GÜNÜMÜZ TOPLUMUNDA HAYVAN HAKLARINA GENEL BİR BAKIŞ
Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2024 17:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2024 17:55
''Hayvanları seversen o da sevildiğini bilir.''
Mark TWAIN Hayvanlar, yüzyıllar boyunca insan hayatının bir parçası olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Hayvan haklarına ait düzenlemeler ise gelişmiş ülke toplumlarında önemli bir yer edinmektedir. Bu düzenlemeler, olması gerektiği gibi yalnızca evlerimizde yaşayan dostlarımızla sınırlı değil sokakta yaşayan canları da kapsayıcı bir niteliktedir.
Ülkemizde, hayvan hakları 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında düzenleniyor. Bu kanun, tüm hayvanların eşit olduğunu ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşama haklarına sahip olduklarını belirtiyor. Nitekim günümüz toplumunda insanların sadece çocuklarını eğlendirme amacıyla ''hediye'' diyerek satın aldıkları o canlar, heves geçince ve sorumluluk başlayınca eşyalarıyla birlikte sokağa bırakılarak ölüme terk ediliyor.
Duyguları ve canları bu şekilde yok sayılan bu hayvanların sokağa bırakıldıklarında karşı karşıya bırakıldığı ölüm kalım savaşı ise ancak sivil toplum kuruluşları ve hayvan sever vatandaşların çabalarıyla bir nebze olsun son bulmaktadır. Aynı durum hali hazırda sokakta yaşayan hayvanlar için de geçerlidir. Bir kısım vatandaş, hayvanların sokaktan toplanmasını, hem insanların hem de hayvanların güvende olması için savunuyor.
Gerçekte ise gün geçtikte ülkemizin her bir yanından gelen sokak hayvanlarına karşı işkence ve vahşet haberlerinin önü alınamamaktadır. Sokak hayvanları üzerinden halk kutuplaştırılmaya, birbirine cephe almaya sevk edilmektedir. Sağlıklı bir canlının öldürülmesi, ne yasalarımıza ne de vicdana uygundur. Şu aşamada devletlerin üzerine düşen görev, hem insanların hem de hayvanların yararını gözetecek ortak ve insani bir çözüm bulmaktır.
Ancak bu çözüm, asla ''hayvanların uyutulması'' adı altında çağ dışı bir toplu katliam değildir. Dünya Sağlık Örgütü'nün geliştirdiği topla-kısırlaştır-yerine bırak prosedürü bilimsel, etik ve insanı olan, uygulanması gereken çözümdür. Bizim gibi sokak hayvanı nüfusunun fazla olduğu toplumlarda devletin bu işe öncelik vermesi, bu prosedür için yeterli ödeneği ayırması ve gerekli önlemleri alarak prosedürün takibini ciddiyetle yürütmesi de büyük önem arz etmektedir. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. İnsanların doğanın bir parçası olan hayvanlarla birlikte huzurla, güvende ve barış içinde yaşayabildiği hiç bir canlının zarar görmediği bir gelecek dileğiyle...
Av. İrem KURTULUŞ
altaykurtulushukuk@gmail.com
Tel: 0539 592 28 19
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Av. İrem Kurtuluş
GÜNÜMÜZ TOPLUMUNDA HAYVAN HAKLARINA GENEL BİR BAKIŞ
''Hayvanları seversen o da sevildiğini bilir.''
Mark TWAIN Hayvanlar, yüzyıllar boyunca insan hayatının bir parçası olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Hayvan haklarına ait düzenlemeler ise gelişmiş ülke toplumlarında önemli bir yer edinmektedir. Bu düzenlemeler, olması gerektiği gibi yalnızca evlerimizde yaşayan dostlarımızla sınırlı değil sokakta yaşayan canları da kapsayıcı bir niteliktedir.
Ülkemizde, hayvan hakları 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında düzenleniyor. Bu kanun, tüm hayvanların eşit olduğunu ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşama haklarına sahip olduklarını belirtiyor. Nitekim günümüz toplumunda insanların sadece çocuklarını eğlendirme amacıyla ''hediye'' diyerek satın aldıkları o canlar, heves geçince ve sorumluluk başlayınca eşyalarıyla birlikte sokağa bırakılarak ölüme terk ediliyor.
Duyguları ve canları bu şekilde yok sayılan bu hayvanların sokağa bırakıldıklarında karşı karşıya bırakıldığı ölüm kalım savaşı ise ancak sivil toplum kuruluşları ve hayvan sever vatandaşların çabalarıyla bir nebze olsun son bulmaktadır. Aynı durum hali hazırda sokakta yaşayan hayvanlar için de geçerlidir. Bir kısım vatandaş, hayvanların sokaktan toplanmasını, hem insanların hem de hayvanların güvende olması için savunuyor.
Gerçekte ise gün geçtikte ülkemizin her bir yanından gelen sokak hayvanlarına karşı işkence ve vahşet haberlerinin önü alınamamaktadır. Sokak hayvanları üzerinden halk kutuplaştırılmaya, birbirine cephe almaya sevk edilmektedir. Sağlıklı bir canlının öldürülmesi, ne yasalarımıza ne de vicdana uygundur. Şu aşamada devletlerin üzerine düşen görev, hem insanların hem de hayvanların yararını gözetecek ortak ve insani bir çözüm bulmaktır.
Ancak bu çözüm, asla ''hayvanların uyutulması'' adı altında çağ dışı bir toplu katliam değildir. Dünya Sağlık Örgütü'nün geliştirdiği topla-kısırlaştır-yerine bırak prosedürü bilimsel, etik ve insanı olan, uygulanması gereken çözümdür. Bizim gibi sokak hayvanı nüfusunun fazla olduğu toplumlarda devletin bu işe öncelik vermesi, bu prosedür için yeterli ödeneği ayırması ve gerekli önlemleri alarak prosedürün takibini ciddiyetle yürütmesi de büyük önem arz etmektedir. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. İnsanların doğanın bir parçası olan hayvanlarla birlikte huzurla, güvende ve barış içinde yaşayabildiği hiç bir canlının zarar görmediği bir gelecek dileğiyle...
Av. İrem KURTULUŞ
altaykurtulushukuk@gmail.com
Tel: 0539 592 28 19