Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Geliyorum diyen tehlike !

Yazının Giriş Tarihi: 23.01.2025 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.01.2025 00:11

Olaylara farklı pencereden bakıldığında, pek çok kişinin görmediği veya görmek isteyip de görmezden geldiği ayrıntıları görebilme imkanı var.

Geçtiğimiz pazartesi günü yayınlanan köşe yazımın başlığı Bürokrasi ve iktidar idi. Yazının özeti ise koltuklarda kalabilme adına iktidardakilerle iyi geçinmeye çalışan bazı bürokratların daha sonradan iktidara nasıl çelme takıp iteklemeye başladıkları iddia ve konuşmaları.

Bu konularla ilgili pek çok örnek var. Ben ise ülkemizin başkenti olan Ankara’nın seçim sonuçlarıyla bürokratların iktidara nasıl dirsek vurmaya çalıştığını okurlarımla paylaşmıştım.

Çok değil, yazımın yayınlandığı pazartesi gününden Salı gününe geçiş sırasında Bolu Kartalkaya’da bir otelde yangın çıktı. Şimdilik açıklanan rakamlara göre 76 kişi vefat etti. 52 kişide paralı.

Bizim mesleki deyimimiz ve kanunlarda yer alan tanımıyla olay tam bir facia. Her ne sebeple olursa olsun, insanların toplu yaşadıkları yerlerde, toplu ikamet ettikleri sitelerde, apartmanlarda, otellerde hem güvenlik hem de bu tür olaylara karşı önlemlerin alınması zorunlu. Otel yangını ile ilgili olarak da dikkat edilmesi gereken hususlar, yangının nereden çıktığı değil de bu yangının çıkmasına yol açan yangınların engellenmesi adına önlemlerin neden alınmadığının sorgulanması çok önemli.

Hani, önlem almak için istenmeyen olayların meydana gelmesinin beklenmesine gerek yok. Birde önlem için yapılan harcamaları, masrafları fuzuli masraf yerine saymak ise akıl tutulması gibi bir şey.

İnsan hayatı her şeyden çok önemli. Bunun içinde hayatın değeri parayla ölçülmez.

Gelelim, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınına. Allah bu tür olayları bizlere bir daha yaşatmasın. Gerçekten de kara gün gibi.

Olay sonrasında tabi ki adli ve idari incelemeler yapılacaktır. Bilirkişi heyetleri raporlarını açıklayacaklardır. Eğer imkan verilirse, akademik odalardan da olaylarla ilgili inceleme yapmak isteyen uzmanlar ortaya çıkacaktır. Amaç, gerçeğe en kolay yoldan ayrıntılı bir şekilde ulaşmak.

Yangın sonrasında, otelden kurtulan misafirlerin anlattıkları ise kabul edilebilir değil. Mesela, katlardan yangın merdivenlerine ulaşılamadığı iddiası. Mesela, havalandırma, yangın dedektörü alarm zillerinin çalmadığı iddiaları.

Kağıt üzerinde her türlü önlemlerin alındığına dair bilgiler olabilir. Önemli, reel bazda, yani mahallinde, sahada bu tür önlemlerin alınıp alınmadığının kontrol edilmesi. Hani, diyelim, bir kontrol ettiniz, her şey normal. Birkaç zaman sonra tekrar kontrol etmek gerekmiyor mu?

İnsanların gece yarısı, yataklarında uyurken böylesi olaylara maruz kalması kabul edilebilir değil.

Benim dikkat çekmek istediğim husus, sadece tek bir pencereden olaylara bakış açısı değil, bu tür olayların önlenmesinde görevli olan, denetimde görevli olanlarında miatlı , süreli görevlerini yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi.

Çünkü, halkımız arasında konuşulanlara, etrafımızda yaşanılan olaylara ve pek çok iddialara baktığımızda, son 15 yıldır ülkemizde bürokratlara yönelik, işlerini yapmadıklarına yönelik şikayetlerle ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmadığı iddialarının konuşulması da kabul edilebilir değil.

Bolu Kartalkaya otel yangını olayı bizlere bir kez daha bunları hatırlattı. Acılarımız çok taze. İnsanların, en mutlu günlerinde, çocukların derslerinden iyi not alması, onların hediye olarak sömestr tatilinde, kar altında tatil yapmaları için ailelerin belki de ceplerindeki son kuruşa kadar harcadıkları bir ortamda, mutlu aile tablosu beklenirken böylesine acı, gözyaşı ve istenmeyen, beklenmeyen vefatların olması gerçekten kabul edilebilir gibi değil.

Her felaketten sonra başımız sağolsun mesajları göndermekle olmuyor. Çoğu çocuk, aileler 76 insan canlı canlı canlı, cayır cayır yanarak can verdi bu memlekette.

Hepsine Allah rahmet eylesin. Kederli, ailelerine başsağlığı dilerim. Yaralılara acil şifalar dilerim. Böyle bir sonu hak etmediklerine inanıyorum. Ülkemize Allah sabırlar versin.

Bu felakete kimler sebep olduysa, kim oldukları, hangi mevkilerde olduklarına bakılmaksızın hak ettikleri cezayı aldıklarında ve tüm toplum bu insanların hesap verdiklerini, hak ettikleri cezaları aldıklarına şahit olduğunda, ancak o zaman insanların yüreği ferahlayacaktır. Yoksa cezasızlık algısı iddiaları topluma yerleştikçe, bu felaketlerin önlenmesine yönelik önlemlerin alınmayacağı düşüncesi ağırlık kazanıyor.

Bu olaydan bir kez daha ders çıkarıp, eskiden yaşanılan, ders çıkarıldığı söylenmesine rağmen, bırakın ders çıkarmayı, sorumlularının bile ortaya çıkarılıp cezalandırılmadığı iddiaları konuşulan olaylara benzememesi en büyük dileğimiz.

Her kim olursa olsun, kimse insanların hayatından daha fazla öneme sahip değildir. Kamu görevlisi de gelip geçicidir, iktidarlarda gelip geçicidir. Hepsinin belli bir süresi vardır. Kimisi emekli olup gider, kimisi de seçimleri kaybedip görevini bir başkasına devir eder. Demokratik ortamlarda yaşanılan olaylar zinciri böyle işlemeli, işlemek zorundadır. Yapılan kötü olaylar, yapanların yanına kar kalmamalı.

Öyle inanıyoruz ki, bu olay, her türlü denetimde belki de yeni bir milat olarak değerlendirilecektir.

Bolu’da Kartalkaya’daki olaydan ders çıkarılıp, bizim Bursa’nın Uludağ’da bulunan oteller başta olmak üzere, ülkemizin her köşesindeki otellerin, apartların, pansiyonların başta yangın olayları olmak üzere her türlü istenmeyen olaylara karşı denetimlerinin harfiyen yapılması şart oldu.

Hal böyle iken, ülkemizde bir kez daha görüldü ki iktidar sahiplerinin, elindeki siyasi güçleri, kendisine yakın veya kendilerinin atadıkları bürokratları masa başına oturtup koltuk sahibi yapmaları yerine, o bürokratların görevlerini layıkıyla yerine getirip getirmediğinin denetlenmesi de önem taşıyor.

Bu ülke bizim. O yangında hayatını kaybeden çocuklar bu vatanın milletin çocukları. Belki ileride ülkemiz için vatanımız için çok önemli görevlerde olacaklardı. Belki, insanlık adına büyük bir buluşa imza atacaklardı.

Kimbilir?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.