Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Borç pankartları ve CHP’li belediyeler

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2024 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2024 23:06

Mahalli seçimlerden sonra bazı CHP’li belediyelerin binalarına, “geçmişten bize kalan miras!” anlamına gelen belediye borçlarıyla ilgili pankartlar asılmaya başladı. Bu pankartlardan bir tanesi de Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçe belediye binasında asılı duruyor.

Yuvarlak hesap 329 milyon lira borç dökümü yapılmış. Faizleriyle beraber.

Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve teslim alınan kamu idaresinin, teslim edilirken ne durumda olduğunun belirlenmesi adına bu tablo çok önemli. Geçmişte, AK Parti tarafından yönetilen ilçe Belediyesi, 31 Mart seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçti. Halkın ve seçmenlerin takdiri.

Seçilen başkan ise Şükrü Erdem. Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı. Bursa’nın stadyumunun da gece maçlarının oynanabilmesi adına ışıklandırılmasına imza atan bir siyasetçi. Geçen dönem 2019 yılındaki seçimlerde İYİ Parti’den şansını denedi, olmadı. Bu kez, CHP’den seçimlere katıldı. Başarılı oldu.

Ben kendisini rahmetli Onur Göksu’nun Doğru Yol Partisi Mustafakemalpaşa ilçe başkanı iken tanıdım. Onur Göksu Belediye başkanı seçildi. Şükrü Erdem milletvekili oldu. Sonrasında Bursa siyasetindeki özellikle de DYP içindeki kısır çekişmeler devam ederken, tartışmaların kenarında bekleyen bir vekil olarak bakanlık koltuğuna oturdu.

Şimdi, yaşayıp büyüdüğü ilçesine Belediye Başkanı seçildi. Hayırlı ve uğurlu olsun. Kendisini tebrik ederim. Mesleği Eczacı. Tıpkı genel başkanı Özgür Özel gibi. Bursa’da iki tane Belediye başkanı var eczacı. Birisi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, diğeri de Şükrü Erdem.

Bana göre, DYP sonrasında bir kenara çekilse de başarılı bir siyasetçi. Belediye binasına astığı ve üzerinde aşağıdaki dökümler yazılı borç pankartına bakıldığında ise deyim yerinde ise “Enkaz devir almış!” görüntüsü veriyor.

Belediye binasına asılan afişte yazılan borçlar şu şekilde:

İller Bankası: 18 milyon 466 bin 277 TL

Banka Kredi Borçları: 73 milyon 144 bin 809 TL

SGK Prim Borçları: 94 milyon 111 bin 17 TL

SGK Prim Gecikme Faizi: 29 milyon 426 bin 790 TL

Vergi Borcu: 7 milyon 729 bin 150 TL

Vergi Borcu Gecikme Faizi: 1 milyon 63 bin 515 TL

Emekli İşçi Kıdem Tazminatı Borçları: 3 milyon TL

Sendika Aidat Borçları: 5 milyon 226 bin 607 TL

Firma ve Şirketlere olan borçlar: 56 milyon 241 bin 407 TL

Muhasebeleşecek olan borçlar: 40 milyon 490 bin 26 TL

Şükrü Erdem’in sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında şu ifadeler var;

"Kıymetli Hemşehrilerim, Yerel seçimler sürecinde bizleri bu makamlara layık gördüğünüz takdirde, şeffaf bir yönetim anlayışı sergileyeceğimizin sözünü vermiştik. Bu anlamda, Belediyemizin mali durumu ile ilgili olarak yönetimi teslim aldığımız gün itibariyle mevcut borç tablomuzu binamızın dışına asarak sizlere ilan ediyoruz. Buna göre genel borç toplamımız 328.899.609,76 TL bulunmaktadır. Belediyemizin bekleyen alacak miktarı ise 50.349.127,66 TL'dir. Uzun zamandır kulaktan kulağa konuşulan Belediyemizin genel personel maliyetini de Nisan ayındaki güncel durumu ile paylaşıyoruz. Ancak unutulmamalı ki, bu yılın başından itibaren işçilerimiz sendika sözleşmesi ile maaşlarında iyileştirme beklemektedir. Bu düzenleme ile de personel giderimiz artış gösterecektir. Bugünkü şekliyle Nisan ayı genel personel giderimiz 34.032.388,00 TL olmakla birlikte, İller Bankasından gelen pay sadece 15.873.997,00 TL dir. Dolayısıyla şu an kasamızda işçimizin maaşını karşılayacak paramız bulunmamaktadır. Kimsenin şüphesi olmasın ki, acil olarak hayata geçireceğimiz önlem, tasarruf ve gelir kaydedici adımlarla bu zor süreçten çıkacağız. Kısa vadede emekleri ile ekmeklerini kazanan işçilerimizin mağduriyetini gidereceğiz. Sizlerin bizlere olan güveni ve sabrı ile her zorluğu aşacağımızı biliyoruz. Söz verdiğimiz gibi gece gündüz çalışarak, önce alacağımız tedbirler ile giderlerimizi ve borçlarımızı azaltacak sonra ise Mustafakemalpaşamızı daha yaşanır kılmak için yatırımlarımızı gerçekleştireceğiz. Bursa Büyükşehir Belediyemiz ile ele ele vererek hep birlikte gülümseyeceğiz."

