Bu sezon birçok maçta olduğu gibi yine koskoca ilk 45 dakikayı çöpe attık. İki tane şok gol yedik. Tamam ikinci golde ortayı yapan oyuncu topu alırken 3 metre ofsayt ve birinci yardımcı hakeminde tam bir metre önünde ama ne olursa olsun. Yarım saatte kendi sahanda kalende iki gol görmeyeceksin. Allah’tan devre bitmeden Seleznov’un güzel bir kafa golü geldi ve maça tutunduk. İkinci yarının hemen başında aslında tam da zamanında beraberlik golünü de bulduk. Ancak zaten ikinci yarı ile birlikte yerden kalkmayan rakip oyuncuları, golün ardından neredeyse yere yatak sereceklerdi. Hakem Burak Şeker de utanmasa ‘lodos çarpmasın’ diye oyuncuların üzerine battaniye örtecekti.
Rakibin bu yere yatmaları yeşil beyazlı ekibi de oyundan düşürdü. Buna rağmen takımdaki tecrübeli isimlerin maça ağırlığını koyması ve üçüncü golü bulması gerekirdi. Çünkü taraftar ayağa kalkmış, rakip moralmen çökmüş, burada hakemi de rakibi de dize getirmek gerekirdi. Maalesef bu konuda sınıfta kalınca puan kaybı kaçınılmaz oldu. 88’de Recep’in füzesinin direkte patlaması da talihsizlikti.
Sonuç olarak yine bizi yükseltecek bir maçı kazanamadık. Bize rahat yok, hep eziyet, hep cefa, hep stres. Sonu Süper lig olacaksa tüm şehir buna razı ama göz göre göre de bu umutlar elimizden geçmesin. Tek isteğimiz bu.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fikret KOCAMAN
Yazık oldu!
Bursaspor, mutlak galibiyet için çıktığı maçta yok bir beraberlik aldı.
Nedense bu tür maçları kazanamıyoruz. Kazansak lig ikincisi olacağız ama biz kazanamıyoruz. Berabere kalıyoruz ve lig dördüncüsü oluyoruz.
Eşik atlama maçlarında ayağımız gitmiyor, elimiz kalkmıyor, elimiz ayağımız kalkarsa da hakemler kesiyor.
Bu sezon birçok maçta olduğu gibi yine koskoca ilk 45 dakikayı çöpe attık. İki tane şok gol yedik. Tamam ikinci golde ortayı yapan oyuncu topu alırken 3 metre ofsayt ve birinci yardımcı hakeminde tam bir metre önünde ama ne olursa olsun. Yarım saatte kendi sahanda kalende iki gol görmeyeceksin. Allah’tan devre bitmeden Seleznov’un güzel bir kafa golü geldi ve maça tutunduk. İkinci yarının hemen başında aslında tam da zamanında beraberlik golünü de bulduk. Ancak zaten ikinci yarı ile birlikte yerden kalkmayan rakip oyuncuları, golün ardından neredeyse yere yatak sereceklerdi. Hakem Burak Şeker de utanmasa ‘lodos çarpmasın’ diye oyuncuların üzerine battaniye örtecekti.
Rakibin bu yere yatmaları yeşil beyazlı ekibi de oyundan düşürdü. Buna rağmen takımdaki tecrübeli isimlerin maça ağırlığını koyması ve üçüncü golü bulması gerekirdi. Çünkü taraftar ayağa kalkmış, rakip moralmen çökmüş, burada hakemi de rakibi de dize getirmek gerekirdi. Maalesef bu konuda sınıfta kalınca puan kaybı kaçınılmaz oldu. 88’de Recep’in füzesinin direkte patlaması da talihsizlikti.
Sonuç olarak yine bizi yükseltecek bir maçı kazanamadık. Bize rahat yok, hep eziyet, hep cefa, hep stres. Sonu Süper lig olacaksa tüm şehir buna razı ama göz göre göre de bu umutlar elimizden geçmesin. Tek isteğimiz bu.