Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Emeklinin siyasi devrimi

Yazının Giriş Tarihi: 01.04.2024 11:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.04.2024 11:59

Seçim stresi bitti. Sandıklar açıldı, seçmenlerden sandıklarda konuştu ve AK Parti hükümetine karşı siyasi tarihte 1989 yılındaki mahalli seçimlerde yaşandığı gibi bir uyarıda bulundu.

Kantarın topuzu öylesine bir kaydı ki, Bursa’da değişimden nasibini aldı. Büyükşehiri CHP kazandı.

Gazetemiz yayına hazırlanırken, sandıkların yüzde yüzü henüz açılmamıştı. Ama, Bursa’da Cumhur ittifakının MHP kanadının adayı ile girilen Mustafakemalpaşa ilçesinde eski bakan Şükrü Erdem, CHP’den ilçenin yeni belediye başkanı seçildi. Karacabey ilçesinde ise beklenmedik bir sürpriz yaşandı. AK Parti Cumhur ittifakı adayı Ali Özkan, hiç beklenmedik şekilde seçimleri kaybetti. Bu ilçede İYİ Parti adayı Fatih Karabatı seçimleri kazandı. İYİ Parti Yenişehir ilçe seçimlerini ise kıl payı kaybetti.

Yenişehir’de Cumhur ittifakı adayı MHP’li Davut Aydın ile İYİ Parti adayı Ercan Özel arasında kıyasıya yarış oldu. Özel başkan seçildi.

Dağ ilçelerinde Harmancık harici beklenen değişim olmadı. Büyükorhan’da Kamil Turhan, Harmancık Haşim Ali Arıkan (CHP), Keles Ali Doğru, Orhaneli Ali Osman Tayır AK Parti Belediye başkanları seçildi.

Kesin olmayan sonuçlara göre, Bursa’nın yeni siyasi haritası şöyle değişti;

Büyükşehir Mustafa Bozbey (CHP), Osmangazi Erkan Aydın (CHP), Büyükorhan Kamil Turhan, Gemlik Şükrü Deviren (CHP), Gürsu Mustafa Işık (AK PARTİ), Harmancık Haşim Ali Arıkan (CHP), İnegöl Alper Taban (AK Parti), İznik Kağan Mehmet Usta (AK Parti), Karacabey Fatih Karabatı (İYİ PARTİ), Keles Ali Doğru (AK PARTİ), Kestel Ferhat Erol (AK PARTİ), Mudanya Deniz Dalgıç (CHP), Mustafakemalpaşa Şükrü Erdem (CHP), Nilüfer Şadi Özdemir (CHP), Orhaneli Ali Osman Tayır (AK PARTİ), Orhangazi Bekir Aydın (AK PARTİ), Yenişehir Ercan Özel (İYİ PARTİ), Yıldırım Oktay Yılmaz (AK PARTİ).

Bursa’ya ve ülkemize hayırlı olsun.

Seçim sonuçlarına baktığımızda hem Bursa açısından hem de Türkiye açısından iktidarın büyük bir oy kaybına uğradığını görebilmek mümkün.

Şimdi, bu sonuçların ortaya çıkmasına yol açan nedenlerinin çok iyi analiz edilmesi ve tartışılması gerekiyor. Özellikle, AK Parti açısından tartışılmalı.

Seçimler öncesinde emekliler, bağıra bağıra seslerini iktidara duyurmak istediler. Maaşlarına yapılan zammın, ekonomik koşullarda az olduğunu, yetmediğini, hiç değilse asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini talep ettiler. 

Hatta, son ana kadar beklediler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bursa mitinginde, emekli maaş zamlarını her yıl olduğu gibi Temmuz ayına ertelemesi, yeniden gözden geçirileceğini söylemesi sanırım emekliler açısından bardağı taşıran damla oldu. Beklediği zammı alamayan, emekliler de sandıklarda iktidara hiç ummadığı bir darbeyi indirdi.

Oysa ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin beklediği müjdeyi Bursa mitinginde vermiş olsa idi, bu seçimin manzarası Bursa ve Türkiye açısından çok daha farklı olabilirdi. Bu gücü ve bu ikazları göremeyen bir iktidar olması, emeklinin sinir uçlarına çok fazla baskı yapılması da sanırım sabırları taşırdı.

