Geçtiğimiz günlerde Çekirge Termal Sularını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Taşkeser ile Çekirge tarihini ve Bursa’nın termal sularını konuştuk.
Keyifli bir program oldu. Konunun detaylarını ve Çekirge Mahallesi’nin geçmişini merak edenler, programı aşağıdaki linkten izleyebilir:
Mehmet Taşkeser, 30 yıl boyunca Çekirge Mahallesi’nin muhtarlığını (daha önce de 22 yıl babası yapmış) ve Hüsnügüzel’in de işletmeciliğini yaptığı için termal suların geçmişini iyi biliyor.
BURSA’YI BİLMEYEN BÜROKRATLARIN ÇEKTİRDİKLERİ
Bursa’nın termal sularının bilinen geçmişi Bizans dönemine kadar uzanıyor. Bölgeyle ilgili anlatılan türlü efsaneler de mevcut.
Bilinen somut gerçek ise Çekirge ve Kükürtlü bölgesindeki farklı kaynaklardan çıkan bu suların şifalı olması.
Yüzyıllardır ziyaretçilerine şifa sunan bu sular, hep Bursa’yı bilmeyen bürokratlar tarafından kurcalanmış. Bu şifalı sulara en büyük zarar da, eski valilerden Orhan Taşanlar ve Şahabettin Harput zamanında verilmiş.
Hele ki, Orhan Taşanlar döneminde, Çekirge Polisevi’ne termal su bulmak için yapılan sondaj yüzünden bölgedeki tarihi hamamların tamamı susuz kalmış.
17 AĞUSTOS DEPREMİ OLMASA ÇEKİRGE’DE HALA SU YOKTU!
Bursa’nın tarihi hamamları yaklaşık 1 yıl susuz kalınca, Çekirge’deki turizm faaliyetleri büyük bir kesintiye uğramış.
Ta ki, 17 Ağustos 1999’da yaşanan o büyük depreme kadar. Depremden yaklaşık 10 saat önce Çekirge’deki tarihi kaynaklardan tekrar su akmaya başlamış.
Gece yarısı da, Bursa’da bile çok şiddetli hissettiğimiz ve binlerce insanımızı kaybettiğimiz Gölcük Depremini yaşadık.
TERMAL TURİZMDE NEDEN GERİYE GİTTİK?
Çekirge Termal Sularını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Taşkeser’e göre, en büyük neden, termal sular çekilince, Bursa’nın müdavimlerinin alternatif yerlere yönelmesi olmuş.
Günümüzde ise Afyon’da yapılan büyük 5 yıldızlı tesisler yüksek gelir grubundakiler tarafından daha çok tercih ediliyor. Kütahya’daki tesisler de, orta gelir seviyesindeki insanlarımızın tercihi oluyor. (Bu noktada Taşkeser, her sıcak suyun termal özelliğinin bir olmadığına ve şifa açısından Bursa’nın kaynaklarının rakipsiz olduğuna dikkat çekiyor)
Bursa’daki oteller ve kaplıcalar ise neredeyse Osmanlı döneminde yaşıyor. Ta o yıllardan günümüze kadar gelmiş olsalar da, yılların yorgunluk izlerini taşıyorlar.
Bazı otellerimiz makyajla da olsa restore edildi ama onlarda da, maliyet açısından orta gelir grubunun konaklayabilmesi mümkün değil.
TERMAL TURİZM İÇİN NE YAPILMALI?
Mehmet Taşkeser’e göre eski cazibesini yitiren Çekirge otellerinin ve hamamlarının tekrar çekim merkezi olabilmesi için modern butik otellerin yapılması gerekiyor.
Mevcut yapısı itibarıyla Çekirge’de büyük bir termal tesis yapılmasının mümkün olmadığını, bölgenin ağırlıkla 1. ve 2. derecede doğal sit alanında bulunduğunu hatırlatıyor.
Hüsnügüzel’in sahibi Celal Sönmez’in, bu bölge için ne kadar mücadele verse de, büyük bir termal tesis için bir türlü onay alamadığını hatırlıyorum.
Sönmez Ailesi bölgeye büyük yatırım yaparak, Hüsnügüzel’den polisevine kadar uzanan araziyi de yıllar önce satın almıştı.
Yaklaşık 4 yıldır kapalı olan Hüsnügüzel, şimdi hazırlanan yeni proje hayata geçirilince tekrar kapılarını açacakmış. Bu butik ve küçük çaplı bir proje. Devamında alınan 20 dönümlük arazi ise yine çalılık ve ormanlık olarak kapalı kalmaya devam edecekmiş.
Yeni dönemde başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olmak üzere, bütün başkanlarımız bir araya gelerek, Bursa’nın termal turizmde tekrar eskiye dönebilmesi için çalışma yapmalı.
Bursa vekilleri de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da devreye sokularak, Ankara’dan Bölgeye özel planlamalar yapılmalı ve teşvikler sağlanmalı.
Recep Altepe döneminde termal turizm alanı olarak planlanan ama Alinur Aktaş tarafından TOKİ’ye havale edilerek konut yapımına başlanan Sıcaksu’daki alan da, mutlaka değerlendirilmeli.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cihat ÖZKAN
Bursa’nın termal suları ve turizm
Geçtiğimiz günlerde Çekirge Termal Sularını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Taşkeser ile Çekirge tarihini ve Bursa’nın termal sularını konuştuk.
