Her geçen gün birbirine benzeyen simalar ve ruhlar..Donuk ifadeler, vazgeçmişlikler, bana neci yaklaşımlar..Bütün bu durumların rantında adeta torna etkisinde estetik sektörünün talebe icabeti..Algı yönetiminde bu kadar başarılı günleri görmemiştik..Neden çoğunlunk moda dayatması adı altında içine sinmese de seçimini o doğrultuda belirler?..Yemek yemek gayet doğal ve en gerekli hayati gereksinim iken damak tadımıza uymasa da; çoğunluğun yemek tarzına yönelmemiz nedendir?..Ne kadar oldu kendimizi ikinci belki de üçüncü plana atışımız?..istisnalartın kaideyi bozmadığı kendimize yabancılaşmanın yoğunluğunda elbette ki sonun renksizliği bellidir. Algı yönetimi öyle bir şey ki tarihte Freud kardelşerin kadınların sigara içişini statü atlama simgesi haline getirmelerinde de baş rolde...Peki giysi, yediğimiz yemek ve mekanı, yaptığımız makyaj bile bu kadar algı yönetimine tabi iken ya içerik ne oldu?..Ruh nerede kaldı? Onun da yatırıma ihtiyacı yok muydu??
Sorunun cevabı acı..Ne gerek var içeriğe..Sosyal medyalarda da filtreleri açtık mı her şey yolunda olacak..Görüntüde yaşamlara tercih ettirilmiş yaşamlarımız..Bir de seni gördüm metroda Suriyeli misafir çocuk..Üstünde süperman kostümüyle..Senin de hiç mi tarihten gelen kahramanın, hiç gurur duyduğun atan yok mu? Gerçi kime diyorum ben..Belki de iç sesim, sorularımı duysan sen de bana "siz sanki Osmanlı torunuyum diyenler olarak Fatih', Süleymanı tekstil dünyasının yüzü oarak baş tacı edenlerdensiniz ya" cevabını verirsin..Kimlik demiştim ya baştan daha Afrika'daki çocuğun üstünde de süper man,spiderman Türkiye/ Bursa metrosunda da aynı sahne..
Amerikan vatandaşlığı söz konusu olunca büyük motivasyonla edilen "Amerikalıyım" andı ama Türk'üm demeye gelince içine kaçan seslerin kompleks dolu ruhsal durumları..Oysa ki Türk'ün atası Atilla, Cengizhan'lar , Türk olarak adledilen tüm Osmanlı; Avrupalının, dünyalının verdiği hakkı ne çabuk unuttuk ya da unutturulduk??.."Türk gibi güçlü"...ve pek çokları..Avrupa'nın bize yakıştırdığı iken giysimizle bile Türk olmanın dışında mesajlar verebiliyorsak özel hissettiren dinamik neydi?? Bu konuda elbette ki Netflix'ler ve pek çok kodlama içerikil yayınla temeli atıldı Türk olanın kendine uzaklaşma dinamikleri..2023 geldi çattı..Pek çok yasal kısıtlamalar da artık olmayacak..Anka gibi bu Topraklarda yaşayanların yeniden ve daha güçlü doğacağı ise her kadim ve tarafsız kaynakta ortada iken Türk'e ümit yaraşır..Zorlu coğrafya, zorlu doğal koşullarımız var ama vebali ve atayı hatırlamak söz konusu olunca üstesinden gelinemeyecek durumlar değil..2023 yılı bir nevi Türk'ün, Anadolu topraklrında bulunanların uyanış yılı; buna yaraşır olmak şart..E o zaman yüksek sesle kendimizi tanımlama zamanı da gelmiştir diyelim..Atam balkanlarda Atilla ve devamında dünyaya nam salmış Fatihler, Sultan Süleymanlar..Kıymetli Atatürk ise en yakın zaman iftiharımız..Sayamadıklarım da cabası..2023 Sadece fetihleriyle övünmediğimiz (ki çok kıymetlidirler her biri)özünü bulabilmiş, kıymetinin farkında ,liyakat ve adaletin baştacı edildiği; ecdadını bu özellikleriyle yaşam tarzına dökmüş nice yıllarımızın balangıcı, Türk vatandaşlığı kimliğinin de marka değerinin hak ettiği seviyeler eriştiği yıl olsun..Bu vesileyle de yaklaşan seçim 2023'ün yazımda belirttiğim kırmızı çizgilerimize yaraşır sonuçları olması temennilerimle.."Ne mutlu Türk"'üm diyene..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Günay BARIŞ
Kimlik
Her geçen gün birbirine benzeyen simalar ve ruhlar..Donuk ifadeler, vazgeçmişlikler, bana neci yaklaşımlar..Bütün bu durumların rantında adeta torna etkisinde estetik sektörünün talebe icabeti..Algı yönetiminde bu kadar başarılı günleri görmemiştik..Neden çoğunlunk moda dayatması adı altında içine sinmese de seçimini o doğrultuda belirler?..Yemek yemek gayet doğal ve en gerekli hayati gereksinim iken damak tadımıza uymasa da; çoğunluğun yemek tarzına yönelmemiz nedendir?..Ne kadar oldu kendimizi ikinci belki de üçüncü plana atışımız?..istisnalartın kaideyi bozmadığı kendimize yabancılaşmanın yoğunluğunda elbette ki sonun renksizliği bellidir. Algı yönetimi öyle bir şey ki tarihte Freud kardelşerin kadınların sigara içişini statü atlama simgesi haline getirmelerinde de baş rolde...Peki giysi, yediğimiz yemek ve mekanı, yaptığımız makyaj bile bu kadar algı yönetimine tabi iken ya içerik ne oldu?..Ruh nerede kaldı? Onun da yatırıma ihtiyacı yok muydu??