İnşallah. Seçmen zaten bu güzel günleri özlediği için sizlere oylarıyla destek verip, belediye başkanlığı koltuğuna oturmanız için gerekli oylarını verdi. Genel Başkan Özgür Özel’in dediği gibi, kredi oyları.

Madalyanın bir tarafı böyle. Şimdi, gelelim madalyanın diğer tarafına. Bursa’daki CHP’li Belediyeler ve devir teslim sonrasındaki durumu, hal ve vaziyetleri.

Tam olarak içeriğini bilemiyoruz. Çünkü, ne yeni başkanlar ne de muhalefet konuşmuyor. Ama, 5 yıldır CHP’nin yönettiği Gemlik Belediyesi’nin mali kriz içinde olduğu iddiası var.

Yine, 10 yıldır CHP’nin yönettiği Mudanya Belediyesi’nde çalışanların maaşlarının bile ödenmediği günleri yaşıyoruz.

Yine 25 yıldır CHP’nin yönettiği Nilüfer Belediyesi’nde çalışanların maaşlarının ödenmediği, kapısında icra memurlarının nöbet tuttuğu iddialarını konuşuyoruz.

Şükrü Erdem’e o pankartı astıran CHP yönetiminden, Nilüfer ve Mudanya ile Gemlik Belediyelerinin de borç alacak durumlarıyla ilgili belediye binalarına birer pankart asmalarını istemek seçmenlerin ve kamuoyunun doğru bilgi alma hürriyeti ve hakkı değil midir?

Yani, CHP’nin yine çifte standart uygulamalara imza attığını görebiliyoruz. İğne ile çuvaldız meselesi gibi.

Oysa ki, “borç yiğidin kamçısıdır” söylemi ile hareket edilip, M K Paşa Belediyesinin geçmiş dönemlerde bu borçları nasıl yaptığı, kendi şahsi çıkarları için mi paraları kullandıkları, yoksa ilçeye yatırım ve hizmet mi getirdikleri, yapılan iş ve hizmet ihalelerinde herhangi bir aksaklık, fazla ödeme, adam kayırma gibi iddialar olup olmadığının incelenmesi gerekiyor.

Eğer, bu iddialarla ilgili ön araştırma yapılmadan pankart asılmışsa, ilçeye yapılan hizmetlerin sorgulanması da gerekir. Birde, bu işlemleri yapanlar hakkında varsa kanuni yollara başvurmak gerekir.

Çünkü, kamu yönetiminde hizmetin devamlılığı esastır.

Türkiye’nin dört bir köşesinde bir başka partiden devir alınan belediyelerle ilgili ön soruşturma bile yapılmadan, sadece bilançolara bakılarak böyle pankartların asılması, Türk siyasetine ne kazandırıyor? Ne kaybettiriyor? Ona bakılmalı.

Birde, böyle bir uygulama yapılacak ise bütün belediyelerde aynı yöntem kullanılmalı. Bir belediye için pankart asılırken, CHP’de kalan belediyeler için sessiz ve suskun kalınması, hoş bir uygulama mıdır?

CHP’li belediyelerde maaş ödenmeyişi, hak edişlerin ödenmeyişinin de ne anlama geldiğinin açıklanması gerekmez mi?

Varsa bir ihmal herkesten eşit hesap sorulması lazım. Demokrasi, hak, hukuk ve adalet bunu emrediyor.

Unutmayalım, sayılı günler çok çabuk gelip geçiyor. Seçimlerin üzerinden 24 gün geldi geçti. Rüzgar gibi yok olup gitti. Kum saatindeki geri sayım çoktan başladı bile.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.