Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İnsanca yaşama hakkı (1)

Yazının Giriş Tarihi: 04.03.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.03.2021 00:00

Ülkemizde senelerdir eleştirilen insan hakları ve insanlara hakkaniyetle muamele yapılmasına yönelik yeni bir reform paketi eylem planı açıklandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun süren çalışma sonrasında ortaya çıkan, sadece insanlar için değil hayvanlar içinde büyük bir kazanım olarak kabul edilebilen maddelerinde yer aldığı bu yenileşme paketine göre, insanların artık her türlü haklarına sahip çıkması için kolaylaştırıcı önlemler alınıyor.

Önce bu yeni paketin içeriğine bir göz atalım.

9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren belgenin ayrıntılarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kamuoyuyla paylaştı. Eylem planının değişim ve reform iradesinin devam ettiğinin ve edeceğinin bir örneği olduğunu söyleyen Erdoğan, "Planının hazırlığında da asıl belirleyici, milletimizin ihtiyaç ve talepleri olmuştur" dedi.  Eylem Planı'nın iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlandığını dile getiren Erdoğan, "Eylem Planı'nda belirlenen her bir faaliyet için sorumlu ve ilgili kuruluşlar ile bu faaliyetler için öngörülen zaman dilimine yönelik takvim de iki hafta içerisinde kamuoyunun bilgisine sunulacaktır" diye konuştu.

İşte eylem planında yer alan temel ilkeler;

İnsan, doğuştan sahip olduğu vazgeçilmez haklarıyla yaşar, devletin görevi de bu hakları korumak ve geliştirmektir. İnsan onuru, bütün hakların özü olarak hukukun etkin koruması altındadır.
3- Dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebepler temelinde hiçbir ayrımcılık söz konusu olmaksızın, herkes hukuk önünde eşittir.
4- Kamu hizmetinin herkese eşit, tarafsız ve dürüst biçimde sunulması, bütün idari faaliyetlerin temel özelliğidir.
5- Mevzuat, tereddüt doğurmayacak şekilde açık, net, anlaşılır ve öngörülebilir kurallar içerir, kamu otoriteleri de bu kuralları hukuk güvenliği ilkesinden ödün vermeden hayata geçirir.
6- Sözleşme özgürlüğüne, hukuki güvenlik ilkesi ve kazanılmış hakların korunması prensibine aykırı olarak hiçbir şekilde müdahale edilemez.
7- Devlet, girişim ve çalışma hürriyetini, rekabete dayalı serbest piyasa kuralları ile sosyal devlet ilkesi çerçevesinde korur ve geliştirir.
8- Adli ve idari işleyiş, masumiyet karinesi, lekelenmeme özellikle bunun altını çiziyorum, lekelenmeme hakkı ve ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkelerini koruyan, gözeten ve güçlendiren bir yaklaşımı merkezine alır.
9- Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
10- Hukuk devleti, hak ve özgürlükler ile adaletin teminatı olarak her alanda tahkim edilir.
11- Haklarının ihlal edildiğini iddia eden herkes, etkili kanun yollarına zahmetsiz şekilde erişebilir, adalete erişim, hak ve özgürlüklere saygının esasıdır.

Bu yazılanlar doğru. Uygulama geçildiğinde ise Türkiye Avrupa ülkelerinin medeniyetin önüne geçebilecek düzeyde. Ama, mevcut kanunlarımızda bile var olan bazı insan haklarına yönelik ihlalleri soruşturup, bu ihlalleri yapanlara ceza verecek olan iradenin de mevcut olması gerekiyor. Yoksa, siz istediğiniz kadar kanun yazın, o kanunları uygulayanlar, yine kendi istedikleri gibi kararları yazıp, kendi istedikleri gibi vatandaşların haklarını yok saymaya devam ederler.

Hak, hukuk ve adalet meselesi, kanun meselesi değil, yüzde 50 oranlı vicdan meselesidir. Eğer, siz adalete hala ideolojiyi, hemşericilik anlayışını, benim adamın, senin adamın anlayışını karıştırmaya devam ederseniz, dünyanın en büyük reformunu yapsanız bile bir yere varamazsınız. Çünkü, bu adaletsiz ve haksız uygulamalar, hukuk adına yapılan hatalar, yanlışlıklar, inatlaşmalar, toplumu geriyor.

Türkiye’de hak ve adalet kavramlarının anlayışının değiştirmesi gerekir. İşe oradan başlamak gerekir diye inanıyorum. Çünkü, kanun kitaplarında yazan adalet ile bazı adliye binalarındaki bazı mahkemelerdeki uygulanan adalet arasında fark olduğunu sadece vatandaşlarımız değil, Cumhurbaşkanı bile söylüyor.

Bizim ülkemizde ise son zamanlarda görünen adalet, sosyal medya adaleti gibi izleniyor. Çünkü, başına gelen olay sonrasında adalete sığınan bazı kişiler, adalette istedikleri karşılığı bulamayınca olayları sosyal medyaya taşıyor. Sosyal medyada olayın duyulması, yayılması üzerine halkın gösterdiği tepkiler üzerine adalet bu kez bir başka koldan bir başka yoldan işletilmeye çalışılıyor.

Bana göre, bu olayların nedeni, adalet sisteminde gerekli sorgulamanın ve hata yapanların, bilerek veya isteyerek vatandaşlara zorluk çıkarıp, onların adalet terazisinde tam ve doğru yargılanma haklarını yok sayanların cezalandırılmayışlarından kaynaklanıyor.

Adalet, sadece insanca yaşama hakkı değil, insanca yargılanma hakkı da tanımalı.

Devamı yarın ……

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.