Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yeter artık!

Yazının Giriş Tarihi: 14.01.2018 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.01.2018 00:01

Kadim şehrimiz Bursa, yüzyıllardır her geleni bağrına basmış, çok farklı coğrafyalardan gelen insanların huzur içinde yaşadığı bir medeniyet şehri olmuştur ve kimsenin de bu huzur ortamını bozmaya hakkı yoktur.

Dünyaya nizam veren Osmanlı İmparatorluğu gibi bir devleti kuran şehirdir Bursa. O yüzden bugün kentimizde yaşayan bazı gruplar (özellikle de hemşeri dernekleri) oluşturdukları gettolara güvenip boylarından büyük laflar etmemeli ve herkes haddini bilmelidir.

Hemşeri derneklerinden gına geldi

İnsanların göç ettikleri bir şehirde yaşarken akrabalarıyla ve hemşerileriyle bir araya gelerek kendi kültürlerini yaşamak için organizasyonlar yapmaları veya dernek kurmaları elbette ki en doğal haklarıdır. Buna en ufak bir eleştirim yok ancak son yıllarda kantarın topuzu iyice kaçtı.

Bazı dernek başkanlarının siyasilere yaklaşması ve bazı siyasilerin de gereğinden fazla topa girerek pohpohlamaları neticesinde, bazı hemşeri dernekleri özünden ulaşarak Bursa'nın patronu olmaya heves ettiler.

Adamlar yöresel bir dernek başkanının görevlerinden ziyade farklı işlere giriştiler. Bugün siyasi partilerin yönetimleri oluşturulurken, belediyelere adaylar ve meclis üyeleri belirlenirken, milletvekili listeleri şekillenirken hep bu hazretler devreye giriyor. Seçimlerden sonra da herkes kendi adamlarını kamuya yerleştirmek için savaşıyor.

Hakikaten yeter artık! Bu gidişe bir son verilmeli ve hemşeri dernekleri siyasetin dışına çıkarılarak kendi mecralarına döndürülmelidir. Bu da başarılamıyorsa bence hepsi kapatılmalıdır.     

Bursa'nın yapısı bozuldu

Bursa tarihi boyunca kozmopolit bir yapıda olmuş, herkese kucak açmış, topraklarında birleştirdiği farklı yapı ve kültürden gelen insanları kaynaştırmış, bağrında eriterek ortaya yepyeni bir sinerji ve sentez çıkarmış ve bu kendine has yapısıyla da adından söz ettirmiştir. Bugün o eski parlak günleri mumla arar hale geldiysek bu yapı bozulduğu içindir. Kentin hafızasına değil, başka kriterlere öncelik verildiği için bu sonuç ortaya çıkmıştır.

Maalesef gelinen noktada ortaya çıkan gettolaşma kentin kimyasını bozmuş, bizi biz yapan formülü dejenere etmiştir. Biz hep beraber biriz, birlikte güçlüyüz anlayışının yerini, bizim nesepten, bizim milletten, bizim camiadan, bizim memleketten ve benzeri gibi anlayışlar almış, resmin bütünü ıskalanmıştır. İşte bu yüzden kolektif akıl çalışmıyor ve kentteki enerji ortak bir ruhla hareket edemiyor. Bu ise, her grubun kendi gettosu için çalışmasına, kentin ortak hedeflerine yöneltemediğimiz enerjimizin parçalar halinde farklı yerlere dağılmasına yol açıyor.

Merinos AKKM ve haddi aşan beyanlar

Bursa'nın en prestijli mekanlarından birisi olan Merinos AKKM, son yıllarda amacından uzaklaş(tırıl)mış ve bir panayır yerine çevrilmişti. Büyükşehir belediyesinin yeni yönetimi tarafından bu merkez için doğru bir karar alındı ve Merinos AKKM hemşeri derneklerinin panayırlarına kapatıldı. Olması gereken de zaten buydu. Siz hiç İstanbul'daki kongre ve kültür merkezlerinde yöresel panayırlar yapıldığını gördünüz mü? Orada bizim buradaki kadar hemşeri derneği yok mu? Çok daha fazlası var ama demek ki buradaki kadar şımartılmamışlar. Bizim buradaki hazretler öyle bir noktaya getirilmiş ki, kendilerini Bursa'nın sahibi sanıyorlar.

Geçen gün bir etkinlik için yapılan toplantıda, dernek başkanlarından biri esmiş gürlemiş. 'Bursa'da Bursalı mı kaldı? Artık burada biz söz sahibiyiz' şeklinde özetlenebilecek sözlerinin ardından ağzındaki baklayı çıkarmış ve Merinos'u panayırlara kapatan Başkan Alinur Aktaş'a, "seçimlerde görüşürüz" demiş.

Had bilmezlikte gelinen son nokta iş bu sevgili okurlar. İşlerin bu noktaya gelmesinde sorumluluğu olan bazı siyasiler de eserleriyle gurur duysunlar!

Eğer hemşeri dernekleri gerçek bir panayır istiyorlarsa, ben yer de göstereyim. Karacabey'de Başkan Ali Özkan, üstelik yılda iki kez panayır düzenliyor. Ne yer sorunu var, ne de zaman. Ali Başkan'a gidin ve gerçek bir panayırda yerinizi alın. 

Bursa'nın sahibi siz misiniz?

Bugün gettolaşmanın bayraktarlığını yapanlara birkaç soru sormak istiyorum. Bu şehir ve insanları sizi bağrına kabul ederken, sizler burada serpilip kök salarken bir direniş, bir zorluk gördünüz mü? Kişisel konuların dışında yüzyıllardır böyle bir kurumsal zorluk olmamıştır. Hal böyleyken bugün yaptıklarınızı nereye koymamız lazım? Sizler bu mümbit topraklarda yeşerirken başkalarının özellikle de yerli halkın güneşini kesme gibi bir hakkı nereden alıyorsunuz?

Yazdıklarıma itirazı olanlara ise tek bir sorum var: Sadece bugün yerel ve genel yönetimlerde kenti temsil eden güçlü noktalarda kaç tane Bursalı var sayın derim. Bir elin parmaklarını geçerse tekrar görüşelim. Ayrıca, yıllardır Bursa'da yaşayıp da bu kadim kente hala bir aidiyet hissedemeyen arkadaşları da zorla burada tutmuyoruz. Çok seviyorlarsa, kendi memleketlerine dönebilirler. Emin olsunlar, tıpkı geldiklerinde olduğu gibi, giderlerken de biz yine onlara saygıda kusur etmeyiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.