Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güneyde saflar netleşiyor

Yazının Giriş Tarihi: 11.02.2018 00:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.02.2018 00:01

Türkiye'nin başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı sonrası güneyde sular iyice ısındı. Yıllardır Fırat Nehri'nin batısında Rusya'nın desteğiyle katil Esad'ın muhalifleri sindirmek için yaptığı operasyonların dışında bir hareket yoktu. Fırat Nehri'nin doğusunda ise ABD, DAEŞ ile mücadeleyi bahane ederek bölgeye PKK'yı yerleştirerek bölgedeki petrol ve doğalgaz kaynaklarına çökmüştü.

Amerika ve Rusya

İki büyük devlet olan Rusya ve ABD sanki gizli bir anlaşmayla bölgeyi bölüşmüş, nehrin doğusunu ve batısını paylaşmıştı. Batıda Rusya, Esad'ı korumak karşılığında Akdeniz'de kalıcı üslere ve limanlara sahip olmuş, doymak bilmeyen bir canavar olan Amerika ise yine petrol yataklarını gasp etmişti.

Biz daha önce bu filmi, Irak başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında zaten izlemiştik. Coniler, tıpkı et kokusu alan aç kurtlar gibi petrol (para) kokusu aldıkları her yere insafsızca saldırmıştı. Üç kuruş için çoluk çocuk demeden insanları öldüren bu hastalıklı zihniyet sadece ABD'de değil, Rusya'da da mevcut. Onların da sicilleri Amerika'dan çok farklı değil.

Oyunları bozan Türkiye

ABD'nin başını çektiği şer ittifakı önce DAEŞ'i sahaya sürerek, oluşturmayı planladığı (Akdeniz'e çıkan) koridordaki bölgeleri işgal ettirdi. Yerel halka zulm ederek yerleşim yerleri boşaltıldı, direnenler katledildi. Nüfus ve tapu kayıtları yakıldı.

DAEŞ ile mücadele için oluşturulan (ABD'nin yönetimindeki) koalisyon, bir sıkımlık canı olan DAEŞ'i bitirmek yerine onlara daha çok mevzi kazandırdı. Amerikalı komutanlar tarafından yapılan açıklamalarla, DAEŞ'in yenilmesi imknasıza yakın olan büyük bir düşman olduğu vurgulandı. Sonra birden piyasaya kahraman PKK! çıktı. Güya onlar DAEŞ ile çok güzel savaşıyor, güneyimizdeki bölgeleri tek tek kurtarıyorlardı. Böylece senaryo tamamlanıyor, DAEŞ görevi gereği istenilen yerleri atılan bir kaç çatapatla PKK'ya teslim ediyordu. Görevini tamamlayıp sakallarını kesen DAEŞ'liler de artık PYD (PKK) ya da SDG bünyesinde hizmete devam ediyordu.

İşte yıllardır oynanan bu kanlı tiyatroyu Türkiye açığa çıkardı ve oyunları bozmaya başladı. İlk önce, Fırat Kalkanı Harekâtı ile bazı gerçekler görüldü. DAEŞ efsanesi yerle bir edildi. Ardından da, ortada DAEŞ kalmadığı halde hala PKK ile kol kola girip halay çeken ABD suçüstü yakalandı.

Topluca geliyorlar

Fırat Kalkanı Harekâtı'nda hem ABD ve İsrail hem de Suriye ve Rusya karşımıza çıkabilmeleri için bütün DAEŞ unsurlarının önünü açtı. Her yerden geldiler. Türlü türlü pusular atıldı. 72 şehit verdik. Yüzlerce gazimiz oldu. Başta 10 tank olmak üzere ciddi ekipman kaybımız da oldu ama sonuçta o bölgeyi temizledik ve oluşturulmak istenen terör (İsrail için enerji) koridorunun tam ortasına hançeri sapladık.

İşte ondan sonra açık vermeye başladılar. Göz göre göre teröristlere binlerce tır silah gönderdiler ve bugün o silahlar Zeytin Dalı Harekâtı'nda ordumuza karşı kullanılıyor.

Verdikleri füzelerle tanklarımız vuruluyor. Dün de bir helikopterimiz düşürüldü ve iki kahraman pilotumuz şehit oldu. Tüm bu desteklere ve engellere rağmen uyandırdıkları dev yoluna devam ediyor.

İşte bu gelişmeler sonrası gizli mücadele yürüten güçler de açığa çıkmaya başladı. Önceki gün Esad'ın milisleri (ya da milis süsü verilen askerler) PKK'nın conilerle birlikte savunduğu petrol bölgesine saldırdı. ABD hava güçleri saldırıya karşılık verdi. Rusya ABD'ye tepki gösterdi.

Dün de sahaya İsrail çıktı. Önce İran'a ait ihayı düşürdü. Ardından Esad'ın hakim olduğu yerlere uçaklarla saldırı düzenledi. Ardından Suriye, İsrail uçağını düşürdü ve yine İsrail Esad'ın kontrolündeki en büyük havaalanını vurdu.

Önümüzdeki yıllar ilginç gelişmelere gebe

Türkiye'nin sahada ağırlığını koyması ve ilerleyişi tüm bu şer güçlerin dengesini bozdu. Görünen o ki, vekaleten iş yürütenler artık kendileri sahneye çıkmaya başladı. Başından beri yapılan işlerin iki büyük amacı vardı. Amerika'nın kaynakları sömürmesi ve İsrail'in güvenliği. İsrail'in etrafında ona tehdit olabilecek seviyede bir ülke bırakmamak ve açılacak koridorla İsrail'i Akdeniz'e ulaştırmak hedefleniyordu.

Başlangıçta Rusya'nın sahaya girmesi oyunu bozar gibi olsa da, onlar da menfaatlerine kavuştuktan sonra kuzeyde yapılan işleri görmezden geldiler.

Bir tek Türkiye karşı çıktı ve askerinin kanı pahasına oyunu bozdu. Afrin alındığında, arkasından da Münbiç operasyonu başladığında kimyaları iyice bozulacak.

Bu arada Amerika'nın yaptığı ve yaptırdığı katliamlar, sürgünler, hukuk tanımazlığı, teröristlere verdiği silahlar, ileride çok başını ağrıtacak. Bunların hepsi savaş suçu ve hukuka da aykırı. Önümüzdeki yıllarda (Amerika'nın güç kaybetmesine bağlı olarak da) conileri ciddi davalar ve tazminatlar bekliyor. Tabi ki İsrail'i de.

Su akacak ve yolunu bulacak. Çok canımız yansa da, eninde sonunda coniler de terörist İsrail devleti de, bu topraklarda at koşturan sömürgeci güçler de, İslam ülkelerinin başına dikilen batı uşağı yöneticiler de bu coğrafyadan sökülüp atılacak.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.