeden geçemeyeceğim.

Yarın ramazan başlıyor, 11 ayın sultanı, pandemi dönemindeki ikinci ramazan ayı…

Ramazan ayı tabii ki manevi bir iklim, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve yardımlaşmayı beraberinde getiriyor. İyi de bunların olması, daha da artması için bizim ramazan ayını mı beklememiz gerekiyor. Sevgiliyle buluşmak günlerle aylarla sınırlı mı? sadece ramazan ayında mı oluyor?

* * *

Neyse konuyu bir ramazan fıkrası ile toparlayalım…

Ramazan hilali görülmeyince oruç tutmanın caiz olmayacağını bilen bir tiryaki, hilali görmemek için evinin pencerelerini kapayıp perdeleri de sımsıkı örter. Geceleri mahalle kahvesine giderken de başını önüne eğermiş, nasıl olduysa bir su birikintisi içinde hilalin yansımasını görünce ürkerek şöyle demiş:
- Hey mübarek! Gözüme mi gireceksin, anladık işte Ramazan başlamış!

* * *

İşte bir tane daha…

Temel köyde imamlık yapıyormuş. İftar saati yaklaşmış. Bütün köylü de oturmuş iftar açmak ezanı bekliyormuş. Temel çıkmış minareye:
- Allahuekber Allahuekber…
Köylü Temelin sesini duyunca bismillah deyip oruçlarını açmışlar.
Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş;
- Allahuekber Allahuekber ses deneme 1-2-3 ses deneme!

* * *

Bu günler her anlamda kritik, kazalara dikkat ederek, deneme-yanılma ile geçmemesi gereken günlerdeyiz diyerek bitirelim…

Ramazan ayınız şimdiden mübarek olsun.