Yan yanayken saate bakmanın ayıp olduğu zamanlardı.
Karşılıklı oturdun mu masaya, bir gözlere bir de uzaklara bakılırdı, eski yad edilirken.
Ellerde telefonlar yoktu.
Çocuktuk...
Büyükler, eski günleri konuşurken uyuyakalmak diye bir şey vardı.
Sevmeler sessiz ve sebepsizdi.
Ne gösterişe gelir ne nedenlere sığardı.
Her şeyden önce samimiyet gelirdi.
Sevda sırdı, söylenmezdi.
Sevilenin adına türküler yakılırdı ama onun ardından kimseye yakınılmazdı.
Eşyalar pahası ile değil, hatırası ile kıymetlenirdi.
İnsanlar aldıkları ile değil, verdikleriyle değer ifade ederdi.
Sahi utanmak diye bir şey vardı.
Yüzsüzlük, profesyonellik adı altında prim yapmıyordu.
Dert çekmenin bile bir adabı vardı.
Gönlün yükü, gözlerden anlaşılırdı.
Gönülden geçen ile dilden dökülenin arası böylesine uzak, böylesine hoyrat değildi.
Evveldi, güzeldi ve tükendi...
Biz bu içimizdeki uçurumları ve kalpler arasındaki mesafeleri sonradan icat ettik.
Henüz yenilmemiştik kendimize ama yenildik.
Mutluluklar fotoğraf karelerinden ibaret değildi.
Mutlu edilmek isteği hastalıklı bir hâl almamıştı.
Eşyalar değil, insanlar ağırlanırdı evlerde ve kalplerde.
Henüz bu kadar yalnız değildik.
Başkalarınca beğenilmek her şeyden önemli değildi.
Ama dedim ya; evveldi, güzeldi, tükendi...
Acı ama gerçek.
Alıntı
Tekrar görüşünceye dek,
Sevgiyle kalın.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hülya AYTEKİN
EVVELDİ ÇOK EVVEL
Yan yanayken saate bakmanın ayıp olduğu zamanlardı.
Karşılıklı oturdun mu masaya, bir gözlere bir de uzaklara bakılırdı, eski yad edilirken.
Ellerde telefonlar yoktu.
Çocuktuk...
Büyükler, eski günleri konuşurken uyuyakalmak diye bir şey vardı.
Sevmeler sessiz ve sebepsizdi.
Ne gösterişe gelir ne nedenlere sığardı.
Her şeyden önce samimiyet gelirdi.
Sevda sırdı, söylenmezdi.
Sevilenin adına türküler yakılırdı ama onun ardından kimseye yakınılmazdı.
Eşyalar pahası ile değil, hatırası ile kıymetlenirdi.
İnsanlar aldıkları ile değil, verdikleriyle değer ifade ederdi.
Sahi utanmak diye bir şey vardı.
Yüzsüzlük, profesyonellik adı altında prim yapmıyordu.
Dert çekmenin bile bir adabı vardı.
Gönlün yükü, gözlerden anlaşılırdı.
Gönülden geçen ile dilden dökülenin arası böylesine uzak, böylesine hoyrat değildi.
Evveldi, güzeldi ve tükendi...
Biz bu içimizdeki uçurumları ve kalpler arasındaki mesafeleri sonradan icat ettik.
Henüz yenilmemiştik kendimize ama yenildik.
Mutluluklar fotoğraf karelerinden ibaret değildi.
Mutlu edilmek isteği hastalıklı bir hâl almamıştı.
Eşyalar değil, insanlar ağırlanırdı evlerde ve kalplerde.
Henüz bu kadar yalnız değildik.
Başkalarınca beğenilmek her şeyden önemli değildi.
Ama dedim ya; evveldi, güzeldi, tükendi...
Acı ama gerçek.
Alıntı
Tekrar görüşünceye dek,
Sevgiyle kalın.