Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İsraf ve enerji mimarlığı

Yazının Giriş Tarihi: 16.06.2014 14:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.06.2014 14:56


 

Tezatlar ülkesidir Türkiye…

Bir yanda açık verir, diğer yanda fazla ama bir türlü dengeye gelmez, gelemez işler. Birbiriyle bağlantılı iç ve dış menfaat lobileri, iş bilmez yöneticiler, rant hesabı bozulanlar ve daha ekleyebileceğimiz birçok etken dengeye gelme işine bir türlü izin vermez. Bu işler için çabalayan, emek harcayan memleket sevdalılarının önüne akla gelmeyecek engeller çıkarılır, binbir bahane üretilir. Kimi pes eder, kimi de her şeye rağmen mücadeleye devam eder. Bugünkü yazımın konusu, mücadeleye devam eden bir isim olacak.

 

Enerji, ekoloji ve ahşap

Yüksek Mimar Çelik Erengezgin ile yıllar önce, 17 Ağustos 1999 depremi sonrası verdiği bir konferansta tanıştım. Aradan geçen yıllara rağmen hala unutamadığım ‘Ahşabın gücü’ konulu o konferansta hiç duymadığım şeyleri anlatıyor, biz de ağzı açık bir şekilde dinliyorduk. O vesileyle tanıştık ve sonrasında birçok kez radyo ve tv programında bir araya geldik.

Ekolojik, sağlıklı, esnek, sağlam ve nefes alan bir yapı malzemesi olduğu için ahşabın binalarımızda kullanılmasını savunan Erengezgin, kendisini enerji mimarı olarak tanımlıyor. Bugün literatüre giren bu tanımlamanın isim babası da kendisi. Sunumları dikkatini çektiği için zamanın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e de danışmanlık yapmıştı.

Geçtiğimiz gün kendisini ziyaret ettim, yıllar sonra tekrar görüştük. O konuştukça ben üzüldüm, sıkıldım ama her şeye rağmen onun yıllardır engellenmesine rağmen heyecanını ve azmini kaybetmemesi ile teselli buldum.

 

Enerji fakiri ama israf zenginiyiz

Ülkemizin petrol ve doğalgaz gibi fosil tabanlı enerji kaynakları açısından fakirliği ortada ve üstelik cari açığımızı en çok etkileyen kalem de enerji ithalatımız. Hal böyleyken neden bu ithalatı azaltmamıza yarayacak güneşten, rüzgardan ve yağmurdan yararlanan alternatif ve ekolojik mimari çözümler üreten projeler desteklenmez?

Çelik Erengezgin’in bugüne kadar talep üzerine hazırladığı 87 enerji mimarlığı projesi arasında TBMM, Anadolu Ajansı gibi kurumlar da var ancak nedense hızla başlayan işler proje aşamasında kalıyor ve hayata geçirilemiyor.

Mesela, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yapılan sunumla anlatılan; namaz kılan cemaatin ayağını bastığı tabandan enerji üreten, güneş panelleriyle kaplı kubbesinden ve minaresindeki rüzgar tribününden elektrik üreten, yağmur sularını abdest almak için depoda toplayan bir cami projesi neden hayata geçirilemez? Tüm camilerimiz böyle olsa, kendi ısıtma-soğutma ihtiyacını karşıladığı gibi enerji fazlası da verecek.

 

Orhangazi’de dünyaya örnek olacak proje

İznik Gölü kıyısında yapılması uzun zamandır gündemde olan ancak Bursa’da çok konuşulmayan bir proje var. Orhangazi Kongre ve Eğitim Merkezi. Bu projeyi özel kılan ise, içeriği itibariyle dünyada bir ilk olması. Şöyle ki, ahşap konstrüksiyon olacak binalarda uygulanacak çağdaş teknolojilerle; güneş ve rüzgarın yanı sıra, toprak ve su gibi yer altı ısı kaynakları kullanılarak enerji üretilecek ve enerjiyi hidrojene çevirip saklama gibi ileri düzeyde bilimsel çözümler de kullanılacak. Spor alanları, bitki müzesi gibi bölümleri olacak tesisin üzerinden geçecek bir de teleferik kurulacak. Yaklaşık 130 milyon TL’ye mal olacak proje tamamlandığında, dünyadaki çevreci örgütlerin toplantılarının ve çevre konulu etkinliklerin burada yapılması planlanıyor. Sıfır atık ile çalışacak ve kendi enerjisini üretecek tesis fazla enerjisini de satacağı için yatırım maliyetini en fazla 10 yılda karşılayacağı hesaplanıyor.

 

Projenin gelişim öyküsü 

2007 yılında Marmara Belediyeler Birliği’nde enerji mimarlığı sunumu yapan Çelik Erengezgin’in anlattıkları birlik üyesi belediye başkanları tarafından ilgiyle takip edilir. Sonrasında kendisinden birliğin kullanımı için kongre ve eğitim merkezi yapılmak üzere ekolojik bir bina projesi hazırlamasını isterler. Proje 2008 yılında birliğe teslim edilir ve yer arayışı başlar. Dönemin Orhangazi Belediye Başkanı Yusuf Korkusuz, İznik Gölü kıyısında bulunan 220 dönümlük bir alanı önerir ve hazırlıklar başlar fakat Kadir Topbaş’ın sıcak bakmadığı proje atıl kalır. Sonrasında Orhangazi Belediye Başkanı olan İsmail Tartar’da projeyi desteklemez. Son seçimlerde göreve gelen Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan ise, projeye çok sıcak bakıyor ve gerçekleştirilmesini istiyor. Ayrıca, şu anda projenin başdanışmanlığını da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ağabeyi Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr Ümit Doğay Arınç yapıyor. Mayıs ayında projeyi dinlediğinde çok heyecanlanan Ümit Doğay Arınç, dünyaya örnek olacak bu projede gönüllülük esasıyla başdanışmanlık yapmayı kabul ediyor ve destek olması için Bülent Arınç ile de görüşeceğini söylüyor. Görünen o ki, 7 yıl önce başlayan ancak bir türlü yol alınamayan, Bursa’ya ve Orhangazi’ye büyük katkısı olacak proje için yeniden ümit doğdu. Biz de işleyişi takip ederek yeni gelişmeler olursa buradan sizlerle paylaşacağız.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.