Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Esnaf Ağalığına son verecek formül !

Yazının Giriş Tarihi: 02.07.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.07.2024 17:28

Toplumsal gelişmeler, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılı durum, devlette tasarruf önerileri ve beklentileri arasında senelerdir gözden kaçırılan esnaf teşkilatlarının birleştirilmesine yönelik beklentilere yönelik tartışmalar ve ortaya çıkan bir durum yeniden gündeme geldi.

Ülkemizdeki esnaf yapılanması, dünyanın hiçbir ülkesinde eşi benzeri olmayan bir yapılanma. Her meslek gurubu için ayrı bir oda kurulmuş. Bu odaların yönetimleri, kendi binaları, kendi personelleri var. Birde, bağlı oldukları birlik var. Birlik, esnaftan toplanılan aidatların belli bölümünü alıyor.

120 ayrı meslek odası ve bu odaların toplandığı bölge birlikleri, genel merkez birlikleri ve yönetimleri var hepsinin ayrı ayrı. Bunların bütün masrafları ise esna ve sanatkarların sırtındaki en büyük yüklerden biri.

En alt kademede, odalara üye olmak zorunda kalan esnafın ödediği aidat ve primlerle kendilerine göre ve pek çok esnaf arkadaşımın deyimi ile halk arasında konuşulan iddialara göre de ağalık düzeni kurulmuş.

Hepsi, kendine göre krallığını ilan etmiş gibi bir uygulama ile karşı karşıya karşı karşıya kalıyoruz.

Aynı durum, Esnaf ve Sanatkarlara sözde ekonomik destek olma amaçlı verilen, ismine can suyu denilen, Halkbank’ın pek çok iddialara konu olan uygulamaları ve esnafın şikayetlerine rağmen, Esnaf Kredi Kooperatifleri, yönetimleri, il birlikleri, bölge birlikleri ve genel merkez teşkilat birlikleri de var.

Bütün bu kurum ve kuruluşların masrafları da bankanın masrafları da esnafın cebinden, alın terinden kazandığı ve cansuyu kredisiyle beraber esnaftan tahsil edilen paralarla karşılanıyor. Her biri için ayrı ayrı masraf var.

Bu kesimde de ağalık iddiaları mevcut. Siyasi iktidarın yelpazesini de arkalarına alıp, istedikleri gibi at koşturdukları iddia edilen kişilerin, senelerdir aynı koltuklarda oturdukları da malum. Yönetimde istedikleri gibi değişikler yapsalar da kendi koltukları değişmiyor.

Şimdi, olayların eskisine bakalım. 12 Eylül 1980 tarihine kadar gidelim. Yani tam tamına 44 yıl öncesine kadar.

Bağkur Kanunu çıkarılıp esnafın sağlık, sigorta ve emeklilik güvencesi sağlandıktan sonra, her meslek gurubu için dernekler kuruluyor. Bu dernekler, esnafın güç birliği içinde çalışması için federasyon, konfederasyon benzeri yapılanma ile Türkiye geneline yayılıyor. Malum, ülkemizde 12 Eylül öncesinde koalisyon dönemleri var. Birde, sokak anarşisi var. Hükümet ve iktidar bunlarla uğraşırken bir yandan da enflasyon belası ile mücadele ediyor.

O dönemlerde Maliye Bakanlığı yapan İsmet Sezgin, her ne kadar dernek adı altında birleşip, federasyon ve konfederasyon kurulmuş olsa bile, iktidar olan kendi partileri de dahil bazı kişilerin esnaf teşkilatlarında değişmeyen isimler olarak göze çarpması üzerine, bu teşkilatların tıpkı Ticaret ve Odası Odaları, Ticaret Borsaları benzeri oda adı altında toplanması gerektiğine dair çalışma başlatıyorlar.

Askeri darbe olunca da bu çalışma duruyor. Sonrasında, 1983 yılında iktidara gelen Anavatan Partisi, Ortadirek politikaları uygulaması sırasında bu çalışmayı uygulamaya geçirmek istiyor. Tıpkı, Odalar ve Borsalar Birliği gibi bir tek esnaf odası kurup, illerde de bunların temsilcilerini oluşturmak, böylece esnafın tek bir elden temsil edilmesini sağlamak amaç.

Esnaf lobisine siyaset maalesef yenik düşüyor. Ekonomide beklenmedik gelişmeler üzerine de iktidar ortadirek politikasına her meslek gurubu için kurulan derneklerin Esnaf ve Sanatkarlar Odasına dönüştürülmesi kanununu çıkarıyor. Böylece, esnaf teşkilatlarındaki birleştirme hayalleri suya düşüyor.