Sandıktan ise emeklilerin siyasi devrimi gibi sonuçlar çıktı. Tıpkı, 1989 seçimlerinde hükümete, iktidara karşı yaptıkları uyarıları bu dönem yeniden tekrarladılar. Süleyman Demirel’in ifade ettiği gibi, “boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yok!”

Seçmen, bu kez sandıklarda çok önemli bir karar ve hükümete yönelik de çok önemli mesajlar verdi. Tabi, bu mesajlardan muhalefetinde kendi kendine nasiplenmesi lazım.

Seçimlerin ikinci bir çıktısı daha var. DEM- HDP ile İYİ Parti oylarının yine CHP’li adaylara verilmiş olması. Bursa geneline bakalım, İYİ Parti adayları son yapılan 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde 14 Mayısta sandıklarda yüzde 12 oranlı oy toplamışlardı. Şimdi bu oy oranları yüzde 2’ye düştü. Buradan çıkan sonuç, İYİ Parti’nin yüzde 10 oranlı oyu, CHP’nin adaylarına verildi. Yani, parti genel başkanı Meral Akşener’in “hür ve müstakil adaylarla” seçimlere gitme, partilerinin güçlerini ölçme kararı açıklamasıyla, sandık sonuçları bir birini tutmadı. Aynı durum, İstanbul, Ankara seçimlerine de yansıdı.

Seçmenlerin bütün siyasi partileri, özellikle hükümete yönelik vermiş olduğu bu mesajları, siyasetçilerin çok iyi okuması ve değerlendirmesi lazım. Çünkü, CHP içindeki muhalefet, alınan bu seçim zaferinin şimdiden kendi partilerinin zaferi olmadığını, ekonomik gidişat ve emeklileri hükümetin küstürmesiyle ortaya çıkan ve her zaman değişim gösterebilen bir netice olduğunu söylemeye başladılar.

Yine, iktidar arasında 15 Temmuz darbesinden sonra kurulan Cumhur ittifakının, devam edip etmemesi konusunda yeniden bir değerlendirme yapılmasına yöneylik istekler konuşulmaya başlandı. Özellikle MHP’de, “AK Parti’nin kuyruğuna takılıp giden bir siyasi parti” söylemlerinin sona erdirilmesi için bu konunun enine boyuna masaya yatırılıp tartışılması bekleniyor.

Yine daha önce Millet ittifakında bulunan, kendi adaylarıyla seçime katılan, sandıklardan ise kendi adaylarına oy vermedikleri izlenilen İYİ Parti cephesinde tartışmalar sandıklar açılır açılmaz başladı.

Bu sonuçlar, siyasette yeni oluşumlara yol açılmasına gebe.

Ben, yaklaşık son altı aydır, köşe yazılarında sürekli tekrarlıyordum. Hükümetin, ekonomik politikaları ve halkın beklentilerinden uzak durması, gençlere yönelik siyaset geliştirmeyişleri, emeklileri göz ardı etmeleri, yurt dışı üniversite mezunlarının YÖK baskısıyla denklik verilmeyişi, Türk gençlerine, Türkçe eğitimin yasaklandığı YÖK kararlarına imza atılması, mahkemelerinde bu kararları onaylar nitelikle kararlar vermesi, toplumda gerçekten, “hükümet bize bakmıyor!” anlamına gelen söylemleri geliştirdi. 31 Mart seçimlerinin tıpkı 1989 seçimleri gibi olabileceğini yazmıştım.

Sabır, hep sabır, nereye kadar?

Şimdi, bu seçimleri 14-28 Mayıs seçimleriyle karıştırmayalım. O dönemde, ekonomik sıkıntılara rağmen vatandaşın siyasi istikrar, ülkenin birlik ve beraberliği, özellikle beka meselesi nedeniyle Cumhur ittifakına destek olması dikkat çekmişti. Seçimlerden 9 ay geçtikten sonra yeniden sandığı giden seçmenlerin böylesine fikir değiştirmesinin ana sebebi, “biz ülkemizin bekası için size destek verdik. Karşılığında ekonomik dertlerimize çare bekledik. Sıkıntılara çözüm için adımların atılmasını bekledik. Olmadı. Zaten, bu seçim mahalli seçim, iktidarı değiştirmeyeceği içinde biraz uyarılarda bulunalım istedik” mantığı ile hareket etmesi sonucunu gösterdi.

Öyle veya böyle, AK Parti ve hükümet bu seçimlerde ciddi bir yara aldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.