Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kervan yolda dizilir

Yazının Giriş Tarihi: 20.04.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.04.2024 22:30

31 Mart mahalli seçimleri ülkemiz siyasetinde yeni bir anlayış ve yepyeni arayışların başlangıcına milat oldu. Nasıl 2002 seçimleri AK Parti ve 22 yıldır süren tek başına iktidar ve siyasi istikrarın başlangıcı, miladı oldu ise 31 Mart seçimleri de ülkemizde genel iktidar ile yerel iktidar meselesinin tartışmalarına yol açtı.

Bu tartışmalar nereye kadar devam eder?

Bana göre, erken seçim kararı alınıncaya kadar devam eder.

Birde, erken seçim kararı alınmasa bile merkezi iktidar ile yerel yönetimlerdeki, belediyelerin çalışmalarına yönelik sürekli kısıtlama, engelleme iddiaları gündeme getirilip, “biz hizmet yapmak istiyoruz ama bunlar izin vermiyorlar” diye söylemlerin sayısı artar.

Zaten, medya sol kesimin elinde. Her ne kadar AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a yakın medya kuruluşları varsa da onların yaptığı yayınlar, halk tarafından komedi dizileri izlenir gibi izleniyor. Aynı durum, sol kesime kayıtsız şartsız destek için yayın yapan bazı TV kanalları ve medya içinde geçerli. Al birisini vur ötekine.

Yapılan bu yayınların, eleştiri adı altındaki konuşmaların, yakıştırmaların, halka, millete, ülkeye hiçbir faydası yok.

Daha çok vatandaşların canını sıkıyorlar.

Bu yayınları belli zümrelerin dışında halkında alkışladığı yok.

Birileri memnun olsun diye yapılan yayınların 31 Mart seçimlerinde nasıl geri teptiğini de hep beraber gördük.

Siyasetin ana konusu halkın ve milletin dertlerini çözmek. Bunun için formüller üretip, vatandaşları memnun etmek.

Memnun olmayan vatandaşların, önlerine sandık geldiğinde nasıl bir hal ve durumla siyasete ders verdiğini görebiliyoruz. Aslında bu ders vermeler yeni de değil. Hani, geçmişleri unutmayalım diye konuşan siyasetçilerimiz var ya iktidara geldiklerinde galiba geçmişi ve geçmişlerini çok çabuk unutuveriyorlar.

Siyasetçilerimiz unutsa bile vatandaşlarımız unutmuyorlar. Hem de sandıklarda kullandıkları oylarıyla bu durumu siyasetçilerin unutmasına müsaade etmiyorlar.

Şimdi, bütün siyasi partiler, sandık sonuçları teker teker incelemeye almışlar. Oy kullanmaya gitmeyen yüzde 22’lik seçmene seçimleri kaybeden partiler sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bundan önceki seçimlerde de sandık başına gitmeyen seçmenlere, seçimleri kaybeden siyasi partilerin “bizim seçmenlerimiz sandığa gitmediler” dedikleri gibi şimdi de iktidar yanlıları aynı söylemleri konuşuyorlar.

Öyle veya böyle, sonuçlar ve tabela ortada.

Bu seçimlere emekliler damga vurdu. Bu durumda ayan beyan ortada.

Seçmenlerin partiler arasındaki tercih değişimlerinin nedeni tepki oyları mıdır?

Yoksa, gerçekten iktidardan umutlarını kesmeye mi başladılar?

Veya İstanbul ve Ankara sonuçları dikkate alındığında aday bazlı desteklerle mesaj mı vermek istediler?

Seçimleri galibi gibi duran ve kendisini Türkiye’nin birinci partisi olarak ilan eden CHP’nin tribünlerinden bakıldığında, “iktidarın ömrü bitmiş.”

İktidar desteğine mal olacak şekilde oy kaybına uğrayan AK Parti tribünlerinden bakıldığında ise “biz bazı yerlerde bilerek veya bilmeyerek yanlış, hatalar yaptık. Ama, seçimlerin neticesini ekonomik sıkıntılar belirledi.”

Bu düşüncelerin her ikisi de doğru. Siyasi analizlere göre de emekliler kendilerine gerekli destek ve hak ettikleri ücretlerin ödenmediğini düşünüp, sandıklarda, “beni düşünmeyeni ben hiç düşünmem” diye mesajlar verdiler.

Seçimlerin üzerinden 20 gün geldi, geçti.

Siyasi partilerdeki değerlendirmeler devam ediyor. Özellikle CHP, hem ideolojik bakış açısını hem de söylemlerini seçim sonuçlarının verdiği mesajlara göre değiştirmeye başladı. Daha çok halkın gündelik sorunları, ekonomi ve siyasi başarının kutlanması yerine, daha ılımlı söylemlerle emanet oyların kalıcı oylara dönüştürülmesinin hesabını yapıyorlar.

İktidar AK Parti, sonuçları henüz tam anlamıyla hazmedemedi gibi geliyor. Bizim medya çevresinde de aynı konular konuşuluyor. Genel merkez yöneticileri ile yerel yöneticiler arasındaki kopukluk ve Ankara’nın bütün Türkiye’ye aday diretme iddiaları sanırım bazı kişilerin siyasetten uzaklaştırılmasına yol açacak kararlara imza attırabilir.

Geçmişteki yaşanılanlara baktığımızda, bu beklenti ne kadar gerçekleşebilir?

AK Parti, partinin kapısından içeri girenlerin bir daha kapı dışına çıkmaması için uğraşan bir siyasi yapı. Türkiye’nin en büyük üye sayısına sahip, açıklanan rakamlara göre 11 milyon üyesi olan bir siyasi parti. 22 yıldır da tek başına iktidar olmanın rahatlığı var.

Her yolun bir sonu olduğu gibi, iktidarında ömrü seçimden seçime kadar devam ediyor. Mahalli seçimlerde AK Parti gerçekten yara aldı. Şimdi, yaraların ne kadar zamanda sarılıp, tedavi edilip iyileştirileceği merak ediliyor.

Hani, seçimin hemen ertesi günü parti teşkilatlarının apar topar değiştirilip, bakanların değiştirilip, “biz kendimizi yeniledik” denilmesinin beklenmesi abesle iştigal olur.

Her işin bir zamanı var. Çünkü, öfkeyle kalkan her zaman zararla oturur. Yürüyüş içinde yapılan planlar her zaman tutmaz. Hesaplar, alt üst olabilir. Onun içinde sabırla beklemek lazım. Çünkü, kervan yolda dizilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.