Timsah Arena’da dün akşam öyle bir 90 dakika izledik ki ne anlatılır ne de anlaşılır! Önce ilk yarıdan başlayalım…
Kırmızı formalı konuk ekip beyaz formalı ev sahibinin boş bıraktığı lebiderya arazisinde resmen at koşturuyor.
Hani 9. Dakikada Kone’nin kale önünde şutunu Çağlar’ın cansiperane biçimde kurtarışı olmasa elimizdeki beyaz not kâğıtta karalayacak tek bir not olmayacak…
Bu durumda Kubilay ne yapsın; soyadı gibi ‘Kanatsızkuş’ misali tüm iyi niyetiyle çırpınıp durdu. Başkent ekibinin kalecisini ilk 45’te gol sonrası topu ağlardan çıkarırken gördük desem inanın abartmış olmayız.
Geri pas/yan pas yetmezmiş gibi işin içine bir de al gülüm-ver gülüm gösterisi eklenince 25. Dakikada tribünlerin sabrı taştı ıslıklar stadı baştan aşağı sarıp sarmaladı…
Yeri gelmişken hakkını verelim; maçın skorunu belirleyen Onur’un golünde asistin sahibi Burak Kapacak’ın en iyi yaptığı işlerden biri bu tür adrese teslim ortalar…
Langırt masasında oynarken bile bir iki fırfır, aşırtma falan yapılır renk katılır oyuna…
Gireni ile çıkan dâhil 14Yeşil Beyazlı formalıda o kadarı da yok!
Renksiz, tatsız, kalitesiz…
Yaratıcılık sıfır!
Oyuna zekâ katmak eksi bir… Kompakt, kolektif, organize gibi sıfatlar; eksi iki, eksi üç, dört diye geri gidiyor… Sanki futbol hafızası silinmiş futbolcuların.
Hani bir yudum tat için bir torba keçiboynuzu yersiniz ya…
İşte Keçiörengücü de öyle. Futbolunda zevk yok, futbolcularında şevk yok!
İyi güzel de Bursaspor’un nesi var?
Önde oynamaya çalışan Ankara ekibine karşı arayıp da bulamadığı koşu alanlarını buldu da ne yaptı Aykut ile Musa mesela?
Yalçın Hoca herkesin ‘yorgun-yılgın’ demekten yorulduğu Özer ile Selçuk’tan vazgeçemiyor da ne yapıyor Hurmacı ile kaptan Şahin?
Genç olmasına rağmen ihtiyar gibi oynayan Kubilay zaten gizli işsiz…
Boşta gezer!
Haftalardır olduğu gibi dün gecede rakibini eze eze kazanan bir Bursaspor göremedim.
Başta kulübün idari ve teknik sorumluları olmak üzere tüm futbolcular 3 puanı adeta tek başına pençeleyenkaleci Çağlar’a dua etsin
Bursa’ya kazanmaya geldiği her haliyle belli bir Keçiörengücü’ne onca tribün desteğine rağmen fark atamayan bir takım, kazandığı 3 puana değil geleceğe bakmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Mustafa ÖZKESKİN
İyi ki Çağlar var!
Timsah Arena’da dün akşam öyle bir 90 dakika izledik ki ne anlatılır ne de anlaşılır! Önce ilk yarıdan başlayalım…
Kırmızı formalı konuk ekip beyaz formalı ev sahibinin boş bıraktığı lebiderya arazisinde resmen at koşturuyor.
Hani 9. Dakikada Kone’nin kale önünde şutunu Çağlar’ın cansiperane biçimde kurtarışı olmasa elimizdeki beyaz not kâğıtta karalayacak tek bir not olmayacak…
Anlı-şanlı koca Bursaspor’un sağı yok, solu yok, Kubilay’ı besleyecek tek ortan yok!
Bu durumda Kubilay ne yapsın; soyadı gibi ‘Kanatsızkuş’ misali tüm iyi niyetiyle çırpınıp durdu. Başkent ekibinin kalecisini ilk 45’te gol sonrası topu ağlardan çıkarırken gördük desem inanın abartmış olmayız.
Geri pas/yan pas yetmezmiş gibi işin içine bir de al gülüm-ver gülüm gösterisi eklenince 25. Dakikada tribünlerin sabrı taştı ıslıklar stadı baştan aşağı sarıp sarmaladı…
Yeri gelmişken hakkını verelim; maçın skorunu belirleyen Onur’un golünde asistin sahibi Burak Kapacak’ın en iyi yaptığı işlerden biri bu tür adrese teslim ortalar…
Langırt masasında oynarken bile bir iki fırfır, aşırtma falan yapılır renk katılır oyuna…
Gireni ile çıkan dâhil 14 Yeşil Beyazlı formalıda o kadarı da yok!
Renksiz, tatsız, kalitesiz…
Yaratıcılık sıfır!
Oyuna zekâ katmak eksi bir… Kompakt, kolektif, organize gibi sıfatlar; eksi iki, eksi üç, dört diye geri gidiyor… Sanki futbol hafızası silinmiş futbolcuların.
Hani bir yudum tat için bir torba keçiboynuzu yersiniz ya…
İşte Keçiörengücü de öyle. Futbolunda zevk yok, futbolcularında şevk yok!
İyi güzel de Bursaspor’un nesi var?
Önde oynamaya çalışan Ankara ekibine karşı arayıp da bulamadığı koşu alanlarını buldu da ne yaptı Aykut ile Musa mesela?
Yalçın Hoca herkesin ‘yorgun-yılgın’ demekten yorulduğu Özer ile Selçuk’tan vazgeçemiyor da ne yapıyor Hurmacı ile kaptan Şahin?
Genç olmasına rağmen ihtiyar gibi oynayan Kubilay zaten gizli işsiz…
Boşta gezer!
Haftalardır olduğu gibi dün gecede rakibini eze eze kazanan bir Bursaspor göremedim.
Başta kulübün idari ve teknik sorumluları olmak üzere tüm futbolcular 3 puanı adeta tek başına pençeleyen kaleci Çağlar’a dua etsin
Bursa’ya kazanmaya geldiği her haliyle belli bir Keçiörengücü’ne onca tribün desteğine rağmen fark atamayan bir takım, kazandığı 3 puana değil geleceğe bakmalıdır.