Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yarınların umudu

Yazının Giriş Tarihi: 14.10.2025 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.10.2025 00:10

Dünya çok kritik bir yoldan gelip geçiyor. Rusya Ukrayna savaşı, eski dönemlerdeki İran- Irak Savaşı, Afganistan işgal olayları, Taliban baskısı, İsrail Filistin Savaşı ve Avrupa’nın ekonomik kriz ile karşı karşıya kalması.

Tabi, süper güç dediğimiz devletlerin ekonomik olarak sıkıntıya düşmesi demek, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin iyice hasta olmasına yol açabiliyor. Ülkemiz ekonomisinde son 10 yıldır sürekli gerilime var. Memur ve çalışanların maaşları enflasyona göre eriyor. İşçi ücretleri eriyor. Emekli, dul yetim maaşları eriyor.

İnsanların geçinmek için gerçekten mucizelere ihtiyaçları var.

Hemen her vatandaşın iktidardan, hükümetten beklentileri çok farklı. Kimisi maaş zammı bekliyor, kimisi diploma denklik, kimisi iş bulabilme umuduyla gün geçiriyor.

İnsanların en fazla önemsediği konu ise sağlık hizmetlerindeki randevu sıkıntısı. Raylı sistem ulaşımın hala Şehir Hastanesine ulaşmamış olması. Devlet okulların yetersizliği. Bazı okullarda öğrenci sayılarının artması nedeniyle sabahçı, öğlenci çift dönem eğitime başlanması.

İnsanlarımız, seçim öncesinde ve sonrasında verilen sözlerin yerine getirilmeyişi ve gelip geçen zamana rağmen, verilen sözlerin unutulmasına yönelik faaliyetler gösterilmesine tepki gösteriyorlar. Bence de yerden göğe kadar haklılar.

Ama, yine de ülke yönetimi siyasetsiz olmuyor. Mevcut iktidardan beklentiler çok büyük. Bazı vatandaşlarımız, hükümetin kendi ülkemizin sorunlarını unutup, başka ülkelerin dertleriyle uğraşmasına anlam veremediklerini ifade ediyorlar.

Bazıları ise dünya barışının sağlanması, mevcut savaşların önlenmesi, özellikle de Filistin’deki katil İsrail’in soykırıma kadar sürdürdüğü savaşın önlenmesindeki Türkiye’nin rolünün, dünya devletleri klasmanına girişteki anahtar olacağını konuşuyorlar.

Yaklaşık 45 yıldır devam eden, son iki yıldır ise katliam ve soykırım gibi gerçekleşen katil İsrail saldırılarının bitmesi ve barış ortamının sağlanması gerçekten çok önemli. Bizimde ülkemizdeki yıllarca süren terörün bitirilmesine yönelik olumlu adımların atılması, senelerce buraya harcanan mali kaynak nedeniyle ülkemizde sıkıntıların yaşanması da insanları kara kara düşündürüyor.

Terör bitince emekliler maaşlarına ülke gerçeklerine göre veya üzerinde bir zam yapılmasını bekliyorlar. Eksik kalan yatırımların tamamlanması, gençlerin işsizlik sorunlarının çözümü içinde adımlar atılmazsa, insanların mevcut iktidara yönelik güvenlerinde ciddi azalma olabilir.

Pek çok okurum, dünya ve ülke gündeminde aylardır unutulan bu durumla ilgili bilgi almak, verileri değerlendirmek ve geleceğe umutla bakılabilmesi adına, yapılan araştırmaları merak ediyorlar. Güncel araştırmalara baktığımızda, en son yapılan ve elimize ulaşan bir anket çıktı karşımıza.

Asal Araştırma, Türkiye’nin güncel siyasal atmosferini ölçmek amacıyla "Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?" başlıklı yeni bir anket çalışması gerçekleştirmiş. 12-18 Eylül tarihleri arasında, 26 ilde 2 bin kişiyle yapılan araştırmada, vatandaşlara ülkenin temel sorunlarına en etkili çözümü hangi partinin getireceği sorulmuş.

Katılımcıların % 41.8'i Türkiye'nin sorunları AK Parti’nin çözebileceğini belirtirken, % 33.3'ü çözüm adresi olarak CHP'yi göstermiş.

Anket sonuçlarına göre, seçmenlerin önemli bir bölümü ülkenin ekonomik, sosyal ve dış politika sorunlarını çözme konusunda iktidar partisine daha fazla güven duyuyor. AK Parti, 2018 genel seçimlerinden bu yana en yüksek güven oranlarından birine ulaşırken, CHP de son dönemdeki çıkışını sürdürerek aradaki farkı yaklaşık 8 puan seviyesine indirdi.

Ortaya çıkan rakamlar şöyle açıklandı;

AK Parti: % 41.8

CHP: % 33.3

DEM Parti: % 6.9

MHP: % 5.7

İYİ Parti: % 4.0

Zafer Partisi: % 2.9

Yeniden Refah Partisi: % 2.5

Diğer: % 3.0

Bu duruma şöyle değerlendirmekte fayda var. Türk insanı olarak bizler, vatan, bayrak ve ülke sevdasını çok iyi biliriz. Zor günleri, savaş günleri ve ekonomik krizleri de çok iyi biliriz. Bazılarını bizzat yaşadık. Ülkenin, birliği, beraberliği ve vatanın korunmasına sıra geldiğinde, hepimiz siyasi fikir ve düşüncelerimizi bir kenara bırakıp, tıpkı atalarımızın yaptığı gibi kazma kürek ve ucunda ölüm olsa bile, bizden sonraki nesillerimiz, hür ve bağımsız yaşamalı düşüncesiyle hareket ediyoruz.

Tıpkı, Milli Mücadele yılları ve Kurtuluş Savaşında olduğu gibi.

Bu yüzden de CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara tepki olarak halkın yapılacak ilk seçimlerde CHP’ye destek olacaklarını ifade etmesi gayet normal bir sonuç. Çünkü, iktidara kızan emeklilerimizden tutunda iş bulamayan gençlerimiz, çocuklarına güvenli bir gelecek sunamama endişesi içinde olan aileler, bazılarının da Recep Tayyip Erdoğan’a olan tepkileri yüzünden toplumda mevcut iktidara bir antipati duyulması var.

Yine muhalif destekli medya ve anket kuruluşlarının CHP’yi birinci parti çıkaran ısmarlama veya şişirme anketlerini de topluma yaymak, böylece kamuoyu baskısı yaratma girişimlerini de eklediğimizde ortaya yapılacak ilk seçimde iktidar değişikliği gibi görüntü veriliyor. Tabi, bu algı yönetimleri her seçim öncesinde yaşanıyor.

Sağduyulu vatandaşlarımız, sandığa geldiklerinde, ekonomik sıkıntılardan çok ülke bütünlüğünü ve geleceği düşünüp oylarını kullanıyorlar. Çevremde izlediğim kadarıyla hükümete tepsi olsa bile sıkıntıların ve dertlerin çözümü yine hükümetten bekleniyor.

Böyle bir anketin ortaya çıkmasının da nedeni sanırım bu düşünce.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.