Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Görerek öğrenme

Yazının Giriş Tarihi: 19.07.2021 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.07.2021 00:02

İnsanlık tarihinde eğitim, kişilerin olayları görmesi, yapılan işleri görmesi ve onları taklit etmesi yada kendisinin yeni bir yöntem bulup geliştirmesiyle başlıyor.

Herhangi bir olay anında, insanların kulaktan dolma bilgilerle değil de gerçek bilgilerle durumu fark edebilmesinin sağlanması çok önemli. Çünkü, gerçek olmayan bilgilerin yayılması, dedikodu siyasetine, dedikodu siyaseti ise insanların hak, hukuk ve özgürlüklerine karşı yapılan saldırılara yol açabiliyor.

Olayın özeti; bilgi sahibi olmayan insanların her konuda ama her konuda kendince fikir sahibi olmaları, doğrunun bulunmasına ve yapılan işlerin doğru algılanmasına engel oluyor.

Hepimizin her an her yerde olması veya olayların içinde bizzat bulunması mümkün değildir. Ama, insanların sağlıklı bilgi alabilmesinin de önünün açılması lazım.

Özellikle, kamu yatırım ve ihalelerinde şeffaf olunması, hesap verilebilir olması, güven ve sadakat bakımından önemli. Bu konuda bizler basın mensupları, gazeteciler olarak doğru bilgiye ve doğru zamanda ulaşmakta güçlük çekiyoruz.

Bu konuda halkın doğru bilgi, belge ve doküman almasında, ulaşmasında da bizler sıkıntı yaşıyorsak vatandaşın vay haline demek gerekiyor.

Gelelim, kamu hizmetlerine ve yapılan ayrıcalıklara.

Muhalefet konuşuyor. “Bir kişi birkaç yerden düzenli maaş alıyor” iddiaları var.

Doğru, her iktidar kendine yakın insanları Belediyelerde BİT denilen Belediye İktisadi Teşkilatları, Kamuda ise KİT denilen Kamu İktisadi Teşkilatlarının yönetim, denetleme vs., kurullarına getirip, buralardan maaş almasını sağlıyorlar. Bu iş her dönem böyle olmuş. Bakın tek parti dönemine. Sadece KİT’ler BİT’ler dolmamış, devletin, kamunun hangi malı hangi tüccardan alacağına dair bile bazen düzenlemeler yapıldığına rastlanıyor tarihi kaynaklarda.

Şimdi,. Muhalefetin bu konuda iktidarı eleştirmesi ve olayları açığa çıkmasına yol açması büyük bir kazanım. Ama, muhalefetin elinde bulundurduğu belediye şirketlerinin yönetimlerinde de kendi siyasi yandaşlarına ve belediyede göreve getirdikleri bürokratlara çift maaş katlamalı huzur hakkı vermesinin de tartışılması gerekmez mi?

Sadece merkezi iktidar değil bana göre, İl Özel İdare Şirketleri, BİT’ler de aynı şekilde denetlenmeli ve çifte maaş alanların bu haklarının yasal bir düzenleme ile zaptı rap altına alınması gerekiyor. Ama, bizim ülkemizde maalesef gelende gidende aynı koltuklara kendi yandaşlarını getirmesi ve bu yandaşlar sayesinde siyasetin şekillenmesi yüzünden bu teklif galiba sürekli raflarda bekletiliyor.

Bu konuda, vatandaşlarımızın konuştuğu bir başka örnek daha var. Mevcut milletvekillerinden iktidar olsun, muhalefet partili olsun, milletvekili emekli maaşı birde yanında ekstradan milletvekili maaşı alanların bu konuya öncülük etmesi. Yani, işin özü, bir milletvekili hala göreve devam ediyorsa emekli maaşından vaz geçmesi. Yada, milletvekili maaşından vaz geçmesi. Böylelikle, çift maaş hikayesi, söylemleri önce milletvekili düzeyinde çözüme kavuşturulur. Sonra da yasal düzenleme, kanun çıkarılıp zaptı rap altına alınabilir.

Bu işi yapacak, bu teklifi kanun teklifi olarak meclise verebilecek milletvekili var mıdır, yok mudur? Orasını bilemem. Ne demiş büyüklerimiz, atalarımız her koyun kendi bacağından asılır. Hiç kimsenin günahına girmeye gerek yok.

Bizler, elçiyiz, vatandaşlarımızın konuştuklarını, anlattıklarını, önerdiklerini buradan ilgililere bildirme görevini ifa ediyoruz.

Ettik.

Elçiye zeval olmaz.

Gelelim, görerek öğrenmenin bir başka düzeyine.

Malum, dünyayı kasıp kavuran ve pandemi kapsamında değerlendirilen Covid-19 salgını ve Koronavirüs yayılması yüzünden zor günler yaşıyoruz. Eğitim öğretimde de okulların kapalı olması ve uzaktan, bilgisayar başında ders verilmesi nedeniyle epey tartışmaları yaşıyoruz. Önce sağlık düşüncesiyle hareket edilmeli. Çünkü, sağlık olmazsa insanların hayata bakışları yok olur gider. Bu nedenle, görerek öğrenme ve bilerek ifade etme konusunda çok dikkatli hareket etmeliyiz.

Yaz ayları geldi, sıcaklar bastırdı. İnsanlarımız evlerinde bunaldı. Dünya ülkeleri de insanların yaz aylarında rahatlatılması adına birtakım önlemler aldı.

Pandemi konusunda gevşemeler geldi. Turizmin canlandırılması amaçlı olarak yasaklamalar, kısıtlamalar kalktı.

Kısaca, koronavirüs yaz ayları sürecinde tatile gönderildi. Kış ayları geldiğinde ise yine eski hamam eski tas olma ihtimali var.

Ama, ülkemizdeki tabloya baktığımızda, 4 binli rakamlara düşen hastalığa yakalanması oranı bugünlerde yedi binlere doğru yükseldi.

Galiba, bizler yaz ayları bitmeden yeniden evlerimize kapanacağız. Koronavirüsün tatili kısa sürecek gibi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.