Keyifli bir program oldu. Konunun detaylarını ve Çekirge Mahallesi’nin geçmişini merak edenler, programı aşağıdaki linkten izleyebilir:
https://www.facebook.com/watch/live/?ref=watch_permalink&v=1211638303590217
Mehmet Taşkeser, 30 yıl boyunca Çekirge Mahallesi’nin muhtarlığını (daha önce de 22 yıl babası yapmış) ve Hüsnügüzel’in de işletmeciliğini yaptığı için termal suların geçmişini iyi biliyor.
BURSA’YI BİLMEYEN BÜROKRATLARIN ÇEKTİRDİKLERİ
Bursa’nın termal sularının bilinen geçmişi Bizans dönemine kadar uzanıyor. Bölgeyle ilgili anlatılan türlü efsaneler de mevcut.
Bilinen somut gerçek ise Çekirge ve Kükürtlü bölgesindeki farklı kaynaklardan çıkan bu suların şifalı olması.
Yüzyıllardır ziyaretçilerine şifa sunan bu sular, hep Bursa’yı bilmeyen bürokratlar tarafından kurcalanmış. Bu şifalı sulara en büyük zarar da, eski valilerden Orhan Taşanlar ve Şahabettin Harput zamanında verilmiş.
Hele ki, Orhan Taşanlar döneminde, Çekirge Polisevi’ne termal su bulmak için yapılan sondaj yüzünden bölgedeki tarihi hamamların tamamı susuz kalmış.
17 AĞUSTOS DEPREMİ OLMASA ÇEKİRGE’DE HALA SU YOKTU!
Bursa’nın tarihi hamamları yaklaşık 1 yıl susuz kalınca, Çekirge’deki turizm faaliyetleri büyük bir kesintiye uğramış.
Ta ki, 17 Ağustos 1999’da yaşanan o büyük depreme kadar. Depremden yaklaşık 10 saat önce Çekirge’deki tarihi kaynaklardan tekrar su akmaya başlamış.
Gece yarısı da, Bursa’da bile çok şiddetli hissettiğimiz ve binlerce insanımızı kaybettiğimiz Gölcük Depremini yaşadık.
TERMAL TURİZMDE NEDEN GERİYE GİTTİK?
Çekirge Termal Sularını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Taşkeser’e göre, en büyük neden, termal sular çekilince, Bursa’nın müdavimlerinin alternatif yerlere yönelmesi olmuş.
Günümüzde ise Afyon’da yapılan büyük 5 yıldızlı tesisler yüksek gelir grubundakiler tarafından daha çok tercih ediliyor. Kütahya’daki tesisler de, orta gelir seviyesindeki insanlarımızın tercihi oluyor. (Bu noktada Taşkeser, her sıcak suyun termal özelliğinin bir olmadığına ve şifa açısından Bursa’nın kaynaklarının rakipsiz olduğuna dikkat çekiyor)
Bursa’daki oteller ve kaplıcalar ise neredeyse Osmanlı döneminde yaşıyor. Ta o yıllardan günümüze kadar gelmiş olsalar da, yılların yorgunluk izlerini taşıyorlar.
Bazı otellerimiz makyajla da olsa restore edildi ama onlarda da, maliyet açısından orta gelir grubunun konaklayabilmesi mümkün değil.
TERMAL TURİZM İÇİN NE YAPILMALI?
Mehmet Taşkeser’e göre eski cazibesini yitiren Çekirge otellerinin ve hamamlarının tekrar çekim merkezi olabilmesi için modern butik otellerin yapılması gerekiyor.
Mevcut yapısı itibarıyla Çekirge’de büyük bir termal tesis yapılmasının mümkün olmadığını, bölgenin ağırlıkla 1. ve 2. derecede doğal sit alanında bulunduğunu hatırlatıyor.
Hüsnügüzel’in sahibi Celal Sönmez’in, bu bölge için ne kadar mücadele verse de, büyük bir termal tesis için bir türlü onay alamadığını hatırlıyorum.
Sönmez Ailesi bölgeye büyük yatırım yaparak, Hüsnügüzel’den polisevine kadar uzanan araziyi de yıllar önce satın almıştı.
Yaklaşık 4 yıldır kapalı olan Hüsnügüzel, şimdi hazırlanan yeni proje hayata geçirilince tekrar kapılarını açacakmış. Bu butik ve küçük çaplı bir proje. Devamında alınan 20 dönümlük arazi ise yine çalılık ve ormanlık olarak kapalı kalmaya devam edecekmiş.
Yeni dönemde başta Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey olmak üzere, bütün başkanlarımız bir araya gelerek, Bursa’nın termal turizmde tekrar eskiye dönebilmesi için çalışma yapmalı.
Bursa vekilleri de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da devreye sokularak, Ankara’dan Bölgeye özel planlamalar yapılmalı ve teşvikler sağlanmalı.
Recep Altepe döneminde termal turizm alanı olarak planlanan ama Alinur Aktaş tarafından TOKİ’ye havale edilerek konut yapımına başlanan Sıcaksu’daki alan da, mutlaka değerlendirilmeli.