İnsanların mutlu günlerinde bir birlerini hatırlaması ve beraber olmaları sosyal yaşantımıza ve mutlu günlerime mutluluk ve huzur getiriyor.

Müslüman inancına göre de dünyada iki kez bayram kutlanmaktadır. Bunlardan bir tanesi Ramazan Bayramı, bizim ülkemizde ise son yıllarda ismine Şeker Bayramı deniliyor. Diğeri ise hali vakti yerinde olanların kurban vazifelerini yerine getirdikleri Kurban Bayramı.

Dinimiz açısından çok önemli olan bu günler, insan hayatında, aile hayatında, sosyal yaşantıda insanların sağlıklı ve güçlü bağlar kurmalarına yol açabiliyor. Son yıllarda gerek milli gerekse dini bayramlarımız, hafta sonları ile birleştirilerek tam bir tatil havası yaratılıyor. Bu Kurban Bayramı da aynen böyle oldu. Kurban kesenler, bayramın ilk günü dini vecibelerini yerine getirir getirmez yollara düştüler. Tatil beldelerine akın ettiler.

Kurban kesmeyenler ise yola arife günü veya mesai saatinin bittiği Cuma günü akşamından çıktılar. Amaç, tatil günlerini yaz tatili ile birleştirmek ve genelde deniz, kum ve güneşin sunduğu imkanlardan yararlanmak.

İnsanların mali durumlarına, ekonomik durumlarına göre de bayram tatilleri şekillendi. Hali vakti yerinde olanlar, ülkemizin gözde tatil beldelerini akın ettiler. Biraz daha orta gelirde olanlar, yakın yerleri tercih ederken, günü birlik tercihler ise genelde Bursa ve çevresindeki plajlar oldu.

Fotoğrafa, nereden bakılırsa bakılsın, tatil beldelerindeki kalabalık, trafik sıkışıklığı ve bütün bunlara rağmen mutlu olan insan tabloları yansıdı. Bu tatilin hatırlanması gereken haberleri ise Trafik kazalarını bir kenara koyduğumuzda, İzmir, Aydın, Muğla gibi Ege’nin ve Akdeniz’in incisi tatil beldelerindeki şezlong ücretleri, kapıda vize uygulaması yapılan Yunanistan’a gitmek için ücret ödeyenlerin sınır kapısından vize alamadan geri dönmeleri, lokanta ve restorantlardaki yüksek rakamlı yeme içme ve ikram bedelleri oldu.

Mesela, sahillerde bir çayın 130 TL’ye satılması haber oldu. 500 gramlık bir pet şişe suyun fiyatının ise 10 lira ile 400 lira arasında değişmesi ise bu beldelerdeki fiyatların ve başta turistlerin olmak üzere yerli turistlerimize de atılan kazıkların göstergesi olarak tarihe not düşüldü.

Tabi, bazı insanlarımızda Yunanistan’daki adalardaki fiyatlar ile hemen karşısında yer alan ve kendilerinin de bu adalara gitmek için geldikleri turizm bölgelerindeki yene içme bedellerini karşılaştırmaları ve Yunanistan’ın daha ucuz fiyatlarla anılması göze çarpan en önemli etken. Bence, Turizm Bakanlığımız bu konularla ilgili acil önlem almalı. Bire bin beş oranlı kazanma heveslisi olan bazı turizm işletmelerinin denetlenmesi ve gerekli cezai işlemlerin uygulanması lazım. Senelerdir hep konuşuyor ama sürekli ihmal ediliyor.

İşe bir yerlerden başlanmalı. Bölge işletme sahiplerinden bazıları ise, “buraya gelenler zaten bu fiyatları biliyorlar. Ara sıra da birbirleriyle harcama yarışına giriyorlar. Zaten sezonluk çalışıyoruz. 12 Ay kira bedeli ödüyoruz. Sunulan hizmet, personel, kira, vergileri hesapladığımızda bazen zarar bile ediliyor” diye savunuyorlar. Bana göre, hoş bahane ve laf bunlar.

Gelelim Bayram nedeniyle yakın yerlere giden Bursalı hemşerilerimizin karşılaştığı sorunları. Bursa’nın yanı başı Balıkesir Erdek. Sahilleri güzel. Pansiyondan çadır turizmine, otellere, kamplara kadar değişik seçenekler mevcut.

Ama, bu bayram Erdek, Erdek olalı vatandaşlarına ve halka, hatta gelen turistlere bu kadar eziyet çektirmemiştir tarihi boyunca.

Birincisi trafik meselesi. Kim hangi akla hizmet etmişse okulların bahçesine araç otoparkları yasaklanmış. Arife ve bayramın birinci günü olan bu yasak, sonra insanların itirazları ve sosyal medya yazılımları üzerine kaldırıldı. Bölgede otopark sıkıntısı hat safhada. Yollar karşılıklı araçlarla dolu. Araba park edecek yer yok. Bölge halkına göre her yaz sezonu başlangıcında bu tür sıkıntılar yaşanıyor. Belediye otopark yapma sözü veriyor. Sonra sezon bitiyor, sözler bir dahaki sezona kadar, hatta seçimlere kadar unutuluyor.

Hükümet binası yanındaki iskelenin de Edincik’e taşınmasına yönelik istekler var. Çünkü, adalara giden gelen kamyonlar kent merkezindeki trafiği allak bullak ediyor. Yayalar bile yolda yürümekte güçlük çekiyorlar. Edincik’den söz etmişken, bu bölgede aynı partili olmalarına rağmen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Erdek Belediyesi arasında, plajın arka kesiminin otoparklara kapatılmasıyla ilgili tartışma yaşanıyor. Erdek Belediyesi burada da otopark yasağı getirmiş.

Sözün özü, Erdek bu bayramda hem kendi yerli halkından hem de gelen turistlerden temizlik, otopark ve yerel hizmetler bakımından kötü puan aldı.

Birde bu bayramda sözün bittiği yer var. Yaşanılan trafik kazaları. Her bayram öncesinde ve insanların özel araçlarıyla uzun yola çıkmak zorunda kaldıkları zaman, tatil zamanlarında sürekli “aman dikkatli olun. Yavaş gidin, kurallara uyun!” uyarıları yapılıyor. Buna rağmen, kazaların önüne bir türlü geçilemiyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, açıklamasında bayram tatilinin ilk sekiz gününde (Cumartesi, Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi) 68 kişinin hayatını kaybettiğini ve 9 bin 787 kişinin yaralandığını aktardı.

Trafiğe çıkan sürücülere uyarılarda bulunan Yerlikaya, “Bugün Kurban Bayramı tatilinin son günü. Karayollarımızda trafik yoğunluğu var. Tekrar uyarıyoruz! Aşırı hız yapmayalım. Araçlarımızda da otobüslerde de emniyet kemeri takmayı ihmal etmeyelim. Trafik kurallarına uyalım” uyarısında bulundu.

İyi ve mutlu hatıralar biriktirip, insanların huzurlu oldukları ve mutluluk yaşadıkları bayram günlerimiz hep var olsun. Acı tatlı anılarla bu bayramda geldi ve geçti. Sevinenler kadar kazalardaki can kayıpları, yaralanmalar, hem cana hem da mala gelen hasar ve zararlar nedeniyle üzüntümüz büyük.

Trafikte kurallara uymamakta, sürücülerin “önce ben geçeceğim” mantığı ile hareket edip, karşısındaki araçlara saygı göstermediği sürece biz daha bu yazıları çok yazacağız. Görüntü böyle.