Transfer tahtasının açılması ile ağırlıklı olarak deneyimli 16 yeni takviye ve de alt yapı ürünü gençlerle sezona hazırlanan Bursaspor’un ligde nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu...

Yolda, çarşıda, otobüste ya da alışverişte dostlar çevirip soruyor; "Hocam Bursaspor nasıl?" diye... Haddimize değil ama sağ olsunlar 'Bir Bilen' yerine konmak insanın gönlünü okşuyor ama bir o kadar da sorumluluk bindiriyor omuzlara. Öyle ya 'iyi ya da kötü' diye ahkâm kesmek ilerde sıkıntıya sokar kişiyi. Bunun ötesinde hazırlık maçlarına bakarak, ‘Bu takım ligde fırtına gibi eser’ ya da ‘Bu takım iş yapmaz, dibe çöker’ gibisinden ahkâm kesmek ligin ilerleyen sürecinde mahcup edebilir görüş sahibini...

Bursaspor’u n bir beraberlik, bir galibiyet ve de bir yenilgi ile noktaladığı Bolu kampında oynanan toplamda 3 hazırlık maçı tablosuna bakarak yeni sezon adına kestirmelerde bulunmak anlamsız bir kehanet olur. Ne var ki; Yeşil Beyazlı ekibimizin son karşılamada Bursalı Fazlı Tan’ın çalıştırdığı Sinop temsilcisine yenilmesi biraz burukluk yaratmış Bursaspor sevdalılarında…

Çünkü Bursaspor taraftarı adına ister hazırlık deyin ister özel, en dandik takımlarla yapılan maçlarda bile yenilgiyi kabullenemez..

Peki; bu maçlarda yeni sezona yönelik Yeşil Beyazlı temsilcimizde dikkate değer neler gördünüz diye soranlar olabilir.

Hiçbir şey göremedik, çünkü naklen yayın yoktu!

Ancak kimse oynanan maçlara bakıp, gelecek adına değer biçmesin.

Adı üstünde hazırlık maçları...

Her ne skorla biterse bitsin, bu tür karşılaşmalarda oyunun içine girip, özellikle futbolcuları tek tek analiz ederek gelecek adına görüş bildirmek, doğmamış çocuğa don biçmek gibi olur...

Hazırlık maçlarının sevimsiz olmasının en önemli nedeni, oyuncu değişiklikleri... Eskiden FIFA bu tür özel organizasyonlarda en fazla ‘5 oyuncu’ değiştirmeye izin veriyordu. Sonra sınırlama kalkınca işin de suyu çıktı!

Sözgelimi; hocamız Batalla Arnavut Belediye ile yapılan ilk hazırlık maçında her iki devrede 11’er den iki takım sahaya sürdü... Bir o kadarını da konuk takımın hocası çayıra salınca, toplamda yaklaşık 40 futbolcu çimde koşuşturdu durdu.

Maçı izleyen az sayıdaki Teksaslı dostlardan öğrendiğime göre ayağına top değmeden duşa giden oyuncular varmış!

Futbol bilimi sezon öncesi yüklenmelere dikkat çekiyor. Mevsim öncesi bir takım ne kadar iyi çalışırsa uyum sürecini ne kadar kısa tutarsa, lig maratonunda o kadar başarılı olur.

Bugüne değin konuştuğum teknik adamların birleştiği bir ortak nokta var; "Mevsim öncesi kamp performansları bir takımı ligde 10-12 hafta istim üstünde tutar" diyorlar. Ondan sonrası zaten kendiliğinden geliyor.

Toparlarsak; Martin Batalla hocamız değerlendirmelerinde ‘İyi gidiyoruz ve iyi olacağız’ diyor ya...

İyisi mi bizde 'takım iyi yolda deyip' biraz daha bekleyelim...