Sorunun cevabı acı..Ne gerek var içeriğe..Sosyal medyalarda da filtreleri açtık mı her şey yolunda olacak..Görüntüde yaşamlara tercih ettirilmiş yaşamlarımız..Bir de seni gördüm metroda Suriyeli misafir çocuk..Üstünde süperman kostümüyle..Senin de hiç mi tarihten gelen kahramanın, hiç gurur duyduğun atan yok mu? Gerçi kime diyorum ben..Belki de iç sesim, sorularımı duysan sen de bana "siz sanki Osmanlı torunuyum diyenler olarak Fatih', Süleymanı tekstil dünyasının yüzü oarak baş tacı edenlerdensiniz ya" cevabını verirsin..Kimlik demiştim ya baştan daha Afrika'daki çocuğun üstünde de süper man,spiderman Türkiye/ Bursa metrosunda da aynı sahne..
Amerikan vatandaşlığı söz konusu olunca büyük motivasyonla edilen "Amerikalıyım" andı ama Türk'üm demeye gelince içine kaçan seslerin kompleks dolu ruhsal durumları..Oysa ki Türk'ün atası Atilla, Cengizhan'lar , Türk olarak adledilen tüm Osmanlı; Avrupalının, dünyalının verdiği hakkı ne çabuk unuttuk ya da unutturulduk??.."Türk gibi güçlü"...ve pek çokları..Avrupa'nın bize yakıştırdığı iken giysimizle bile Türk olmanın dışında mesajlar verebiliyorsak özel hissettiren dinamik neydi?? Bu konuda elbette ki Netflix'ler ve pek çok kodlama içerikil yayınla temeli atıldı Türk olanın kendine uzaklaşma dinamikleri..2023 geldi çattı..Pek çok yasal kısıtlamalar da artık olmayacak..Anka gibi bu Topraklarda yaşayanların yeniden ve daha güçlü doğacağı ise her kadim ve tarafsız kaynakta ortada iken Türk'e ümit yaraşır..Zorlu coğrafya, zorlu doğal koşullarımız var ama vebali ve atayı hatırlamak söz konusu olunca üstesinden gelinemeyecek durumlar değil..2023 yılı bir nevi Türk'ün, Anadolu topraklrında bulunanların uyanış yılı; buna yaraşır olmak şart..E o zaman yüksek sesle kendimizi tanımlama zamanı da gelmiştir diyelim..Atam balkanlarda Atilla ve devamında dünyaya nam salmış Fatihler, Sultan Süleymanlar..Kıymetli Atatürk ise en yakın zaman iftiharımız..Sayamadıklarım da cabası..2023 Sadece fetihleriyle övünmediğimiz (ki çok kıymetlidirler her biri)özünü bulabilmiş, kıymetinin farkında ,liyakat ve adaletin baştacı edildiği; ecdadını bu özellikleriyle yaşam tarzına dökmüş nice yıllarımızın balangıcı, Türk vatandaşlığı kimliğinin de marka değerinin hak ettiği seviyeler eriştiği yıl olsun..Bu vesileyle de yaklaşan seçim 2023'ün yazımda belirttiğim kırmızı çizgilerimize yaraşır sonuçları olması temennilerimle.."Ne mutlu Türk"'üm diyene..