Aradan geçen 35 yıl içinde kimse esnaf teşkilatlarına dokunmuyor. Kurulan düzen aynı. Pek çok esnaf ve Sanatkarımız düzenden şikayetçi ama siyasi destek nedeniyle kimse bu kurumların birleştirilmesine yönelik çalışmalara cesaret edemiyor.

Ankara’dan kulağımıza gelen bilgilere göre, kamuda tasarruf önlemleri uygulanırken esnaf teşkilatlarındaki birleştirme konusu da tartışılmaya başlanmış. Yeniden gündeme alınır mı, alınmaz mı? Bilemiyorum.

Ama, zar zor geçimini sağlayan, ülkemiz ekonomisinin ortadireği olarak bilinen, hükümetinde her söylemde sürekli destek yapıldığı konuşulan esnaf ve sanatkarlarımız, Halkbank’ın son dönemlerdeki uygulamaları nedeniyle çaresiz ve tepkili. Esnaf ve Sanatkarlar sadece bankayı değil, kendi teşkilatlarını da doyurmaktan, onların kurdukları ağalık düzenini sponsor olmaktan bıkmış durumda.

Yani, birleştirme konusunda tabanda sıkıntı yok. Sıkıntı, odaların yönetimlerini ve köşe başlarını tutanlarda yaşanıyor.

Cevabı aranan soru şu; Olması gereken ve akla mantığa uyan birleştirme nasıl olmalı?

Gayet basit, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, bizim ülkemizde de işinsanları ve şirketlerin kayıtlı oldukları Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları gibi esnaf odaları da bir Esnaf ve Sanatkarlar Odası çatısı altında birleştirilecek. Tek yönetim olacak. Temsil ise Meclis ve meclis içindeki temsilciler aracılığıyla yapılacak. Tıpkı Bursa Ticaret ve Sanası Odası örneğinde olduğu gibi, meslek komitelerinden gelen temsilcilerin oluşturduğu yönetimle temsil edilecek. Yönetilecek. Yine her meslek gurubu kendi sesini kendi isteklerini, sorunlarını ve dertlerini daha güçlü bir sesle, hem iktidara hem de kamuoyuna duyurabilecek.

Böylece, esnaftan alınan oda aidatları belki dörtte bir azalacak. Çünkü, her oda yönetimi hem oda yönetiminin masrafları, çalışanları, hem üst birlik yönetimi hem de üst birlik çalışanların bütün masrafları, esnafın sırtına yük olmaktan çıkacak. Hesaplamalara göre masraflar dörtte bir azalacak.

Kooperatiflerde, lav edilip, kredi kefaletleri esnaf odası tarafından gerçekleşecek. Tıpkı, BTSO’da uygulandığı gibi. Böylece, esnafın kredi taksitleri öderken, kooperatif payı, birlik payı, üst birlik yapı, bankanın haksız yere tahsil ettiği iddia edilen faizler rakamı yükseltmeyip daha aşağılara çekecek. Esnaf işte o zaman rahat bir nefes alıp, 10 lira ödemesi gerekirken belki 2 lira ödeme ile bu işlemleri ve hizmetleri gerçekleştirebilecek.

Ekonomik tablo gayet net. Esnaf teşkilatları ve odalarıyla kredi kefalet kooperatiflerindeki sadeleşme ile kamuda dörtte bir oranlı tasarruf sağlanacak. Bu tasarruf edilen paralar esnaf ve sanatkarımızın cebinde kalıp, ekonomiye, üretime destek olacak.

Alın size kamuda tasarruf adına yapılması gereken ama senelerdir sırf esnaf odaları ve kooperatifleri koltuklarında oturanların kendi çıkar ve ikballeri adına, siyasi lobilere yenik düştüğü iddia edilen formül.

AK Parti iktidarı bu formülü uygulamaya geçirebilir mi?

Sorun zaten bu noktada kilitleniyor.

AK Parti, ekonomik gidişata dur diyecekse, esnaf ve bulunduğu durumu düzeltip, Halkbank’ın ve devlet kaynaklarının esnaf ağalarının lüks yaşantısı için değil de alın teri ile çalışan esnaf ve sanatkara destek amaçlı kullanılmasını sağlamak istiyorsa, bu formülü hayata geçirir. Böylece, yaşanılan finans ve ekonomik sorunların dörtte üçü kendiliğinden çözümlenebilir.

Seçimlerde de esnaf ve sanatkarlardan beklediği desteği sağlar.

Aynı formül muhalefet içinde geçerli. Muhalefet bu formül ve ekonomik istikrar uygulamaları devreye soktuğu anda esnaf ve sanatkarların, ortadireğin de desteklerinizi kazanabilir. Siyaset imtihan işi. Kişilerin bekası için değil, ülkenin bekası için görev yapılır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.