Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Asgari ücrette hayal kırıklığı

Yazının Giriş Tarihi: 26.12.2024 00:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.12.2024 00:11

Ülkemizde sık kullanılan bir atasözümüz var; “karnı tok olan aç olanın halinden anlamaz!”

Ne yazık ki bunun örneklerini sürekli yaşayıp görüyoruz. Günlük yaşantımızda çok örnek var. Mesela, işçi ücretleri, memur ücretleri, işçi memur ayrımı yapılan emekli ücretleri, ev kiraları, aynı pozisyonda çalışan ve aynı işleri yapan iki kişi arasındaki ücret dengesizliğini maalesef yaşıyoruz.

Bu konuları sürekli gündeme getirip, dertlerimizi anlatmamıza rağmen, çözüm getirmesi için etkili ve yetkili olanlarında sürekli “biraz daha sabır” ifadeleriyle bizleri oyalamasına da alıştık.

Hani derler ya, insan ömrü doğumda okunan ezan ile vefat halinde okunan sela arasındaki ince bir çizgiden ibarettir. Bu çok doğru.

İnsan olarak bizler, yaşadığımız sürüce bu çizgide doğru dürüst yürüyebilme, vatanına, milletine, bayrağına bağlı, devletine güvenen, ailesine ve çevresine faydalı birey olma adına koşuşturup duruyoruz. Çünkü, kefenin cebi yok. Bu dünyada ne kadar mal mülk sahibi olsa da insanlarımız vefat ettiklerinde toprak alına doğru yolculuk başladığında, yanlarına bu servetlerini alıp gidemiyorlar.

Eğer, bu dünyada eser bırakmış ise eserleriyle, yaptıklarıyla anılıp hatırlanıyor insan.

Dedik ya, doğumla ölüm arasındaki ince bir çizgide yaşıyoruz. Bu yaşantımız sırasında insanların pek çok ihtiyaçları oluyor.

Mesela, ailenin geçimini sağlamak gibi.

Helal para kazanmak gibi.

Başkalarının malına mülküne göz dikmeden, onları kıskanmadan, onların varlığına sahip olabilme adına alavere, dalavere yapmadan hakkaniyetle yaşamak gibi.

Bunun içinde alın teri ve göz nuru ile beden gücü ile çalışıp ekmeklerini kazanan milyonlarca, milyarlarca insan var dünya üzerinde.

Bizim ülkemizdeki de aynı sistem uygulanıyor. Yani, gerek kamu kurum ve kuruluşlarında gerekse özel sektör işyerlerinde çalışmakta olanlar için çalışma hayatını düzenleyen kanunlarımız mevcut. Birde, ülkedeki birlik ve beraberliği, en önemlisi iş barışını sağlamlaştırma adına da uygulanan ücret dengeleri sistemi var. Bunun en alt tabanını asgari ücret oluşturuyor.

Türkiye’de uygulaması yaygın. Asgari ücreti de devlet belirliyor. Siyasi iktidar belirliyor. Her ne kadar Asgari Ücret Tespit Komisyonu oluşturulmuş olsa da bu komisyonda işçi ve işveren temsilcilerinin yer almış olsalar da neticede kararı devlet kanadı veriyor.

Yeni yıl ile beraber asgari ücret tartışmaları başladı Aralık ayı girer girmez. Birkaç toplantı yapıldı. Kanuna göre bu komisyon 4 toplantı yapıp, sonunda asgari ücreti belirlemekle görevli. Öyle de oldu.

İlk üç toplantıda herhangi bir görüşme ve ücret miktarı masaya getirilmediği için Türk-İş Sendikası asgari ücret için 29 bin 583 TL net maaş teklifinde bulundu. Halkımız arasındaki beklenti ise asgari ücretin 30 bin lira dolaylarında belirlenmesi idi. Sonrasında, hükümet tarafından bazı hesaplamaların açıklanmasıyla çalışanlar arasında her ne kadar 30 bin lira gibi beklenti olsa da işveren çevresinde bu rakamın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da rakamlara refah payı eklemesiyle beraber 25 bin lira dolaylarında belirlenebileceği ifade edilmeye başlanmıştı.

Lakin, evdeki hesap masaya uymadı.

Asgari ücret uzun süren hesaplamalardan sonra 22 bin 104 TL olarak açıklandı. 2024 yılında uygulanan ve çok eleştirilen asgari ücret ise 17 bin 2 TL idi.

Bu rakam, kamuoyu beklentilerine bakıldığında her iki taraf içinde hayal kırıklığı olarak eleştirilmeye başlandı.

İşçi kesimi devletin elindeki reel rakamları hatırlatıp, ülkemizdeki açlık sınırının 20 bin 562 TL olarak belirlendiğini yine 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının ise 66 bin 976 TL olarak açıklandığına dikkat çektiler. Bunun yanı sıra ülkemizdeki ev kiraları ortalamasının ise 15 bin lira dolaylarında olduğu, bazı semtlerdeki kiraların ise 50 bin liranın üzerine çıktığını, böylece çalışma hayatı, iş barışı ve kamuoyundaki asgari ücret beklentilerine rağmen rakamların düşük açıklanmasının ekonomiye olumlu değil, olumsuz etki yapacağı öne sürüldü.

Bu rakamlar ile gerçek rakamlar arasında gerçekten büyük bir fark var. Hani, asgari ücretin Bursa’daki ortalama kira bedellerinin altında seyir etmesi ve belirlenmesi hayalleri yıktı deniliyor.

Sonuç, 2024 yılının son günlerinde, 2025 yılına girilmesine sayılı günler ve saatler kala belirlenen asgari ücret çalışanları memnun etmedi şeklinde bir sonuç çıkıyor karşımıza.

Asgari ücret alıp, evindeki elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet vs gibi fatura ve hizmet ücretlerine yeniden değerlendirme oranlarıyla yüzde 43.93 vergi gelen, artış gelen işçe kardeşlerimiz, kendilerine yapılan yüzde 30’luk zammın adil olmadığı görüşünü paylaşıyorlar.

Asgari ücrette beklenilen, istenilen zam oranları gerçekleşmedi. Şimdi sırada 3 Ocakta açıklanacak olan enflasyon rakamlarına göre belirleneceği söylenilen SGK ve Bağkur emekli maaşları var. Yeni senenin ilk haftasında da emekli maaşları belirlenecek.

Bakalım zam oranı nasıl olacak?

2024 yılı bir önceki yıla oranla çalışanlara yönelik gelir dağılımında beklentilerin çok altında geçti. 2025 yılınında öyle olacağına şimdiden kesin gözüyle bakılıyor. Anlaşılan o ki, kemer sıkmaya devam.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.