Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Pamuk ipliğine bağlı hayat !

Yazının Giriş Tarihi: 15.04.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.04.2024 18:26

Bayram geldi, geçti. Ramazan ayında oruç tutup ibadetlerini tamamlayan Müslümanlar için Ramazan Bayramı tamamlandı. Şimdi, normal hayatın akışına kapıldık. Gidiyoruz.

Bayram denişken, havaların güzel olması, bayram tatilinin 9 günü çıkarılması, hem iç ülke içindeki turizmi hem de dış, yurt dışı turizmi hareketlendirdi. Yurt içi ve yurt dışı geziler nedeniyle, bayram trafiğini içinden çıkılmaz hal aldı. Çevre yolları, otoyollardaki trafik bile zaman zaman tıkandı. Durma noktasına kadar geldi.

Meydana gelen kazaların sayısını ve vefat edenlerin, yaralananların sayısını yazmak istemiyorum. Heyecanlı, mutlu başlayan bayram kazalar nedeniyle zehir oldu bazı ailelere.

Her bayram aynı acıları, aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Hala bazı araç kullanan sürücülerin akıllanmayışları, kazalara davetiye çıkaran kural ihlalleri, aşırı hız, kırmızı ışıklarda durmadan geçme gibi alışkanlıkları yüzünden sadece kendi canları, malları değil, karşılarındaki insanlarında hayatları tehlikeye giriyor.

Bu son olsun düşüncesiyle, “umarım bundan sonraki günlerde, bayramlarda yoğunlaşan trafik ortamlarında kazalar yaşanmasın!” diye dualar ediyoruz.

Bu bayramda hatırlanacak en önemli olaylardan bir tanesi de ülkemizin turizm başkenti Antalya teleferik kazası.

İlk andaki bulgulara göre, kaza “geliyorum” demiş.

Denetimsizlik, özensizlik iddiaları, daha fazla para kazanma hırsı var gibi geliyor bana bu işin altında.

“İnsan hayatı bu kadar ucuz mudur?” diye soru sormak, muhataplarımızın bu soruları anlamalarına rağmen anlamamazlıktan gelme huyundan vaz geçeceklerini pek sanmıyorum.

Bu olay, bizim Bursa içinde önemli. Çünkü, aynı tür teleferik hattını bizlerde Uludağ’a gidip gelmek için kullanıyoruz. Kabinlerimizde nerede ise aynı.

Tehlike mevcut. Antalya’daki olaydan ders çıkarıp, zaman geçirmeden, gerekli incelemeleri ve güvenlik önlemlerini almalıyız. Gerekirse, kabinlerin altlarının kırılmaması, ezilmemesi içinde ek güvenlik önlemleri alınmalı.

Antalya’daki teleferiğin yüksekliği ve güzergahı ile bizim Uludağ teleferiğinin güzergahı arasında, yüksekliği arasında dağlar kadar fark var. Özellikle bizim Kaynana Çukuru bölgesindeki uçurumlar, Allah korusun, Allah göstermesin böylesine bir kazada büyük kayıplara yol açabilir.

Teleferikte herşey bir çelik halata bağlı. Yapılan uygulamalar ve vurdum duymaz alışkanlıklar nedeniyle insan hayatının da pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösteriyor.

Gelelim bir başka ihmal olayına. Yer bu kez İstanbul Beşiktaş ilçesi.

Olay tarihi 2 Nisan 2024.

İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde 16 katlı binanın bodrum katındaki gece kulübünde tadilat sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de ağır yaralandı. İstanbul Valisi Davut Gül, yangının çıkış nedeninin henüz bilinmediğini belirterek, yaşamını yitirenlerin tadilat için çalışan kişiler olduğunu söyledi. Vali Gül, "Gece kulübünün 1987'de aldığı bir ruhsat var, 2018 yılında da ruhsat yenilenmiş." diye konuştu. Yangına ilişkin başlatılan soruşturmada, İşletme müdürü ve iş yerinin ortaklarının da aralarında bulunduğu 6 şüpheli gözaltına alındı.

Bu olay insanlık adına ibret edilecek bir olay olarak kayıtlara geçti. İnsan hayatının bu kadar ucuz olarak gözlemlendiği iddiaları hala havalarda uçuyor. Halk arasında yüksek seslerle konuşuluyor.

Bakalım, sonuçları ne olacak?

Bu ve benzeri işyerlerinin zaman geçirilmeden acilen denetlenmesi ve ruhsat harici yapılan mekanların da çalışma ruhsatlarının iptal edilip kapatılması gerekiyor. Kanun bunu emrediyor. Ama, bizim ülkemizde kanundan çok, kanunların açıkları bulunup, “idare ediverin!” anlayışının yaygın olması nedeniyle, böylesi istenmeyen olayları yaşayabiliyoruz.

Aynı tehlikeler Bursa adına da yaşanabilir. Söz konusu işyerine benzer pek çok işyeri olduğu söyleniyor, iddia ediliyor Bursa’da.

Özellikle, Nilüfer ilçesinde, FSM Bulvarı ve etrafındaki pek çok işyerinin, eğlence mekanlarının sıkı denetlenmesi isteniyor ve bekleniyor. Malum, bu işyerleri ile ilgili iddialar senelerce tartışılıyor.

Eğlence mekanlarının bazılarının binaların kapıcı daireleri, sığınakları olması, bahçelerin kapatılıp, mekan genişletilmesi yapıldığına dair iddialarla ilgili nelerin yapıldığı merak ediliyor.

Hani, başınıza böylesine üzücü bir olay gelmeden, mekanda ekmek parası için çalışan 29 tane insanın yangında feci şekilde can verip, facia yaşanmadan önce önlem alınması en büyük istek ve beklenti.

Böylesi olaylardan ders alınıp, önleyici tedbirlerin alınması için bir an bile zaman geçirilmemesi gerekiyor. Öyle, üç beş kişinin daha fazla para kazanması amaçlı olarak eğlence mekanlarına göz yumanlarında yaptıklarının yanına kar kalmaması lazım. İlahi adalet olarak toplumda konuşulan konular var. Bu olaylarında dikkatlice incelenip, iddiaların doğru mudur, yanlış mıdır? İyice araştırılması lazım. Ki, doğruyu bulalım. Ekmek parası peşinde koşanların böylesine heba edilmesinin önüne geçelim.

Eğlence tabi ki insanların hakkı. Toplumsal bir gerçek. Eğlence amaçlı mekanlarında imar mevzuatı, kanunlarına uygun olması, insanların eğlenirken can derdine düşmeden mutlu olmaları sağlanmalı. Apartman sığınıklarının eğlence mekanları olması kimsenin arzu ettiği bir uygulama değil.

Yapılan hataların, yanlışlıkların, hataları görmezden gelenlerin toplumda yarattığı zararları hep beraber görüyor, yaşıyor ve ödemek zorunda kalıyoruz.

Bu devran, böyle gelip böyle gitmemeli.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.