Yerel seçimlerin üzerinden dört ay geçti, yol yakınken bazı yanlışların yapılmaması, yapılan yanlışlardan da dönülmesi için başkanlara âcizane bazı önerilerde ve uyarılarda bulunmak istiyorum.

Öncelikle hatırlatmak isterim ki, tıpkı insan hayatının kısalığı gibi bir başkanın dönemi de çok çabuk bitip tükeniyor. 5 yıl dediğin süre, göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.

Bugün her yerde alay-ı vâlâ ile karşılanan, etrafında sürekli ‘başkanım, başkanım’ diye birileri dolanan bu yerel yöneticilerimiz, dönemleri bitip de tekrar seçilemeyince adeta sudan çıkmış eşeğe dönüyorlar. Bana kızanlar, inanmayanlar, eski başkanlara sorabilir.

BAŞKANLAR NASIL BİR DÖNEM GEÇİRMELİ?

Birinci ve en önemli madde mütevazı olmaları. Bunu yaparken de rol icabı değil, gerçekten de samimi olmaları gerekiyor. Yoksa içten olmayan bu mütevazı hareketler çok sakil duruyor.

Koltuktan güç alan siyasi figürler olmak yerine, koltuğu dolduran ve o koltuğa değer katan insanlar olmalı, bu seçtiğimiz belediye başkanları.

Başkanlar, adı üstünde şehrül-emin unvanını taşıyan ya da taşıması gereken bir görev yapıyorlar.

Hiçbir başkan içerisinde kişisel rantların olduğu, katakulli dönen işlere girmemeli. Bunlara tevessül eden çevresindeki kişileri de acilen uzaklaştırmalı.

SEÇİLDİKTEN SONRA BİR YERLERİ OYNAMAMALI!

Başkanlar bugüne kadar birlikte oldukları sosyal çevrelerinden uzaklaşıp bağını kesmemeli. Seçimden önce, seçim sürecinde sürekli birlikte olduğu insanların telefonları açmamak veya müsait olunca çağrılara geri dönmemek gibi bir hataya düşmemeli.

Ayrıca seçim sürecinde adeta kapısında yattıkları medya kuruluşlarına, başkan seçildikten sonra gelmemek için kırk takla atmamalı.

Hele bir de söz verip de, son dakika program iptali hiç yapmamalı! (Bu bölümü anlayan anladı. Onlar kendilerini biliyor)

Hepimiz biliyoruz ki, o ‘çok yoğunum, kafayı işten kaldıramıyorum’ gibi boş lakırdılara herkesin karnı tok.

BAŞARININ YOLU DOĞRU EKİPTEN GEÇİYOR

Bizim en önemli seçimimiz, doğru isimleri başkan yapmak ama başkanların en önemli seçimi, doğru isimlerden oluşan bir ekip kurmak.

Başarılı olmak, adını Bursa tarihine yazdırmak isteyen bir başkan çok iyi bir ekip kurmalı. Öyle bana itiraz etmesin, her dediğimi yapsın diyerek görev verilen yalaka takımının başkanların kredibilitesini nasıl tükettikleri geçmişte yaşanan çokça örnekle ortada.

Size doğruyu gösterecek, yanlış bulduğu projelerinize istifa etmek pahasına itiraz edecek liyakatli ve idealist insanlarla çalışın.

Özel kalem, basın halkla ilişkiler, teknik başkan yardımcıları ve müdürleri seçerken de mutlaka iletişimi yüksek ve işinin ehli isimleri seçin.

Kötü örneklerde yaşadığımız gibi asosyal, en büyük liyakati partili olmak, en belirgin özelliği de ‘tamam efendim’ demek olan tiplerden uzak durun.

BAŞKANLAR KURUMLARINI PARLATMALI, KENDİLERİNİ DEĞİL

Son yıllarda çokça gördüğümüz üzere, başkanlar, hatta valiler de dahil olmak üzere üst düzey bürokratlar bile kendi kimliklerini kurumun üzerine çıkarmaya çalışıyor.

Mesela önemli duyuru veya bilgilendirmeleri kurumlarının değil, kendi sosyal medya hesaplarından yapıyorlar.

Belediye bir konser etkinliği yapıyor, etkinlik ve canlı yayın hizmeti için bir dünya para ödeniyor ama başkanın sosyal medya hesabından paylaşılıyor. Tam tersi olması gerekirken, belediye sayfasından da başkanın gönderisi paylaşılıyor.

Yapılan hizmetlere bakıyoruz, her yerde başkanların boy boy fotoğrafları paylaşılıyor. Belediyenin logosu yetmiyor, en küçüğünden en büyüğüne bir de başkanların isimlerinden oluşan logolar kullanılıyor.

Hele bir de belediyenin duyuruları için başkanın sosyal medya hesabı kullanılıp, bir de üzerine belediyenin parasıyla reklam bütçesi ödeniyor.

Bir Sayıştay müfettişi bu konunun üzerine eğilirse, hepinizin başı çok ağrır. Yapılan işlem bu dünyanın ne de öbür dünyanın kurallarına uymuyor bilesiniz. Ben yol yakınken uyarmış olayım.

Şimdilik bu kadarı kafi diyor, hepinize samimi bir niyetle, bu millete hizmet yolunda başarılar diliyorum.