Birlik ve beraberlikle ilgili güzel bir hikâye anlatılır:
Bir çiftçinin üç oğlu varmış.
Bu oğulları birbirleriyle geçinemez, hep kavga ederlermiş.
Babaları her ne kadar; “Birbirinizi sevin ve birbirinizle yardımlaşın!” diye nasihat etse de onlar, bu güzel öğüdü tutmazlarmış.
Bir gün baba, çocuklarını çağırmış ve şöyle seslenmiş: “Bana on çubuk getirin.”
Çocuklar çubukları getirmişler. Baba, bunları birbirine bağlayıp oğullarına vermiş ve “Hadi kırın” demiş.
Kardeşler, çubuk demetini kırmaya çalışmışlar ama kıramamışlar.
Çiftçi bu sefer demeti alıp çözmüş. Çubuklara, bu kez birer birer vermiş. Üçü de çubukları kolayca kırmış.
Bu olay üzerine çiftçi, şöyle demiş: “Görüyorsunuz işte; tek olunca çabucak parçalanan çubuklar, bir araya gelince kırılamıyor.
Siz de bir araya gelmez, tek durursanız, kırılırsınız.
Birleşmek sizi güçlendirecektir ve dayanıklılığınızı artıracaktır. Birbirinizle anlaşıp birleşiniz.
O zaman size düşmanlarınızın gücü yetmez.
Siz de birçok güçlüğü bu sayede kolayca yenersiniz.
Böylelikle hem gelişir, hem de mutlu yaşarsınız.”
”Yalnız taş duvar olmaz” diyen atalarımız, duvarı topluma benzeterek, taşların birbirleriyle omuz omuza vererek duvar olabileceklerini mecazi bir anlatımla ortaya koymuşlardır.
Hep birlikte yaşadığımız bu tirajik olayda ne şekli ne şemali belli olmayan adına virüs denen mikrop hepimizi esir aldı.
Ne zengini kaldı ne fakiri...
Bu virüs gördüğümüz kadarıyla, makam ne mevkide tanımıyor...
Kısaca hepimiz eşitlendik...
Sanırım herkes bunu gördü.
Ne para ne pul,
En başı sağlıkmış,
hepimiz iyice öğrendik...
Şimdi ne yapmamız lazım,
Birleşeceğiz bencillik yok...
Çünkü bana olan sana olacak,
sana olan gelip beni bulacak.
Bundan dolayı hepimiz bir birimizi düşünürsek ve kurallara uyarsak bu savaşı virüs değil bizler kazanırız.
Birlik ve beraberliğimizin her daim korunabilmesi dileğiyle...
Kalın sağlıcakla...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hülya AYTEKİN
"Kıssadan Hisse.!
Birlik ve beraberlikle ilgili güzel bir hikâye anlatılır:
Bir çiftçinin üç oğlu varmış.
Bu oğulları birbirleriyle geçinemez, hep kavga ederlermiş.
Babaları her ne kadar; “Birbirinizi sevin ve birbirinizle yardımlaşın!” diye nasihat etse de onlar, bu güzel öğüdü tutmazlarmış.
Bir gün baba, çocuklarını çağırmış ve şöyle seslenmiş: “Bana on çubuk getirin.”
Çocuklar çubukları getirmişler. Baba, bunları birbirine bağlayıp oğullarına vermiş ve “Hadi kırın” demiş.
Kardeşler, çubuk demetini kırmaya çalışmışlar ama kıramamışlar.
Çiftçi bu sefer demeti alıp çözmüş. Çubuklara, bu kez birer birer vermiş. Üçü de çubukları kolayca kırmış.
Bu olay üzerine çiftçi, şöyle demiş: “Görüyorsunuz işte; tek olunca çabucak parçalanan çubuklar, bir araya gelince kırılamıyor.
Siz de bir araya gelmez, tek durursanız, kırılırsınız.
Birleşmek sizi güçlendirecektir ve dayanıklılığınızı artıracaktır. Birbirinizle anlaşıp birleşiniz.
O zaman size düşmanlarınızın gücü yetmez.
Siz de birçok güçlüğü bu sayede kolayca yenersiniz.
Böylelikle hem gelişir, hem de mutlu yaşarsınız.”
”Yalnız taş duvar olmaz” diyen atalarımız, duvarı topluma benzeterek, taşların birbirleriyle omuz omuza vererek duvar olabileceklerini mecazi bir anlatımla ortaya koymuşlardır.
Hep birlikte yaşadığımız bu tirajik olayda ne şekli ne şemali belli olmayan adına virüs denen mikrop hepimizi esir aldı.
Ne zengini kaldı ne fakiri...
Bu virüs gördüğümüz kadarıyla, makam ne mevkide tanımıyor...
Kısaca hepimiz eşitlendik...
Sanırım herkes bunu gördü.
Ne para ne pul,
En başı sağlıkmış,
hepimiz iyice öğrendik...
Şimdi ne yapmamız lazım,
Birleşeceğiz bencillik yok...
Çünkü bana olan sana olacak,
sana olan gelip beni bulacak.
Bundan dolayı hepimiz bir birimizi düşünürsek ve kurallara uyarsak bu savaşı virüs değil bizler kazanırız.
Birlik ve beraberliğimizin her daim korunabilmesi dileğiyle...
Kalın sağlıcakla...